Belediyeler tarafından şehir içi ulaşımın sağlanması amacıyla toplu taşıma araçları ile ulaşım hizmetleri veriliyor. Nufüs artışına paralel olarak toplu taşıma araçlarına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor.

Şehir içi ulaşım kalitesini; hizmetin sürekliliği, güvenirliği, hijyeni, konforu, hızlılığı ve ekonomikliği belirliyor.

Şehir içi ulaşımda yaşanan sorunlar ise yolcuları maddi ve manevi olarak olumsuz şekilde etkiliyor.

Şanlıurfalılar şehir içi ulaşımda yaşadıkları sorunlarla ilgili İLKHA'ya konuştu.

 

"Denetimsizliğin zirve yaptığı bir ilde yaşıyoruz"

Toplu taşıma araçlarının denetlenmediğini savunan Emin Kak, "Şanlıurfa'da toplu taşıma keyfi uygulamalara tabi tutuluyor. Denetimler sıfır, hiçbir denetim yok. Bazen durakta bekliyoruz yarım saat hiçbir araç gelmez bir de bakarsan 3 araç peş peşe gelir. Bu otobüslerin belli bir seyir süresi var mıdır yok mudur? Bu konu hakkında bilgimiz yok. Tabi ki kurallara riayet eden şoförlerde var. Bazıları ise toplu taşıma araçlarını kendi özel mülkü gibi kullanıyor.  Dürüst çalışan insanlara büyük kötülüğü dokunuyor bu tür insanların.  Az önce kaldırımdan bir motosiklet geçti. Denetimsizliğin zirve yaptığı bir ilde yaşıyoruz. Motosikletler ve scooterler yayanın yürüme hakkını gasp ediyorlar. Hiçbir yönetici bu duruma müdahale etmiyor. Trafik polisinin önünde de b pervasızlıklar yapılıyor. Bunlara bir durum demek gerekir. Bu kadar da başıboşluk olmaz." şeklinde konuştu.

 

Toplu ulaşım ücretlerine yapılması düşünülen zama değinen Kak, "Türkiye'de zamlanmayan hiçbir şey yok. Toplu taşımaya, ekmeğe zam gelmesi bence suni gündemlerdir. Bugün akaryakıt saniyelik olarak artıyor. Bunlara zam gelince haliyle diğer temel ihtiyaçlara da bu durum yansıyor. Enflasyon almış başını gidiyor. Gizli bir devalüasyon söz konusudur." ifadelerini kullandı.

 

"İlk durakta araçlar tıklım tıklım doluyor"

Şehir içi ulaşım araçlarında yaşadığı sıkıntılara değinen Muhammed Ali Baybostancı, "Özellikle pandemi döneminde araçları çoğaltılabilirdi bu büyük bir problemdi. Özellikle 76 hattına öğrenciler biniyorlar, okula yetişmeleri lazım. Saat 07.30 ile 08.30 arası yoğunluk oluyordu. Özellikle ilk durakta araçlar tıklım tıklım doluyor. Araçlarda sosyal mesafe kuralına uyulmuyor iç içeyiz. Sadece maske takılıyor. Araçtaki bir kişi virüs olsa araçtaki herkes temaslı olacak. Çalışan olduğum için saat 08.00'de işi yetişmem lazım.  Saat 07.20 gibi otobüse bindim. Normalde 63 otobüsü ile 07.35'te yani 15 dakikada gideceğim yere yetişirim. 63 çok yavaş gitti ve duraklarda da yaklaşık 1,5 dakika bekledi. İşe geç kalsam fırça yiyecektim. Bende uygun bir dille şoföre, 'Durakta çok bekliyorsunuz biraz hızlı gider misiniz.' dedim. Şoförde bana 'takside değilsin' diye cevap verdi. Bu olaydan sonra şoför hızını yüzde 50 azalttı. Öğrenci olan ve işe yetişmesi gerekenler var. Ben 153'e durumu izah ederek plakayı bildirdim. Eğer ben şoföre karşı bir hata yapmışsam bunu diğer yolculara yansıtmaması gerekirdi." diye konuştu.

 

"Urfa halkı olarak toplu taşımadan memnun değiliz"

Toplu ulaşım araçlarında temizlik sorunu olduğunu belirten Cihan Gülel, "Şanlıurfa'da toplu taşıma araçları ile ilgili ciddi bir problem var. Belediyemiz bu konuda çok yetersiz kalıyor. Urfa halkı olarak toplu taşımadan memnun değiliz. Toplu taşıma araçlarında hijyen maalesef yok.  Araçlarda hijyen ve temizlik olmaması ile araçların yetersiz olması bizleri rahatsız ediyor. Belki halk otobüslerinden tam bir rahatlık bekleyemeyiz ama  en azından bindiğimiz araçların temiz olmasını isteriz. Salgın döneminde ulaşım araçları çok yetersiz kaldı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi halk otobüsleri ile ilgili bir çalışma yapmıyor. Şehir dışından Şanlıurfa'ya gelerek halk otobüslerini kullanmak zorunda kalan insanlar, bu araçları gördükleri zaman maalesef bu araçlara binmek istemiyorlar. Büyükşehir Belediyesine ait toplu ulaşım araçları ile halk otobüsleri birbirleri ile yarış içerisindeler. Vatandaşlar olarak bu konudan memnun değiliz. İstiyoruz ki belediye bu sorunlara bir el atsın. Bazı araç şoförleri vatandaşa kaba davranıyor." ifadelerini kullandı.

 

"Zam yapmak yerine ulaşım ücretlerine indirim yapılmalıdır"

Hayat şartlarının zorlaştığını vurgulayan Gülel, "Toplu ulaşım araçlarına zam yapmak yerine ulaşım ücretlerine indirim yapılmalıdır. Şu an da asgari ücret ile kimse geçinemiyor. Vatandaşın aldığı asgari ücret ev geçimine bile yetmiyor. Bunun üzerine asgari ücretli günde 2-3 kez otobüs değiştirdiğini düşünürsek…Vatandaş bu konudan da rahatsız oluyor." şeklinde konuştu.

Mehmet Mermerkaya ise otobüslerdeki yoğunluktan şikayet ederek, "Şanlıurfa'da toplu taşıma araçlarından memnun değilim; çünkü araçlar çok kalabalık, maske takmıyorlar. Otobüsler aşırı derecede kalabalık oluyor. Yolcular, araçların sıcak olduğundan  dolayı şikayetçidir." dedi.  (İLKHA)