Siirt Üniversitesinde öğrencilerle bir araya gelen İslam Tarihçisi Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, İslam toplumunun yaşadığı sorunlara ve gerilemesindeki sebeplere dikkat çekti.

Bir zamanlar İslam medeniyetinin hem kalemiyle hem de kılıcıyla ülkeler ve gönüller fethettiğine dikkat çeken Sırma, "Ama bir şey oldu ki ele yalvarır olduk. Dünya üzerinde kitap olarak ilk defa 'Oku' emrini veren kitap Kur’an-ı Kerim'dir. 'Rabbinin Adıyla oku.' Yani bizim dinimiz, kültürümüz, mefkûremiz okumakla başlar. Peki, Müslümanlar okudu mu? Okudular, Bu okumanın neticesini aldılar mı? Aldılar. 124 bin peygamberin sonuncusu ola Hazreti Muhammed  (Sallallahu Aleyhi Vesellem) İslam’ı tebliğ ettikten birkaç sene sonra sahabeleri dünyaya bir ışık saçtılar. Peki, neydi bu ışık? Allah’ın emirleri, insanlara zulmetmeme değerlerini öğrettiler. Halen Batılı ve Müslüman yazarlar, Peygamber Efendimizin gelişinden 40-50 yıl sonra sahabelerin İspanya’ya,  Avrupa’ya nasıl girdiklerini anlayamıyor. Anlaya bilmek için gelen ilk 'Oku' ayetinin iyi bilinmesi lazım." dedi.

 

"Teknoloji sayesinde ilim çok kolaylaştı ama kolay olunca da yapılmaz oldu"

Geçmiş dönem âlimlerinin elinde imkân olmamasına rağmen ciltler dolusu kitaplar yazdığına dikkat çeken Sırma, Müslümanların ise okumayı terk ettiğini söyledi.

Hicretten yaklaşık 150 yıl sonra İslam toplumunun, kitap yazmaya başladığını ve ilmin ışığını insanlığa götürdüklerini ifade eden Sırma, "Bizden önceki âlimler bizdeki imkânlara sahip değillerdi, bu imkânlar onların elinde olsaydı kim bilir neler yapacaklardı? Öyle bir dönemdeyiz ki teknoloji sayesinde ilim çok kolaylaştı, kolay olunca da yapılmaz oldu. Özellikle İslam ülkeleri, Müslümanları kastediyorum. Müslümanlar Allah’ın ve Peygamberinin emri üzerine ilim yaptılar, dünyalar fethettiler ve fethettikleri yere ilim, insanlık götürdüler,  sonra ne olduysa bu insanlar geriye gönderildi. Bu kırılma anını iyi bilmek gerekiyor." diye konuştu.

"Haçlıların Kudüs’ü işgal ettiği dönemde Avrupa’da okuma yazma bilen bir tek insan yoktu"

Eski dönem Hıristiyan dünyasındaki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin, İslam dünyası ile mukayesesi kabul edilmeyecek düzeyde geri olduğunu dile getiren Sırma, Kudüs’ün işgaliyle birlikte Hristiyanların ilim ve teknolojiye önem verdiğine dikkat çekti.

 Sırma, "Haçlılar Anadolu’yu kan gölüne çevirip Kudüs’ü işgal edince o zamanlar Avrupa’da okuma yazma bilen bir tek insan yoktu. Papazlar biraz İncil okuyorlardı, geldiler Kudüs’ü işgal ettiler. Yüz sene kaldılar ama orada okuma yazmayı öğrendiler, medrese, hoca gördüler. Baktılar ki her giden adamın koltuk altında kitap ama kilisede sadece bir İncil görmüşler. Okuma, yazmayı öğrendiler. Âlim oldular, ilimle tanıştılar, yüz sene sonra Selahaddini- Eyyubi Kudüs’ü onlardan aldı. Onlar gittiler ama boş gitmediler. O kafalarına aldıkları ilim zihniyetiyle gittiler. Müslümanlar ise yavaş yavaş ilmi terk etmeye başladılar. Avrupalılar dediler ki demek bu Müslümanların sırrı kitapmış, Müslümanlar 600 yıl İspanya’nın hâkimi oldu, sonra okumayı bıraktık. Batılılar ise bizden öğrendiklerini tatbikata koyuldu." dedi.

"İlmi ve yazmayı bıraktığımız için İslami ilimlerin çoğu yanlış tercüme edildi"

Batılıların yüz sene önce Hollanda’da İslami ilimlerin çevirisini ve İslami şahsiyetlerin ansiklopedilerini Almanca, Hollanda, İngiliz ve Fransız dillerinde çevirdiklerini dile getiren Sırma, şöyle konuştu: "Seneler sonra Türkiye’ye dediler ki 'Size de tercüme hakkını veriyoruz.' Yazmayı bırakmışız ya… Tercüme ettik ama çoğu da yanlış tercüme edildi. Seneler önce İstanbul’da bir türbeye gittim. Üzerinde Ashab-ı Kiramdan Abdurrahman Paşa ve refiki yazan bir levha ile karşılaştım. Sahabede paşa var mıydı? Oradaki görevliye sordum bir şeyler geveledi. Sadece saf Müslümanlardan para almasını biliyor. Bunu konferanslarda anlattım da anlattım. Müslümanlar sömürülüyor dedim. 2 sene sonra türbeye gittiğimde sahabeyi kaldırıp 'Efendi' yazmışlar. Böyle cahil olduk! Ağaçlara çaput bağladılar, bu olayı Mekke’ye dahi götürdüler. Orada Allah’ın evi var, ona yalvarmıyor gidip ağaca bez bağlıyorlar." (İLKHA)