Cumhurbaşkanı Erdoğan, dost ve müttefik Merkel'i ve heyetini İstanbul'da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

"Bir kez de sizin huzurunuzda Sayın Merkel'e 'Hoş geldiniz.' diyorum. Değerli dostum Sayın Merkel'le göreve başladığı 2005 yılından bu yana karşılıklı saygıya dayalı yakın bir diyalog tesis ettik" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 senedir gerçekleştirdikleri görüşmelerde Almanya Şansölyesi Merkel'in her zaman sağduyulu ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilediğini, görev süresi boyunca Avrupa Birliği’nin içinden geçtiği krizlerde liderliğinin belirleyici olduğunu ifade etti.

İkili ilişkilerde zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşansa da bunları aşmayı ve iş birliğini çok daha ileriye taşımayı daima başardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Sayın Merkel'le yakın diyaloğumuz yalnızca ikili konularda değil, bölgesel meselelere çözümler geliştirilmesine de ciddi katkılar sağladı. Suriye kaynaklı düzensiz göç krizinin engellenmesinden Suriye'nin kuzeyine insani yardımların ulaştırılmasına kadar pek çok hususta Sayın Merkel inisiyatif almaktan ve sorumluluk üstlenmekten asla çekinmedi. Sayın Şansölye'ye özellikle Suriye krizinin çözümüne yönelik gösterdiği samimi çabalar için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Eylül'de Almanya'da gerçekleştirilen Federal Meclis seçim sonuçlarının Alman halkı için hayırlı olmasını, kurulacak yeni hükûmete ve şansölyesine de muvaffakiyetler dileyerek, "Sayın Merkel'le yürüttüğümüz başarılı çalışmaların yeni hükûmet döneminde de aynı şekilde devam etmesini temenni ediyorum" dedi.

“İkili ticaret hacmimizin en kısa sürede 50 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Şansölyesi Merkel'in devlet ve diplomasi tecrübesinin etkisini hissettirdiği bir başka alanın Türkiye-Avrupa Birliği münasebetleri olduğuna işaret ederek, "Türkiye olarak tam üyelik yolunda önümüze çıkan onca zorluğa ve engele rağmen Sayın Merkel'in bu süreçteki müspet katkılarını her zaman takdirle hatırlayacağız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkel ile bugünkü görüşmelerine ilişkin şu bilgileri verdi: "Nitekim Sayın Merkel'le bugünkü görüşmelerimizde ikili ilişkilerimiz başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ayrıntılı şekilde ele aldık. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin geliştirilmesine verdiğimiz önemi teyit ettik. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi, 18 Mart Mutabakatı'nın yenilenmesi başta olmak üzere kritik meselelerdeki beklentilerimizi değerli dostumla bir kez daha paylaştım. Doğu Akdeniz, Afganistan, Libya ve Suriye'deki gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunduk. İkili ticaret hacmimizin en kısa sürede 50 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedefliyoruz. Almanya'daki Türk toplumu, ilişkilerimizin en önemli sosyal yönünü oluşturuyor. Ortak zenginliğimizi teşkil ediyor."

Bu yıl Türkiye ile Almanya arasında 1961 senesinde imzalanan iş gücü anlaşmasının 60. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'nın kalkınmasına, çok kültürlü ve müreffeh bir ülke hâline gelmesine önemli katkılar yapan Türk toplumunun emeklerini bir kez daha takdir ettiklerini söyledi.

“Yabancı düşmanlığı ile ayrımcılık ne yazık ki Avrupa'daki Türk toplumunun başlıca sorunları olmaya devam ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkel'in görev süresi boyunca Türk toplumuyla geliştirdiği yakın temastan mutluluk duyduklarının altını çizerek şöyle devam etti: "Irkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığı ile ayrımcılık ne yazık ki Avrupa'daki Türk toplumunun başlıca sorunları olmaya devam ediyor. Saldırı, hakaret, düşmanca ve ayrımcı muamelelerde bulunan tüm faillere karşı etkin tedbirler alınması büyük önem taşıyor. Kültürel ırkçılığın toplumsal köklerinin kurutulması, Türklerin kendilerini Avrupa'da tam anlamıyla evlerinde hissetmelerine yardımcı olacaktır. Şansölye Merkel, bu sorunların çözümü konusunda daima samimi çaba göstermiştir. Halefinin de aynı gayret içerisinde olacağına yürekten inanıyorum. Sayın Şansölye'nin bundan sonra da Türk-Alman dostluğuna önemli katkılar sağlayacağına eminim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şansölye sıfatıyla Türkiye'ye gerçekleştirdiği bu son ziyaret için Almanya Şansölyesi Merkel'e teşekkür ederek bundan sonraki hayatında kendilerine başarılar diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası camianın Almanya Şansölyesi Merkel'in tecrübelerinden yararlanmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Şansölyesi Merkel ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı.

Türkiye'deki tutuklu Alman vatandaşlarının durumuna ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ülkede yargının bağımsız olduğunu söyledi.

Yargının bağımsızlığını savunduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de de yargı bağımsızdır. Yargının vereceği veya verdiği karara benim bir Cumhurbaşkanı olarak müdahale etmem söz konusu değil. Yeter ki yargının adil olduğuna hep birlikte inanmış olalım" diye konuştu.

Mülteci anlaşmaları konusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mülteci anlaşmaları konusundaki soru üzerine şunları aktardı: “Mülteciler konusunda malumunuz Türkiye bu işin âdeta misafirhanesi durumunda. Malum 5 milyon Suriye'den var, Irak'tan var, Afganistan'dan 300 bin var. Bütün bunlara ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Ve bu insanları tabii bizim ötelememiz Yunanistan'ın yaptığı gibi, mümkün değil, yapamayız. Şu anda biz bunlara aynı şekilde ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz ve bu ev sahipliğimiz devam edecektir. Çünkü göçleri bugüne kadar uyguladığımız gibi aynen kabulleniyoruz. Bir taraftan biliyorsunuz briket evler yaparak o briket evlerde de onlara çadırlarda falan değil, o briket evlerde onları ağırlamayı da ayrıca bir görev telakki ettik. Şu an itibarıyla 60 bini aşkın briket evi bitirdik, hedefimiz bunu 100 binin üzerine çıkarmak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Şansölye ile çalışmak nasıldı?" sorusuna şu karşılığı verdi: “16 yıl kısa bir süreç değil. Benim de 19 yılım var. Bu süreç içerisinde birçok dünya lideriyle bir arada çalıştık, görüştük. Tabii Sayın Şansölye özellikle Almanya'nın idaresinde, yönetiminde gerçekten başarılı bir sürece imza attı. Belki koalisyon hükûmetleri olmamış olsaydı Almanya, Türkiye ilişkileri çok daha farklı bir yere ulaşabilirdi, fakat koalisyon hükûmetleri de tabii çalışmayı her zaman zorlaştırıyor. Geçmişte bizdeki koalisyon hükûmetleri de çok çok başarısız olmuştur, hiçbir netice alamamıştır. Başkanlık sistemine geçmemizle birlikte biz bu koalisyonlardan kurtulduk ve yoğun bir çalışmanın içerisine girdik. Temennimiz odur ki yeni yönetimle bu başarılı süreci aynen devam ettiririz. Zira Almanya'da ciddi manada bir Türk potansiyeli var ve bu insanlar da orada sağlıklı bir yaşamın sürecini inşallah görmek, yaşamak istiyorlar. Onlar orada mutlu oldukça Türkiye-Almanya arasındaki bu mutluluğu yaşamak istiyoruz. Hedef de 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşalım istiyoruz."

Merkel'in, "Koalisyon ortaklarımla çalışmaktan mutlu olmadığım anlaşılmasın. Alman hükûmetlerinin özelliği budur, koalisyonlar bizim yapımıza uygundur. Biz bir başkanlık sistemi uygulamak istemiyoruz" sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zaman zaman şikâyetlerinizi bana aktardınız" dedi. Almanya Şansölyesi Merkel de "Doğrudur, hayat böyle, fakat buna rağmen güzel" yorumunu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da torununun kendisine "Dede, ne yapacaksın hayat böyle" dediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısını "Değerli Şansölye'nin inşallah bundan sonra değerli fikirlerinden, düşüncelerinden, uluslararası toplantılarda da istifade etme arzusuyla tekrar şahsım, milletim adına bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum." sözleriyle tamamladı. (İLKHA)