Doğuştan Escobar Sendromu hastası olan lise öğrencisi Sefa Bayar (19), hayatta bir şeyler başarabilmek için fotoğrafçılığı seçtiğini söyledi.

Fotoğraf kadrajının kendisini mutlu ettiğini ifade eden Bayar, çekilen her fotoğrafın bir hikâyesi olduğunu belirtti.

Çektiği fotoğrafları sosyal medyada paylaştığını belirten Bayar, fotoğraflarının sosyal medyada ilgi gördüğünü vurguladı.

Fotoğraf sanatçısı "Steve McCurry" gibi fotoğraf çektiğine değinen Bayar, fotoğraf çekmeyi herkese önerdi.

En büyük hayalinin futbol fotoğrafçısı olmak olduğunu belirten Bayar, fotoğrafa başlama hikayesini İLKHA'ya anlattı.

 

"Özel gereksinimli olduğumuz için bir şeyleri başarmak biraz zor"

Doğuştan "Escobar Sendromu" hastası olduğunu belirten Bayar, "19 yaşındayım. Tes-İş Anadolu Lisesinde 11'inci sınıf öğrencisiyim. Hastalığım, 'Escobar Sendromu'dur. Doğduğum günden beri eklem eksiklikleri, eklem eğirlikleri, omurga, diz ve dirseklerde eklem sıkıntısı yaşıyorum. Escobar hastalığına bağlı olarak eklemlerim istemsiz bir şekilde sağa sola hareket ediyor. Bizler özel gereksinimli insanlar olduğumuz için bir şeyleri başarmak biraz zor. Ben de kendi adıma bir şeyler başarabilmek için fotoğrafçılığı seçtim. Fotoğrafçılık alanında iyi olduğumu düşünüyorum. Fotoğrafçılık alanında kendimi geliştirmeye çalışıyorum. " dedi.

 

"Çekilen her fotoğrafın hikâyesi başkadır"

Fotoğrafçılığı tarihe ve kültüre eşlik ettiği için seçtiğini belirten Bayar, "İnsan, fotoğraf çektiği zaman bir başka olur. Çekilen her fotoğrafın hikâyesi başkadır. Fotoğraf çekince fotoğrafın kadrajı, beni gerçekten mutlu ediyor. Çekilen her fotoğrafın bir hikâyesi olmuş olur. Fotoğraf; kültür, tarihi anımsatır. Çektiğin fotoğrafa bakınca hikâyeni anımsarsın.  Fotoğraf;  tarihi, kültürü ve eski tarihe eşlik ettiği için fotoğrafçılığı seçtim." şeklinde konuştu.

"Fotoğraflarımın beğenildiğini görünce kendime bir fotoğraf makinesi aldım"

Fotoğrafçılık serüvenine ilk olarak aile ortamında başladığını ifade eden Bayar, "Fotoğraf çekerken yaşanan duygu; çok güzel bir duygudur. Fotoğrafçılığa ilk olarak aile ortamında fotoğraf çekerek başladım. Fotoğrafları ilk zamanlarda telefonla çekerdim. Fotoğrafçılığa daha sonra arkadaş ortamında devam ettim. Çektiğim fotoğraflar, arkadaş ortamında beğenildi. Fotoğraflarımın beğenildiğini görünce kendime bir fotoğraf makinesi aldım. Fotoğraf makinemle çektiğim fotoğrafları sosyal medyada paylaşmaya başladım. Fotoğraflarım, sosyal medyada ilgi gördü. Fotoğrafçılığı başardığımı görünce fotoğrafçı olmaya karar verdim." diye konuştu.

 

"Yaklaşık bir yıldır fotoğrafçılık ile uğraşıyorum"

Şanlıurfa sokaklarını gezerek hayattan fotoğraflar çektiğini söyleyen Bayar, "Yaklaşık bir yıldır fotoğrafçılık ile uğraşıyorum.  Şanlıurfa sokaklarını gezip hayattan fotoğraflar çekiyorum. Çektiğim fotoğrafları daha sonra sosyal medyada paylaşıyorum. Fotoğrafı yaklaştırdığın zaman, kalite düşmüyorsa o fotoğraf kalitelidir. Fotoğrafta baş ve ayak kısmı yarım çıkmamış ise o fotoğraf kalitelidir. İstanbul'da bir fotoğrafçılık kursunda yaklaşık bir buçuk ay eğitim aldım. Eğitimden sonra fotoğraf çekimine çıkarak kendimi geliştirmeye başladım. Hayattan ve sokaktan fotoğraflar çeken Steve McCurry'i kendime örnek aldım. Urfalı bir fotoğrafçı abim bana 'sende aynı Steve McCurry gibi çekiyorsun' dedi. Ben de Steve McCurry'i araştırıp onun gibi fotoğraf çektiğimi gördüm. " ifadelerini kullandı.

 

"Fotoğrafçılık; bir hikâyeyi yazarak değil çekerek anlatmaktır"

Fotoğrafta kadrajın çok önemli olduğunu vurgulayan Bayar, "Fotoğrafa ters ışık gelmemeli. Fotoğrafın dikey ya da yatay çekilmesi önemlidir. Fotoğrafa mutlaka efekt verilmeli. Efekt, fotoğrafı hem güzelleştirir hem de kaliteli yapar. Fotoğrafçılığı herkese öneririm. Fotoğrafçılık, bir hikâyedir. Fotoğrafçılık; bir hikayeyi yazarak değil çekerek anlatmaktır." şeklinde konuştu.

"Başarmak; okumak ve araştırmadan geçer"

Engelli olduğu için hayallerinden vazgeçenlere seslenen Bayar, " Engeli olanlar, engeli var diye kesinlikle dünyadan ilişkisini kesmemeli. Eğer bir insan araştırır ve okursa gerçekten başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Bir insanın eli ya da ayağı olmasa bile araştırma yapıp okuyorsa her şeyi yapabilir. Başarmak; okumak ve araştırmadan geçer."  (İLKHA)