VAN- Özel bir otelde düzenlenen panele halk yoğun ilgi gösterdi.
Oturum başkanlığını YYÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İsa Yüceer`in yaptığı panele, YYÜ İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şakir Gözütok, Doç. Dr. Sahip Beroje, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Keskin, Yrd. Doç. Dr. Ramazan Özmen konuşmacı olarak katıldı.

 

Panelistler, "Peygamberimiz ve insan onuru teması" çerçevesinde kendilerine ayrılan sürede konuşmalarını gerçekleştirdiler.

 

Panelde konuşan, Prof. Dr. Şakir Gözütok, insanın şerefli bir varlık olmasına rağmen şeref ve onurunu kendisinin ayaklar altına aldığını aktardı. İnsanlığın, onur ve şerefinin boynuna takılan tasmaları, ayağına takılan prangaları kırmak için İslam`ın doğuşunu beklediklerini söyleyen Gözütok, Hz. Muhammed`in gelişiyle insanlığın, onur ve şerefini geri aldığını ifade etti.

 

"Biz, insanları şerefli kıldık"
"Biz, insanları şerefli kıldık" ayetini hatırlatan Gözütok, "İslam dininde en kutsal mekan Kabe`dir. Bir rivayette: Abdullah bin Ömer (r.anh) yüzünü Kabe`ye çevirmiştir. Ve şöyle seslenmiştir. "ey Kabe! Sen ne yücesin. Hürmetin de yücedir. Fakat Allah yanında mümini hürmeti seninkinden daha büyüktür." Gerçekten inanan insanın onuru Kabe`den daha yüksektir. İslam anlayışında statüsü nesebi ne olursa olsun herkes eşittir" dedi.

 

Batı medeniyeti kadını aşağılıyor
Batı medeniyetinin kadını aşağıladığını söyleyen Gözütok, "Batı dilinde kadın, `femin` kelimesiyle karşılanır. Bunun kökü de Latinceden olan `feminüs`ten gelir. Feminüsün de anlamı inancı az, itikadı zayıf mahlûk anlamındadır. O yüzden Yahudilikte kadınla asla kutsal mekânlara sokulmazlar. Bugün ağlayan bir duvar önünde ağlayan bir Yahudi bayan göremezsiniz. Hristiyanlıktada kadınlar uzun süre İncil`e dokunamamışlardır" ifadelerini kullandı.

 

"Din, can, nesil, akıl ve mal emniyeti…"
Panelin bir diğer konuşmacısı Doç. Dr. Sahip Beroje de onurun, izzet-i nefs, şeref ve haysiyet denilen bir kavram olduğunu söyleyerek, insanın ancak, onuruyla ve şerefiyle yaşadığı zaman insanca yaşamış olabileceğine vurgu yaptı. İnsanlığın onurunu kurtarmak için birçok dinin belli bir oranda başarılı olduklarını belirten Beroje, "Ya belli bir zümrenin onuru muhafaza etmeye çalışmışlardır ya da kendi onur ve haysiyetlerini korumuşlardır. İslam ulemasının Kur`an ve naslarda yaptığı araştırmalarda İslam ahkamının 5 temel insani değeri korumak için bazı tespitlerde bulunmuşlardır. Bunlar Din, can, nesil, akıl ve mal emniyetidir. Bu beş temelin korunmadığı toplumda onurlu ve haysiyetli bir şekilde yaşamak mümkün değildir" şeklinde konuştu.

İnsanlığın atası Hz. Adem`in yaratılış serüvenini anlatan yrd. Doç. Dr. Mehmet Keskin ise, Allah-u Teala`nın insanı çamurdan yarattığını, ardından kendin ruhundan Âdem`e üflediğini hatırlatarak şeytanın, insandaki onuru alıp esfel-i safilin derekesine çekmek için çaba sarf ettiğini belirtti.

 

"Din kolaylıktır"
Bugünkü Müslümanların Yahudileşme temayülü içerisinde olduğunu söyleyen Keskin, "Bugünkü müfessirler derler ki; Yahudiler dinlerini o kadar zorlaştırdılar ki sanki çok zora koşarsanız daha fazla sevap alırsınız! Maalesef bu özellik yavaş yavaş da olsa bize sirayet etmektedir. Adamın, evinin dibinde cami var. Camiye giderken attığı her adım ona sevap getirecek ya. Bu, evin camiye uzaksa bile teşvik amaçlı bir şeydir. Ama çıkar evinde bu sefer 5 sokak yukarıya gider tekrar geri gelir ve öyle camiye girer. Yani o 3-4 tur attığı şeyi sevap zanneder. . Bir âlim şunu diyor. "Bazı insanlar zannediyor ki kendine eziyet edercesine ibadet ederlerse daha fazla sevap kazanacaklar." Böyle bir şey yok. Çünkü din; kolaylıktır. Kolaylaştırınız; zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz; nefret ettirmeyiniz" buruyor peygamber efendimiz" şeklinde konuştu.

 

Son olarak konuşan Yrd. Doç. Dr, Ramazan Özmen de "İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinize sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız" hadisini hatırlatarak ashab-ı kiramın Hz. Muhammed`e olan sevgi ve muhabbetlerinden pasajlar sundu.
Katılımcıların sorularına verilen yanıtlarla panel sona erdi. (Fırat Arslan-İLKHA)