Başbakan Han, TRT World'e verdiği mülakatta, Pakistan'ın tek taraflı olarak Taliban'ı tanımasının herhangi bir etki yaratmayacağını, öncelikle ABD, Avrupa, Çin ve Rusya'nın tanıması gerektiğini belirtti.
Han, ABD'nin de er ya da geç Afganistan'daki Taliban yönetimini tanımak zorunda kalacağını aktardı.
Neredeyse tamamen dış yardıma bağımlı Afgan hükümetine yardım sağlaması konusunda uluslararası topluma çağrıda bulunan Han, "Uluslararası toplum Afgan halkına yardım etmezse ülkede insani bir kriz ortaya çıkar." ifadelerini kullandı.
Başbakan Han, Taliban'ın ülkeyi devralmasından sonra ABD'nin kafasının karıştığını söyleyerek, dikkatleri başka tarafa çekmek için şimdi de günah keçisi aradıklarını kaydetti.
- "Askeri güç kullanımı çözüm değil"
Han, çatışmalarda askeri güç kullanımının çözüm olmadığına inandığını belirterek Irak savaşına dahi karşı olduğunu söyledi.
11 Eylül saldırılarına atıfta bulunan Han, bu saldırılara hiçbir Pakistanlının karışmamasına rağmen ülkenin ABD liderliğindeki savaşta devasa hasara uğradığını aktardı.
Han, yaklaşık 80 bin Pakistanlının hayatını kaybettiğini, sınır bölgelerinin harap olduğunu ve kırılgan ülke ekonomisinin daha da tahrip edildiğini aktararak, ABD'nin Pakistan'ı da günah keçisi yaptığını söyledi.
- Kapsayıcı hükümet vurgusu
Silahlarla donatılmış ve iyi eğitimli 300 bin kişilik Afgan ordusunun Taliban'a direnemediğini ve eski cumhurbaşkanının hükümet görevlileriyle birlikte ülkeyi terk ettiğini hatırlatan Han, ABD'nin Afganistan konusunda Pakistan'ı sorumlu tutamayacağını gösterdiğini vurguladı.
Ayrıca, Başbakan Han, Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirmesi konusunda ülkesinin yardım ettiği iddialarını da şiddetle reddetti.
Afgan halkının her zaman yabancı güçlere direndiğini ve çok bağımsız fikirli insanlar olduğunu aktaran Han, "ABD'nin denediği gibi onları dışarıdan kontrol edemezsiniz." dedi.
Han, Afganistan'da kapsayıcı bir hükümetin gerekliliğini vurgulayarak, "Kapsayıcı bir hükümet, kırk yıllık savaştan sonra istikrarlı bir Afganistan anlamına gelir." ifadelerini kullandı.