Polonya’nın son yıllarda AB hukukunu uygulamaya direnmesi, son olarak da Anayasa Mahkemesi’nin AB hukukunun Polonya yasalarından üstün olamayacağı yönünde hüküm vermesi, gerilimi tırmandırdı, İngiltere’den sonra Polonya’nın da birlikten ayrılacağı tartışmalarını alevlendirdi.

Küresel enerji krizi, düzensiz göçle mücadele, Glasgow’da yapılacak Dünya İklim Zirvesi, Covid-19 salgınındaki gelişmeler gibi gündem maddeleri arasına son anda Polonya ile tırmanan yargı gerilimi de dahil edildi.

"Polonya AB’den ayrılabilir" uyarısı
Zirve öncesinde açıklama yapan AB Parlamentosu’nun Polonyalı milletvekili Danuta Hübner, ülkesinin AB’den ayrılmasına yol açabilecek olası gelişmeler konusunda uyardı.
AB Komisyonu’nun eski üyelerinden ve Polonya’nın da AB’den sorumlu eski bakanlarından Hübner, "İngiltere ile Brexit örneğinde olduğu gibi, sehven de olsa AB’den ayrılabilineceğini gördük" dedi.

Augsburger Allgemeine gazetesine verdiği demeçte Hübner, "Polonya hükümeti zaten AB’ye sırtını döndü" diyerek, İngiltere’ye benzer bir durumun Polonya ile yaşanabileceğini, "referandum düzenleyebilirler, ya da hükümet, hukuk sistemini değiştirerek üyeliği parlamentoda oylamaya sunabilirler" sözleriyle aktardı.
"AB’nin geleceği söz konusu" uyarısında bulunan ve "AB hukuk sisteminin dışına çıktığınız takdirde artık bu birliğin bir parçası değilsinizdir" diyen Hübner, AB liderlerine Polonya’nın milliyetçi muhafazakar başbakanı Mateusz Morawiecki’ye karşı sert tutum takınma, AB Komisyonu’nun yaptırım hamlesini destekleme çağrısı yaptı.

Merkel devrede
Bu zirve, olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde, görevini devretmeye hazırlanan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in son kez katılacağı AB zirvesi olması bekleniyor.
Merkel’ın zirvede yaptırım uygulanmasını isteyen Avusturya ve Lüksemburg gibi ülkeler ile Polonya arasında uzlaşma sağlanması için arabuluculuk yapmaya çalışacağı belirtildi.
Alman hükümet yetkilisi, Merkel’ın Polonya hükümeti ile diyaloga öncelik vereceğini söylerken, Fransa cumhurbaşkanlığı yetkilisi, hukukun üstünlüğünü savunmaya hazır olduklarını, konuyu tartışmaktan da kaçınmayacaklarına işaret etti.

Kaynak: DW Türkçe