Ağrı'da 2018 yılında kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in davası, Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görüldü.

Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Leyla Aydemir'in daha önce tahliye edilen amcası sanık Y. A. ile tutuksuz sanıklar Y.A, B.D, H.D, M. A. A., M.A. ve A.A. katıldı. Küçük Leyla'nın annesi Şükran Aydemir ile yurt dışında olduğu belirtilen babası Nihat Aydemir, duruşmaya gelmedi. Taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada geçen celse mahkeme sunulan ve olayla ilgili olduğu öne sürülen bir ses kaydının çözümlemesi okundu.

Mahkeme heyeti daha sonra bu ses kaydına karşı diyeceklerini sorduğu Leyla Aydemir'in annesi ve babasının avukatı Erdoğan Tunç, mahkeme farklı dört ses kaydının olduğu yeni bir CD mahkeme heyetine sundu.

Yaptığı çözümde önemli gördüğü hususlara dikkat çeken Tunç şunları söyledi:

"Geçen celse sunulan ilk ses kaydını AFAD görevlisi olmayan biri vermişti. Bu ses kaydını doğrulayan yeni 4 farklı ses kaydı var. Bunları ismini vermek istemeyen bir AFAD görevlisi verdi. Ses kayıtlarının sunulduğu CD'de AFAD görevlilerinin ses kaydı olduğu söyleniyor. Ses kayıtlarını dinledim. İki önemli unsur dikkatimi çekti. Biri diğerine soruyor 'kiler meselesi nedir bilgin var mı' diye. Diğeri de 'evet bizimkiler ilk gün görmüşler nasıl olsa bırakılacak diye müdahale etmemişler.' Bizimkilerden kastının AFAD'da görevli bir kaç başka kişi olduğunu düşünüyorum. Diğer ses kaydında "biz avukat yerinde olsak ekiplerdekileri çağırır görüşürdüm.' diyen birine diğeri 'avukat çağıramaz, savcı çağırır' diyor. Diğeri de 'biz konuşmayız, avukat ses kaydı alır' diyor."

Tunç, mahkeme heyeti başkanının ses kayıtlarıyla ilgili sorular sorması üzerine "Soruşturmayı mahvettiniz, soruşturma başka tamamlandı. Konuşmama izin vermiyorsunuz, başkanlık taslıyorsunuz" deyince mahkeme heyeti başkanı, Tunç'un ifadesinin sonra alınacağını söyledi.

Duruşmada sanıklar ile avukatlarının söz konusu ses kayıtları hususunda beyanlarının alınması sonrası yeniden Tunç'a söz verildi.

Tunç, "Mahkemeye yeni sunduğumuz bu ses kayıtları ciddiye alınmalıdır ve araştırılması gerekmektedir. Orada çalışan AFAD görevlileri bu işin suç ortaklarıdır. Tüm sanıkların tutuklanmasını ve cezalandırılmasını talep ediyorum." dedi.

Söz konusu ses kayıtlarına ilişkin yeni CD'ye ilişkin diyecekleri sorulan sanık avukatları ise mahkemeye sunulan ses kayıtlarının davayı etkilemeyeceği için mevcut deliller üzerinden karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti ara kararında, Tunç'un mahkemeye yeni sunduğu ses kayıtlarının davaya etkisi olmayacağından bu kayıtların yer aldığı CD'nin çözülmesi ve içeriklerinin araştırılması yönündeki talebini reddetti.

Esas hakkındaki mütalaasını veren cumhuriyet savcısı, sanıklardan Yusuf Aydemir, M.A. A. ve B.D'nin "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "kasten öldürme" suçlarından A.A. ile Y.A'nın bu suçlara iştirakten cezalandırılmasını, M. A. ile H.D.'nin beraatını talep etti.

Savcı, sanıklardan Y. A., M.A. A. ve B.D.'nin tutuklanmasına karar verilmesini de istedi.

Sanıklar suçlamaları reddetti

Sanıklar da suçsuz olduklarını savunarak beraat talebinde bulundu.

Sanık avukatlarının da mütalaaya ilişkin beyanları ve sanıkların son sözlerinin alınması sonrası davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıkların tamamının delil yetersizliğinden ayrı ayrı beraatına hükmetti.

Heyet, sanık Yusuf Aydemir hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının da karar kesinleşince kaldırılmasına karar verdi.

Mahkeme sonrasında Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Erzurum İl Temsilcisi Avukat Ayşegül Aydoğan kısa bir açıklama yaptı.

Leyla Aydemir'in anne ve babasının avukatı Erdoğan Tunç ise kararı İstinaf Mahkemesine taşıyacaklarını belirterek şunları söyledi:

"Bu gün Leyla Aydemir’in duruşması yapıldı. Şaşkınlık içerisindeyim. İstinafın bozma ilanından sonra dosyaya yeni deliller sunduk. Ancak bu deliller incelemeye alınmadan, önceki kurulan ara kararlardan da vazgeçilerek yangından mal kaçırırcasına hızlıca bir karar verildi. Tüm sanıklar hakkında verilen beraat kararlarını bir üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesine taşıyacağımızı buradan beyan ediyorum. Hukuk mücadelesi devam edecek. Şu anda her şey bitmiş değil. Sonuna kadar davayı takip etmeyi sürdüreceğiz." (İLKHA)