Bitlis, Ağrı, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Muş, Siirt, Şırnak, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Mardin ve Kars baroları tarafından yapılan ortak açıklamada, ``Milletvekilliğinin düşürülüp düşürülmeyeceği hususunda TBMM karar verme yetkisine sahiptir`` denildi.
Milletvekilli genel seçimleri sonrasında yaşanan gelişmelerin, ülkeyi kritik bir sürecin eşiğine getirdiği savunulan ortak yazılı açıklamada, şöyle denildi:
``Adaylığı YSK tarafından kabul edilen ve seçimlere girmesine izin verilen Hatip Dicle, seçimi kazanarak milletvekilliğine hak kazanarak mazbatasını almıştır. Bu aşamadan sonra devreye giren YSK, seçimler yapılmış olmasına ve sonuçların açıklanmasına rağmen, kesinleşmiş mahkumiyet cezasının varlığından bahisle Dicle`nin mazbatasını elinden almıştır. Üstelik İl Seçim Kurulu tarafından kendisine verilen ek savunma süresi dahi dolmadan alelacele milletvekilliğini düşürmüştür.``
Kararın, hukuki gerekçelerle izah edilmesinin mümkün olmadığı öne sürülen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
``Anayasanın 76. maddesini hukuki bir gerekçe olarak değerlendirmek, hukuki bir yanılgıdır. Seçimlerin yapılmasıyla adaylık süreci geride bırakılan ve mazbatasını alanlar, artık milletvekili hak ve yetkilerine sahip olmuştur. Seçimlerin usulüne uygun olarak yapılmasını sağlamakla görevli olan YSK, bu aşamadan sonra adaylığa ilişkin süreci yeniden başlatma ve değerlendirme yetkisine sahip değildir. Milletvekilliğinin düşürülüp, düşürülmeyeceği hususunda TBMM karar verme yetkisine sahiptir.``