AK Parti Gaziantep Genişletilmiş İl Danışma Meclis Toplantısı'na katılmak üzere kente gelen Bakan Gül, toplantıda partililere hitap etti.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Onat Kutlar Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Gül, dünyada büyük bir adaletsizliğin olduğuna dikkat çekti.

 

İnsanlığın küresel bir adaletsizlikle karşı karşıya olduğunu belirten Gül, dünyada adaletsizliğin, çifte standart ve zulmün arttığına dikkat çekti.

Zulme destek olanların olduğu gibi zulmün karşısında olanlarında olduğunu belirten Gül, “Yeryüzünde nerede olurda olsun mazlumun yanında yer alan zulmün ve zalimin karşısında olan bir anlayış var. Bir anlayış zülüm ediyor, bir anlayış zulme karşı çıkıyor. İnsanlık ve adalet için çalışanların başında mazlumların güçlü sesi olan Türkiye var. Bu güçlü sesin mazlumların yanında yer alan en güçlü sesin yine Türkiye’den çıktığını, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirildiğini bütün dünya yakından görüyor.” dedi.

“Atalarımız gittikleri hiçbir yere sömürge anlayışıyla gitmemiştir”

Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünyada 3-5 ülkenin bütün dünya adına karar vermesinin haksızlık olduğunu en güçlü şekilde haykırdığını belirterek, “O yüzden 'dünya 5'ten büyüktür' demiştir. Geçen hafta Cumhurbaşkanımız Afrika'ya gitti. Hani, ‘Onlar ellerinde aşlarla geldiler, altınlarla gittiler’ şeklinde meşhur hikaye vardır. Osmanlı ve bizim atalarımız dahil gittikleri hiçbir yere sömürge anlayışıyla gitmemiştir. Gittiği yerlerin kendi kültürünü, dilini, dinini muhafaza etmiştir. Biz, aynı anlayışla Afrika’ya ve dünyanın her yerine bakıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Batının çifte standardın, sömürü aracının ve tahakküm anlayışının bir ürünü olduğunu vurgulayan Gül, Batıdaki anlayışın “güçlü isen haklısın, haklı isen güçlü değil” anlayışı olduğunu belirtti.

Bundan dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika seyahatinin ve mesajlarının dünyadaki tüm insanlık için çok anlamlı olduğunu ifade eden Gül, dünyadaki tüm mazlumların yönünü ve bakışını Türkiye’ye çevirdiğini vurguladı.

“Dünya adalet beklemektedir”

Gül, Türkiye’nin her zaman mazlumların yanında olacağını ve dünyada yaşanan haksızlıkları ise dile getireceklerini belirterek şunları söyledi:

“Batının terörle mücadele anlayışı da çifte standartlıdır. Batı terörle mücadele etmiyor. 'Hangi terör örgütüne karşı çıkayım' diyerek terör örgütünde seçicilik yapıyor. Göç ve mülteci meselesinde çifte standart yapıyor. İnsan haklarından bahseden batılı, mülteciye çelme takan ve mültecilere nasıl davrandığını, botlarını batırarak Akdeniz ve Ege’nin soğuk sularında o cansız bedenlere kast eden bu anlayışın dünyaya verecek hiçbir mesajı yoktur. Dünya adalet beklemektedir, dünya daha adil olmak zorundadır. İşte burada Türkiye'nin büyük rolü vardır. Daha güçlü olmak zorundayız. O yüzden daha güçlü bir Türkiye'ye ulaşmak zorundayız. Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ege'de, Akdeniz'de, Doğu Akdeniz'de, Kafkaslar'da, Suriye'de ülkemizin menfaatleri için güçlü bir dirayet sergilemektedir. Türkiye menfaatleri için güçlü Türkiye duruşu ortaya konulmaktadır. Bu mücadele daha kararlı bir şekilde devam edecektir. Ülkemizin yanı başında terör koridoru kurulmasına asla izin vermeyeceğiz. Başarılı şekilde terörle mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Eski Türkiye'de vatandaşa tepeden bakan, sorunlarını halının altına süpüren anlayış olduğunu belirten Gül, vesayetçi anlayışın artık tarihin çöp tenekesine kalktığını, artık hiçbir gücün Türkiye'yi eski Türkiye'ye çeviremeyeceğini ifade etti.

“Vesayetçi dönemleri çağrıştıran dilin milletimiz nezdinde hiçbir karşılığı yoktur”

Türkiye'nin artık yönünün reformlar ve geleceğe emin adımlarla yürüme kararlılığı olduğunu belirten Gül, “Eski Türkiye'nin tehditkar diliyle tehdit eden, hesap soran anlayışını, millete tepeden bakan vesayetçi anlayışını asla bu ülkede kimse geri getiremeyecektir. Muhalefetin millete tepeden bakan tehditkar, vesayetçi dönemleri çağrıştıran dilinin milletimiz nezdinde hiçbir karşılığı yoktur. Bunlara yine en güzel cevabı milletimiz sandıkta tekrar verecektir. Bizler vesayetçi anlayışı nasıl tarihin çöp tenekesine gönderdiysek, millete tepeden bakan, sorunlara sırt çeviren anlayışa da son verdik.” diye konuştu.

“Milletimizin sorunlarını ve beklentilerini kulak arkası edemeyiz”

Toplumun tüm sorunlarıyla ilgilendiklerini ve çözme kararlılığı içerisinde olduklarını belirten Gül, şöyle devam etti:

“Bundan sonra da mutlaka ama mutlaka milletimizin ne sorunu varsa yakından ilgileneceğiz. Milletimizin sorunlarına gözümüzü kapama lüksümüz yok. Milletimizin dertleriyle dertlenmeye devam edeceğiz. İşte siyaset vatandaşın sorunlarını bu anlamda çözme iradesidir. Vatandaşımızın hangi sorunu varsa o sorunu çözme kararlılığı içerisinde olacağız. ‘Hiçbir sorun yok’ kolaycılığına kaçamayız. Biz, milletle beraber siyaset yapmış bir partiyiz. Milletimizin sorunlarını nasıl çözdüysek mevcut, kalan sorunları da görme, çözme kararlılığındayız. Bunu yapacak olan yine biziz. Milletimizin sorunlarını, beklentilerini kulak arkası, göz ardı edemeyiz, başımızı kuma gömemeyiz.”

“Türkiye üzerinde oyun oynanabilecek bir ülke değildir”

Türkiye’yi bölmek ve halkın huzurunu bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceklerini belirten Gül, “Türkiye üzerinde oyun oynanabilecek bir ülke değildir. Türkiye oyun kurucu, oyunları bozan ülkedir. Türkiye sizin arka kapılarda, karanlık odalarda, merkezlerde siyaset mühendisliğinizin esiri değildir. Türkiye'nin kararını 84 milyon vatandaşı verir. Milletimiz, siyaset mühendisliklerini bozar. 84 milyon hangi etnik aidiyetten, memleketten, mezhepten, meşrepten olursa olsun yeniden büyük Türkiye'yi hep beraber kurup, koruyup, geliştireceğiz. Türkiye'de ekmeği, özgürlüğü arttırdık. Ama bunları daha da büyüteceğiz. Hiçbir sorun yok, her meseleyi hallettik kolaycılığına kaçmadan evet mevcut sorunları da çözerek ekmeği daha fazla büyüterek özgürlüğü daha fazla arttırarak aşımızı daha arttırarak 2023'e milletimizle emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

“Yeni anayasa konusunda muhalefetin sorumluluktan kaçma lüksü yoktur”

Anayasa çalışmalarına da değinen Gül, “Yeni yüzyıla yeni anayasayla ülkemizin demokrasisini taçlandırmak hepimizin ve siyasetin boynunun borcudur. Bu konuda muhalefetin sorumluluktan kaçma lüksü yoktur. Demokraside ‘mış’ gibi yapmak olmaz. İşte yeni, sivil anayasayı yapma imkanı var. Tüm muhalefet partilerinin bu anlamda yeni anayasayı yapma sorumluluğundan kaçmadan ve masada milletimizin beklediği yeni anayasayı yapma sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatıyorum.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)