Elâzığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yüzde 30 psikolojik bozukluk, yüzde 20 ise anlama ve kavrama eksikliğinden raporu olan Rıdvan Avcı, engelli kadrosunda çalıştığı Palu Adliyesinde savcıya su şişesi fırlattığı için, yakalanarak cezaevine gönderildi.

Rıdvan Avcı hakkında su şişesi attığı için "darp, yaralama ve kamu malına zarar" verdiği gerekçesiyle dava açıldı.

Rıdvan'ın babası Nurullah Avcı, babasının vefatından dolayı oğlunun psikolojik sorunlarının arttığını iş yerindeki arkadaşlarının da ona takılmasıyla sinirlerinin daha da bozulduğunu söyledi.

Nurullah Avcı

Oğlu Rıdvan'ın rahatsızlığının çocukluğundan bu yana olduğunu söyleyen baba Avcı, oğlunun engelli kadrosuyla Bingöl Cezaevinde bir yıl çalıştığını şartlar uygun olmadığı için de 3 yıl önce tayinini Palu Adliyesine istediklerini söyledi.

Avcı, "Bizler Palu Adliyesine müracaat ettik ve burada işe başladı. Rıdvan dedesini çok seviyordu. Yaklaşık 50 gün önce babam vefat etti. Rıdvan'da sürekli 'dedemin hayali geldi, dedem burada yattı, çok eziyet çekti' şeklinde sözler kullanıyordu bundan dolayı rahatsızlığı arttı. Bu rahatsızlık üzerine 5 gün senelik izninden aldık. Rıdvan'ın son zamanlarda ki psikolojik bozukluğunu haberleri olması için çalıştığı kuruma söyledik. Özellikle kendisine karışmayın, takılmayın diye de uyardık. Özellikle işyerinde birkaç kişi ona çok takılıyordu. Rıdvan, karşısındaki müdürdür, amirdir onu algılayamıyor. Kendi kendini de ifade edemiyor. Bugüne kadar saldırgan bir durumu hiç olmadı." dedi.

"Rıdvan'a 'temizlik maddesini niye fazla kullandın' diye takılmışlar. Rıdvan'ı kızdırdıkları için kendisi de işyerini terk etmiş, durumu öğrenmek için adliyeye gittim." diyen Avcı şu ifadeleri kullandı: "Tayini yeni Palu Adliyesine çıkan bayan müdireyle görüşmeye gittim. Rıdvan ile beraber müdirenin odasına gidecektik, Rıdvan'ın elinde su şişesi ve kola vardı. Onları bırak gel müdürün odasına dedim. Benim de işyerindekilerin onu kızdırdığından haberim yoktu. Birden su şişesinin bana doğru yere attı, kolayı yere vurdu iki de çöp tenekesini kırarak gitti."

Rıdvan'a izin alınması için annesinin savcı ile görüşmeye gittiğini söyleyen Nurullah Avcı, "Annesi adliyeye akşam 17.00 sıralarında gidiyor. 'Bu çocuk hastadır, yıllık izni varsa izin alalım' diyor. Rıdvan'da savcının kapısının önünde duruyor. Savcı önce 8 gün izin veriyor, sonra olmaz diyor. Rıdvan bunu duyunca 'ben kriz geçiriyorum, bırakın ben çıkıp gideyim.' diyor. Savcı bey de 'bu nedir bağırıp çağırıyor' diyor. Rıdvan`da savcının odasına ve annesine doğru bir su şişesin fırlatıyor. Yere doğru gitmiş. Bunun üzerine Rıdvan'ı bir odaya atıp polis çağırıyorlar. 2 gün nezarette kalıyor. Tahkikat için Kovancılar ilçesinden savcı isteniyor. Buradaki savcı demek ki olaya müdahil olamıyor. Bize, 'bir gün nezarette kalır akıllanır, bırakırız.' dediler ama 10 gündür Elâzığ F Tipi Cezaevinde tutuluyor. " dedi.

Oğlu için adalet çağrısı yapan baba Avcı: "Bizim yetkililerden istediğimiz bu çocuk engellidir, algılayamıyor. Amiri ile bir senedir beraberdir. Giden amiri de sonra ki halefine Rıdvan`ın durumunu anlatarak sahip çıkmaları için emanet olarak bıraktı. Rıdvan`ın cezaevinde olmaması gerekir. Oğlum için adalet diyoruz. Rıdvan`ın durumunu tüm ilçe halkı biliyor. Bu çocuğun rahatsızlığı varsa yeri cezaevi değil hastanedir. Dedesinin vefatının ardından zaten psikolojisi bozuk. Bu adamın hastaneye gidip tedavi olması lazım. Oğlum cezaevinde ıslah olmaz. Bu çocuk adam öldürmemiş, bir şey yapmamış. Algılasa bu hareketi zaten yapmazdı. Mazlum ve garibanların ezilmemesi için illa birilerinin arkalarında olması mı lazım?" dedi. (İLKHA)