Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) tarafından gerçekleştirilen "6'ncı Âlimler Buluşması"nda bir konuşma yapan Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, "Mescid-i Aksa'nın özgürlüğe kavuşması sadece konuşmakla olmaz. Bizim Selahaddin'i Eyyubi'nin ümmeti özgürleştirdiği gibi ümmeti özgürleştirmemiz lazımdır." ifadelerini kullandı.

Konuşmasına, "Sizleri Allah'ın selamıyla selamlıyorum. Böyle değerli alimlerle bulunmak çok önemli. Ümmetin derdiyle dertlenen alimlerle bulunmaktan çok memnunum. Programı düzenleyenlere çok teşekkür ederim." ifadeleriyle başlayan Karadaği, "Bugün İslam'a, Müslümanlara yönelik bu savaş sadece bir gruba yönelik değildir. Filistin'deki savaş ve diğer bölgelerdeki savaşlar sadece bir fırkaya değil İslam'a karşıdır. Çin'deki, Doğu Türkistan'daki, Hindistan'daki ve diğer bölgelerdeki savaşlar İslam'a karşı açılmış savaşlardır. İster kültürel ister benzeri işgallere karşı olsun bugün üzerimize önemli görevler düşmektedir. Alimler ümmetin başında, önünde olmak zorundadırlar. Alimler, Allah'u Teâlâ'nın şu emri içerisine girmektedirler: 'Allah'a, Resulüne ve ululemre itaat edin.' Buradaki lider hem siyasi hem de ilmi liderdir. Yani ulema da ululemr kapsamındadır. Bizler alimler olarak ümmetin önderleriyiz, önderleri olmak zorundayız. Bu ayetten çıkan sonuç şudur; başınızdaki alimlerin yolunu takip etmek, yolundan gitmek zorundayız. Resulullah 'alimler peygamberlerin varisleridir' diyor. Yani alimler peygamberlerin yolunu sürdürürler. Bu varislik maddi değildir. Buradaki veraset hem davet hem de cihatta öncü olmaktır. Resulullah ile ilgili bütün sıfatların varisi demektir. Vahiy tamama ermiş ancak alimler peygamberlerin yolunu sürdürmeye devam ediyor. Çünkü Allah'ın indirdiklerini ancak alimler iyi kavrarlar." şeklinde konuştu.

"Alimler olarak çözümlerimizin, projelerimizin olması lazım"

Doğru İslam fikrine, müstakim İslam fikrine sahip alimlerin az olduğunu belirten Karadaği, "Bu yüzden üzerimize görevler düşmektedir. Bu sıkıntıya bir ilaç bulmak zorundayız. İctihad ve yenilikler anlamında da alimlerin üzerine görevler düşmektedir. Siyasi adımlar atmakla yetinemeyiz. Bugün Mizan ilminde eksikliklerin olduğunu düşünüyorum. Mizan ilmi dediğimiz ilim, ekonomik ve fikri alanı kapsıyor. Bu alanda bizim de bir fikrimiz olabilmeli, yeni fikirler öne sürmeliyiz. Biz alimler olarak bu konularda çözümlerimizin, projelerimizin olması lazımdır. Siyasi ve ekonomik konularda sözümüzün olması lazımdır. Sadece siyasilere bırakmamak lazımdır." dedi.

Filistin toprakları ve Mescid-i Aksa

Karadaği, işgal altındaki Filistin toprakları ve Mescid-i Aksa Konusundaki görüşlerini ise şu şekilde dile getirdi:

Filistin meselesine gelince; ulemanın çok büyük bir sorumluluğu vardır. Selahaddin ve Nureddin Zengi döneminde alimlerin çalışmasını herkes biliyor. Mescid-i Aksa'nın fethinde, o dönem en büyük adımı alimler atmıştır. O dönemde yine ulema maddi olarak siyasilere muhtaç olmayacak bir duruma gelmişlerdi. Bugün bize de lazım olan budur; ulemanın bağımsız olması lazımdır. Siyasilerin kontrolünde hareket eden değil, bağımsız alimler olmalı. Selahaddin ve Nureddin Zengi döneminde böyleydi. Nizamiye medresesindeki proje buydu. Siyasi meselelere öncülük edebilecek, çözüm üretebilecek olmalıdırlar. Filistin konusunda adımlar çözümler üretmemiz lazımdır. Bu, üzerimizde bir sorumluluktur. Her zaman Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için adım atmalı, çalışmamız lazımdır. Selahaddin Eyyubi şöyle söylemiş; bütün mescitlerin üstündeki elleri kaldırmamız gerekiyor. Bugün mescitlerimiz elhamdülillah işgalden kurtulmuştur. Onlar, işgalcilerin ayakları altında ezilmiş değildir. Sadece Mescid-i Aksa işgal altındadır. Mescid-i Aksa'yı özgürlüğe kavuşturmak zorundayız. Mescid-i Aksa'yı özgürlüğe kavuşturmak zorundayız. Selahaddin, Mescid-i Aksa'yı kurtararak ümmeti ayağa kaldırmıştır. Allah'u Teâlâ da 'Allah'ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder.' demiştir.

"Mescid-i Aksa için mücadele vermemiz gerekiyor"

"Mescid-i Aksa ve Filistin için alimlerin öncü olması ve buna önem vermesi gerekir. Bugün Mescid-i Aksa'nın ulemaya duyduğu ihtiyaç, siyasilere duyduğu ihtiyaçtan çok daha fazladır." diyen Karadaği, son olarak şunları söyledi:

"Bizim alimler olarak basında olmamız, basını yönlendirmemiz lazımdır. Bizler ümmetin öncüleriyiz. Bugün tekrardan ikinci zafer geliyor inşallah. Bizler de tekrardan Mescid-i Aksa için mücadele vermemiz gerekiyor. Basın alanına hâkim olmamız lazım. Basındaki insanlara karşı kontrol sağlamamız lazım. Basın yanımızda olursa çarpıtmaların, yalanların önüne geçebiliriz. Bu konuda adım atmalıyız. Mescid-i Aksa'nın özgürlüğe ulaşması sadece konuşmakla olmaz. Bizim Selahaddin'i Eyyubi'nin ümmeti özgürleştirdiği gibi ümmeti özgürleştirmemiz lazım. O, Arapları, Farsları, Türkleri, Kürtleri bir araya getirerek, ümmeti bir araya getirerek özgürleştirmiştir. Milletler özgürleşirse Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne yaklaşmış oluruz. Bir şeye yaklaşmak, tek bir hedefte birleşmek, bizi büyük hedefe daha da yaklaştırır. Bugün ne Suriye ne Mısır ne Irak'ta Filistin için çalışılmasına izin verilmiyor. Bu ülkelere karşı projeler kuruluyor. Ümmetin birleşmesine karşı duruyorlar. Onun için alimlerin birleşmesi, ümmetin birleşmesi için milleti, halkı birleştirmemiz gerekiyor. Bir şey vacipse atılması gereken adımlar da vaciptir. Programı düzenleyenlerden Allah razı olsun." (İLKHA)