İSTANBUL - Üç torunu ile Türkiye`den sınır dışı edilmek istenen Havva Cebrailova ile ilgili İmkan-Der`in düzenlediği basın toplantısına Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ve Türkiye`de yaşayan Kafkas muhacirler katıldı.
 
Toplantıda üç torunu ile Türkiye`den sınır dışı edilmek istenen Havva Cebrailova, "Türkiye Müslüman bir ülke olduğu için sizin ülkenize geldik. Bu çocuklarla gidecek başka yerim yok. Başbakan bizim sınır dışı edilmemize izin vermesin, onunda çocukları var" dedi.
 
Muhacirlere keyfi muameleler yapılıyor
İmkan-Der Genel Başkanı Murat Özer, Kafkasyalı mültecilerin Türkiye`de devlet eliyle uğradığı gayri insani tutuma bir yenisinin daha eklendiğini ifade ederek şöyle konuştu: Kafkasya`dan savaş sebebiyle Türkiye`ye hicret etmiş olan ailelerimiz sınır dışı kararı ile karşı karşıyalar. 1994 yılından günümüze kadar Türkiye`ye sığınmış olanlara ne vatandaşlık ne de mülteci hakkı verilmedi.Misafir statüsüyle Türkiye`de bulunuyorlar. Misafir sıfatıyla Türkiye`de bulunmak şu anlama geliyor: `bir sene boyunca bir ikamet izni veriliyor. Daha sonra bu ikamet süresi dolunca yabancılar şubeye müracaat ediliyor. Oturum izninin uzatılması için. Üç aya kadar randevu veriliyor. Randevu tarihine kadar kaçak durumuna düşülüyor. Bundan sonra keyfi uygulamalar başlıyor. Yabancı şube de görevli polislerin insafına kalıyorlar. Oradaki görevli iyi gününde ise randevu tarihine kadar evlerine gidebileceğini söylüyor. Ama eğer kötü gününde ise sizi alıp yabancı şubeye sevk ediyor. Buraya sevk edilenler aylarca burada tutulabiliyor. Bir yıla kadar bu şubede tutulan kişiler bile var"
 
Kafkas muhacirlere hukuki bir statü verilsin
Havva Cebrailova ile üç torununun sınır dışı edilmesi ile ilgili konuşan Özer, Kafkas muhacirlere hukuki bir statü verilmesi gerektiğini söyledi. Özer, gündelik geçici çözümlerin bu sorunu çözmeyeceğini belirterek, "Havva Cebrailova`ya üç torunu Ömer, Cebrail ve Muhammed Halimov ile sınır dışı edileceği ile ilgili bir tebligat imzalatıldı.
 
Bu çocuklarımızın babası şehit olmuş anneleri ise başka bir evlilik yapmış. Anneleri çocukları babaannelerine bırakmış. Babaanneleri olan Havva Cebrailova altı yıldır bu çocuklara bakıyor. Bu çocuklardan en büyüğü on dört yaşında. Bu çocukta özürlü. Bu sınır dışı kararı özellikle Kafkasyalı muhacirlerin yaşadığı sorunu çarpıcı bir şekilde ifade etmektedir. Bizler Türkiye hükümetinden bütün Kafkasyalı mültecilere artık hukuki bir statü verilmesini talep ediyoruz. Gündelik geçici çözümlerle bu sorunun çözülemeyeceğini yetkililerinde görmesini istiyoruz. Yabancılar şube müdürü beni arayarak Havva teyze ve torunları ile ilgili sorunun çözüldüğünü söyledi. Bu çocukların babalarının şehit olması mı daha acı, yoksa Türkiye tarafından sınır dışı edilmek istenmeleri mi daha acı? Buna siz karara verin"
 
Bu çocuklar okula gidemiyor
Çocukların sadece ikamet sorunu yaşamadığını belirten Özer, çocukların kimlikleri olmadığı için okula gidemediklerini ifade ederek, "Kafkasyalı Mülteciler Türkiye`de yaşamıyorlar gibi görünüyorlar. Okula hiç gidemediler. Bu çocuklara eğitim hakkı verilmesini istiyoruz. Vatandaşlık yada mültecilik statüsü verilirse bu çocuklar okula gidebilirler" dedi.
 
Havva teyze ve üç torununun durumu Türkiye`de gündem olduğu için bu sorun geçici olarak çözüldü" diyen İmkan-Der Genel Başkanı Özer, "Eğer bu konu Türkiye`nin gündemine gelmeseydi on beş gün içinde Havva teyze ve üç torunu sınır dışı edilecekti. Bu sorun köklü bir sorun, onun için geçici değil köklü çözümler üretilmelidir. Köklü çözümde, hukuki statüdür. Biz Türkiye hükümetinden hukuki bir statü istiyoruz" şeklinde konuştu.
 
Başbakan`a çağrı
Başbakan Erdoğan`a seslenen Özer bu sorunu başbakanın çözebileceğini ifade ederek şöyle konuştu: "23 Nisan`ın kutlandığı bu günde dünyanın birçok yerinden Türkiye`ye çocuklar getirildi. Kafkasyalı çocukların mahzun bırakılmamasını Sayın başbakandan talep ediyoruz. Oda bir baba, inşallah bu konu ile ilgili bir adım atar. Sayın Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olarak olmasa bile bir baba vicdanı ile Kafkasyalı çocukların sorunlarını görerek çözsün"
 
Mülteciler ile ilgili yasa çıktı ama…
İmkan-Der Genel Başkanı Murat Özer`den sonra bir konuşma yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Türkiye`de zulüm çarkı şeklinde dönen bir mülteci sorunu olduğunu belirterek, "Türkiye`ye sığınmak zorunda kalan insanlar açık bir şekilde zulüm görüyorlar. Maalesef Türkiye mülteciler konusunda insan haklarının ihlal edildiği bir ülke. Türkiye`ye sığınan insanların açık bir şekilde hakları ihlal ediliyor ve zulüm görüyorlar. Türkiye sığınan mültecilerin kaldığı Yabancılar Şubesi adeta Guantanamo gibi. Mültecilerin haklarının iyileştirilmesi ile ilgili bir yasa çıktı. Ancak yasanın uygulanması bir yıl ertelendi. Bu bir yıllık süre Türkiye`ye sığınmış insanların bu ülkeden gönderilmesi için işletilmemelidir" dedi.
 
Muhacirlere yapılan zulümden dolayı utanıyoruz
"Türkiye ihracat rakamlarıyla, modern silahlar üretmekle övünüyor. Övünülmesi gereken şeyler öncelikle kendi vatandaşlarına ve kendi ülkesine sığınanları nasıl bir ortamda yaşattığına bakılmalıdır" diyen Kaya, "Bu ülkeye sığınanlar inançlarından ve kimliklerinden dolayı uğradıkları zulümlerden kaçarak Türkiye`ye sığınmışlardır. Bunlar kardeşlerimizdir ve onlara yapılan bu muameleden dolayı utanıyoruz. Bir an önce gereken adımların atılarak insan hakları ve adalet açısından gerekli hakların bu insanlara tanınmasını istiyoruz" diye konuştu.
Çeçen kadın Başbakan`a seslendi

Üç torunu ile sınır dışı edilmek istenen Havva Cebrailova gözyaşları içinde yaşadıkları durumu anlatıp Başbakan Erdoğan`a seslenerek, kendilerine yardımcı olmasını istedi.
 
Havva Cebrailova konuşmasında, "Sayın başbakandan bizi sınır dışı etmemelerini istiyoruz. Bu çocukların babası şehit oldu. Bu torunlarımdan birisi de özürlü, ben bu çocuklara nasıl bakarım. Türkiye Müslüman bir ülke olduğu için sizin ülkenize geldik. Bu çocuklarla gidecek başka yerim yok. Başbakan bizim sınır dışı edilmemize izin vermesin, onun da çocukları var" ifadelerini kullandı. (Şükrü Gündüz - İLKHA)