DEVA Partisi Genel Merkezi’ndeki görüşmenin ardından Karamollaoğlu ve Babacan ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini ve çoklu kriz ortamı yaşandığını savunan Babacan, şöyle konuştu:
"Her alanda sıkıntılar büyüyor. Ortaya çıkan ve büyüyen sorunların çözümüyle alakalı herhangi bir ışık görünmüyor. Bütün bu sorunların çözümü için çok detaylı bir çalışma ortaya konulması gerekiyor. Problemlerin kaynağına indiğimizde ülkenin yönetim sisteminin getirdiği pek çok sorun var ama bir devletin asıl en önemli varlık sebebi olan adaletin ve hukukun hiçe sayılması herhalde ülkemizin karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan bir tanesi. Kuşkusuz sistem değişikliği önemli. Saadet Partisi de bizim gibi parlamenter sisteme geçilmesini destekleyen bir parti. Altı partinin bir arada olduğu bir masadayız. Burada tüm hazırlıklar masaya konulmuş durumda. Bütün çalışmaların ortak tek bir çalışma haline getirilmesini önemsiyoruz."
"Denetlenemeyen bir icra ile karşı karşıyayız"
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu da Türkiye'nin karşılaştığı problemlerin sayılamayacak kadar çok olduğunu ileri sürerek "Sayın Cumhurbaşkanı, bu problemlerin varlığını pek kabullenmiyor ama insanımız bu problemlerin varlığını yaşayıp görüyor. Bu problemlere çözüm de ancak istişarelerle ortaya konulabilir." dedi. Adalet olmadan bir ülkede huzurun olmayacağını, adaletin barışı, fikir ve inanç hürriyetinin teminat altına alınması için gerekli olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, şunları söyledi:
"Bugünkü sistemle parlamenter sisteme geri dönülmesi en azından Meclis'in aktif hale getirilmesi için hem kanun yapma hem de hükümeti denetleme imkanına kavuşması yönünden çok büyük önem arz ediyor. Şu an maalesef denetlenemeyen bir icra ile karşı karşıyayız. Bizim bugünkü başkanlık sistemine başından beri itiraz ettiğimiz nokta buydu. Denetlenemeyen bir yönetim ülkenin başına yeri gelir çok ciddi sıkıntılar açabilir. İşte bundan kurtulabilmek için parlamenter sistem önemlidir."
Bir basın mensubunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "memur ve işçilerin imzalanan toplu sözleşmelerden memnun olduğu" yönündeki açıklamalarına dair görüşlerini sorması üzerine Babacan, "Sabit gelirlilerin tamamının maaş artışı resmi enflasyona göre yapılıyor. Resmi enflasyon kaç yüzde 19 ama hayatın gerçek enflasyonu en az yüzde 40-50 düzeyinde. Onu bırakın TÜİK'in açıkladığı gıda enflasyonu yüzde 30'lar düzeyinde. Makyajlanmış rakamlar." dedi.
Aynı soruya Karamollaoğlu, şu yanıtı verdi:
"Taban memnunsa mesele yok. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı kendisi mi söylüyor yoksa bu kanaatin oluşmasına vesile olacak bilgileri etrafındakiler mi ona götürüyorlar bunu bilmiyorum. Enflasyonun bu kadar yüksek rakamlara çıktığı bir ülkede siz toplu sözleşmeyi yaparken yüzde 6, yüzde 8 gibi rakamlarla yaparsanız fecaatin hiç farkına varmadığınız veya vardığınız halde vatandaşın halini hiç düşünmediğiniz manasına gelir."