Mehmet Sait Çelik/İbrahim Koçyiğit - ANKARA/GAZİANTEP
Altın ve döviz kurunda yaşanan artış hakkında konuşan vatandaşlar, kurlardaki yükselişin kendilerini düşündürdüğünü söyledi. Hayat pahalılığı, her geçen gün artan döviz ve altın fiyatları; küçük esnaftan asgari ücretliye, emeklisinden yevmiyeli işlerde çalışan halkın büyük bir kesimine kadar insanları olumsuz etkiledi. Türkiye'deki ekonomi gidişatına kimi vatandaşlar tepki gösterirken kimileri de önceki hükümetlere göre durumun iyi olduğunu ve hayat şatlarının normal olduğunu savundu.
"ASGARİ ÜCRET ALAN VE KİRADA OTURAN ÇOCUKLU AİLELER GEÇİMİNİ NASIL SAĞLAYACAK?"
"Keşke erken seçim olsaydı da böyle bir ekonomik kriz yaşanmamış olsaydı" diyen Feyzullah Kartal, "Millet perişan, aç ve susuz geziyor. Dolar ve Euro yükseldi. Yiyecek ve içecekte alım gücü çok azaldı. Keşke borçlulara yönelik genel bir af çıkarılmış olsaydı. Zenginlerde para dönüyor ama fakir ve yoksullarda dönmüyor. Ev kiraları almış başını gidiyor. Asgari ücret alan ve kirada oturan çocuklu aileler geçimini nasıl sağlayacak?" diye sordu.
"SALGINDAN DOLAYI BELKİ EKONOMİ BİRAZ ZAYIFLAMIŞTIR"
Hayatından memnun olduğunu aktaran emekli Şükrü Gürses, yaşanan ekonomik dalgalanmaları şöyle değerlendirdi: “Türkiye iyi. Salgından dolayı belki ekonomi biraz zayıflamıştır. Tüm dünyada olan bir durum. Niye öyle iftiralarla yalanlarla Türkiye'yi kötülüyorlar. Ben emekliyim 2 bin 500 lira maaşım var. Hamdolsun geçiniyorum. Ben 82 yaşındayım. Türkiye'de bugüne kadar Tayyip Erdoğan gibi bir lider gelmedi. Birçok muhalif partiler yalancı. Bunlardan Türkiye'ye fayda gelmez, zarar gelir.”
"EKONOMİNİN DÜZELMESİ İÇİN DIŞA BAĞIMLIĞIN BİTMESİ GEREKİR"
Salgın nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin kötü olduğunu dile getiren Ali Barman, "Dolar yükseliyor, altın yükseliyor. Devamlı bir şeyler yükseliyor, ama neden yükseliyor? Tüm dünyada ekonomik kriz varken sadece Çin, Rusya ve Türkiye'nin dolar bazında parası değer kaybediyor. Buna şaşırıyoruz; ama ekonomi kötü. Ekonominin düzelmesi için dışa bağımlığın bitmesi gerekir. Dışa bağımlılık ne zaman biterse, o zaman ekonomi düzelir. İki puan faiz indiriliyor hemen dolar yükseliyor. Demek dışarıdan bir müdahale var. Küresel güçler faizin inmesini istemiyor. Dış güce bağımlılık bir kere bitecek o kadar ve inşallah bitecek." ifadelerini kullandı. Her şeyin çok pahalı olduğunu aktaran lise öğrencisi Talha Yılmaz ise, zamların sebebinin "fırsatçılık" olduğunu söyledi.
"SEÇİM GELİYOR, ZAMLAR GELİYOR"
İstikrarsız ekonominin sebebinin seçim yatırımı olduğunu söyleyen Sezai Kesedar, "Seçim geliyor, zamlar geliyor. Adam kaybedeceğini bildiği için zamlara yükleniyor. Çözüm iktidar değişikliği. Yeni bir kan, taze kanın gelmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
"HALKIN ÜZERİNDE İNANILMAZ BİR BASKI VAR"
Ulus hal esnafından Azadi Kaya, "Ekonominin gidişatını tamamen dikta fikirlere bağlıyorum. Halkın üzerinde inanılmaz bir baskı politikası var. Halk susturuluyor. Halk bir şekilde geçindiğini düşünüyor ama geçinemiyor. Kimse mutlu değil, sisteme uyuyor" ifadelerini kullandı. Geçimin zor olduğunu söyleyen vatandaşlardan Ali Sezer, bu gidişata bir çözüm bulunmasını istedi.
"TÜRKİYE'DE ŞİMDİ İŞSİZLİK VAR, EKONOMİK KRİZ VAR"
Vatandaşlardan Musa Ali Cemal, ise şunları söyledi: “Türkiye'nin durumu inşallah iyi olur, dua edelim… Çünkü Türkiye hepimizin. Ama şu andaki mevcut iktidar tahminimce işi yürütemiyor, ekonomi bence kötü. Hangi parti olursa olsun bu milletin cebine dokunursa halk babasını tanımaz. Hükümet isterse yol, köprü ve her şeyi yapsın ama mutfağıma, cebime dokunursa işler değişir. Türkiye'de şimdi işsizlik var, ekonomik kriz var. Sonu iyi olur inşallah diyelim.”
"DEVLET İNSANLARA HEP VERSE YİNE BEĞENMEZLER"
Türkiye'nin durumunun ortada olduğunu ve her şeyin güzel olduğunu belirten İbrahim Avşin, "Bu devlet bizim devletimiz. Devlete sahip çıkmayan ve elinin tersiyle iten insanlara para da yetmez. Türkiye'de her şey bol. Var mı mazot, benzin, tüp ve yağ kıtlığı? Ucuz bir şey oldu mu yığınla para var. Ne devleti ne milleti beğeniyorlar. Aylığı alıyor gene de devleti beğenmiyor. Bu insanlara devlet hep verse yine beğenmezler. Her şey bol ve güllük gülistanlık. Bana göre çok güzel." dedi. Ekonominin kötü gidişatının dünya politikası olduğunu söyleyen vatandaşlardan Ahmet Bozkurt, salgınla birlikte gidişatın daha da kötüye gittiğini dile getirdi.
“TÜRKİYE'DE EKONOMİNİN GİDİŞATI HİÇ İYİ DEĞİL”
Doların yükselmesinin bütün ihtiyaçların fiyatının artmasına sebep olduğunu belirten Mustafa Doğan, ekonominin iyi gitmediğini belirtti. Doların yükselmesinden dolayı halkın daha da mağdur olacağına dikkat çeken Doğan, “Çünkü bu ülke gerek hammaddede gerekse mamul bazında alım yapıyor. Vatandaşların tamamı ise ihtiyaçlarını TL bazındaki kazanç ile karşılıyor. Kur farkı insanımızın her gün biraz daha fakirleşmesine, yoksullaşmasına sebep oluyor. Korkarım ki bu durum büyük bir sosyolojik patlamaya sebep olacak. Eğer hükümet bu konuda gerekli adımları atmazsa gerek sandıkta gerekse de ahlaki olarak çok çirkin ithamlarla karşı karşıya kalacağını düşünüyorum. Türkiye'de ekonominin gidişatı hiç iyi değil. Çünkü bizim gelenek ve göreneklerimize, ihtiyaçlarımıza, tarihimize ve inancımıza uymayan bir ekonomik sistem var. Batının ortaya koyduğu kapitalist ekonomik anlayış, ne bu ülkenin insanına ne de kültürüne uyumuyor. Tabi döviz ve serbest piyasa ekonomisinin de var olması bu ülkeyi her gün biraz daha uçurumun kenarına götürüyor.” dedi.
“DEVLET YETKİLİLERİNİN BU DURUMA BİR EL ATMASI LAZIM”
Bir fabrikada asgari ücretle çalıştığını ve çok zor geçindiğini belirten Müslüm Aksu, “Ev kiraları 2 bin lira olmuş, en uygun gecekondunun kirası bile 750 lira olmuş. 5 litre yağ 80 lira olmuş, insanlar nasıl geçinecek? Ev ve araba fiyatları yükselmiş. Yarın seçim olduğunda devlet hangi yüzle gelip bizden oy isteyecekler? Devlet yetkililerinin bu duruma bir el atması lazım. Asgari ücret yetmiyor. Asgari ücrete zam verecekleri zaman gramla veriyorlar. Fakat alacakları zaman aşure kepçesi ile alıyorlar. Artık halk olarak geçinemiyoruz. Çok sıkıntı yaşıyoruz. Altın yükselmiş ve asgari ücretle ancak 3 tane çeyrek altın alınabiliyor.” ifadelerini kullandı.
“BİR AN ÖNCE BU DURUMA ‘DUR’ DENİLMESİ GEREKİYOR”
Doların yükselmesinin halkı olumsuz anlamda etkilediğini belirten Mehmet Duran, “Ülkede üretim yok, vatandaşlar perişan ve doların yükselmesi nedeniyle A'dan Z'ye bütün ürünler de zamlanıyor. Doların yükselmesinin bir an önce durdurulması lazım. Fakat şu aşamada imkansız gibi gözüküyor. Çünkü ülkede üretim yok. İnsanlar işsiz, çalışmıyor, o yüzden doların düşmesi çok zor görünüyor. Doların yükselmesi halkı da çok olumsuz yönde etkiliyor. Çünkü aldığımız bütün ürünler dolar ile alınıyor. Dolara gelen 1 liralık zam tüm planlarımızı alt üst ediyor. Zaten asgari ücretle çalışıyorum, Türkiye'de çalışma şartları çok ağır, ekonomik çok kötü ve bu yüzden doların yükselmesi bizi olumsuz etkiliyor. Bir an önce bu duruma ‘dur’ denilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“ARTIK EVİMİZE GIDA BİLE GÖTÜREMİYORUZ”
Doların yükselmesinden olumsuz etkilendiklerini belirten Ramazan Demir, “Doların yükselmesinin ‘felaket’ olarak nitelendirebiliriz. Devlet isterse doların yükselmesini durdurabilir. Ama nedense doların yükselmesine engel olunmuyor. Devlet bu duruma göz yumuyor. Çünkü herhalde bu durum işlerine geliyor. Fakir fukarayı düşünen yok. Hep kendi çıkarlarını düşünüyorlar, halkın durumuna hiç kulak astıkları yok. ‘Bu durumu düzelteceğiz’ diyorlar ama hiç düzeltecekleri yok. Ülkeyi batırdılar. Bu durumdan iş adamları faydalanabilir ama fakir tamamen bitti ve hiçbir şeyleri kalmadı. Her gün zam geliyor. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve diğer birçok ürüne zam geliyor. Artık olacak gibi değil, eskiden böyle bir şey yoktu. Bir ürüne 3-5 kuruş zam gelirdi, şimdi ise yüzde 100-200 zam geliyor. Kira fiyatları başını almış gidiyor, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Artık evimize gıda bile götüremiyoruz. Çoluk çocuk perişan, artık olacak gibi değil ve devletin buna bir el atması lazım. Ama bu durumu görmemezlikten geliyorlar.” diyerek yakındı.
“DOLARIN YÜKSELMESİ BENİ İŞSİZ BIRAKTI”
Doların yükselmesinden dolayı çalıştığı fabrikanın üretime ara verdiğini ve işsiz kaldığını belirten Erdal Çetinkaya, “Doların yükselmesi bizi çok kötü etkiledi, daha doğrusu hayatın tamamını olumsuz etkiledi. Fabrika işçisiyim ama şu an boştayım. Doların yükselmesinden dolayı işverenler de etkilendi. Değerli büyüklerimizden bu durum ile ilgilenmelerini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere yetkililerin bu konuya el atması lazım. İnsanlar şu anda rezil durumdalar, dolarında yükselmesi ile her şeyin fiyatı da yükseliyor. İşveren şu an bizi gezdiriyor. Rezil bir durumdayız.” diye konuştu.
“DOLARIN YÜKSELMESİNDEN ETKİLENMEYEN KİMSE YOK”
Altın ve döviz kurundaki artışın en çok halkı mağdur ettiğini belirten Mehmet Çınarkuyu ise, “Doların yükselmesinden etkilenmeyen kimse yok. Doların yükselmesi herkesi olumsuz etkiliyor. Çünkü bizim cebimizden para çıkıyor. Doların yükselmesi 84 milyonu etkiliyor. Seçimlere yakın tekrar bu durumu bertaraf edecekler ve bu durumun üstünü kapatacaklar. Türkiye'de geçmişte gördüğümüz gibi sistem bu şekilde işliyor. Bu parti gitse başka bir parti gelse aynısını yapacak. Seçim yaklaştığında ceplerimizi dolduracaklar, ondan sonra kalan sürede de verdiklerini tekrar fazlasıyla alacaklar. Ben Türkiye'de bu yaşıma kadar sistemi böyle gördüm, değişik bir sistem yok.” dedi. (İLKHA)