Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla eylül ayı dış ticaret rakamlarına ilişkin bakanlıkta düzenlenen basın toplantısında konuşan TİM Başkanı Gülle, çok özel bir gün yaşadıklarını belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde ilk defa 20 milyar dolarlık ihracatın gerçekleştirildiği bir ayın yaşandığını kaydetti.
Eylül ayı ihracatının, geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 30’luk artışla, 20 milyar 783 milyon dolar olduğunu ifade eden Gülle, şunları söyledi:
“Eylül ayında tarihimizin en yüksek aylık ihracat rakamına imza atarken, ihracatta yeni bir lige çıktığımızı bir kez daha tescilledik. Yılın ilk 9 ayında ihracatımız, yüzde 36 artışla 161 milyar dolar oldu. Son 12 ayda ise 212,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek, yıllık ihracat hedefimiz olan 211 milyar dolara aşmayı başardık. Son 13 ayın 11’inde ihracat rekorları kırdık. Böylelikle, Orta Vadeli Program hedefini şimdiden yakalamış durumdayız. Sıradaki hedefimiz en fazla 5 yıl içerisinde 300 milyar dolara erişmek. Bu başarılı performanstan dolayı büyük ihracat ailesini bir kez daha yürekten kutluyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Eylül’de katıldığı TİM Genel Kurulu’nda ihracat ailesine verdiği müjdelere değinen Gülle, ihracatçılardan gelen finansman ve fuar alanı taleplerini Ticaret Bakanlığı'na ilettiklerini, bu anlamda, müjdeler arasında yer alan “İhracat Geliştirme Fonu”nun büyük bir ivmeyle yükselen ihracat için oldukça önem arz ettiğini söyledi.
Gülle, daha çok ihracatın, finansal anlamda daha fazla ihtiyaçları da beraberinde getirdiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sadece ihracatçılarımızın erişimine açık olarak oluşturulacak bu önemli fon, ihracatçılarımızın gücüne güç katacak. Bu önemli adım, ihracat süreçlerini kolaylaştıracak, teminat mektubunu ortadan kaldırarak maliyet avantajı ve kredi genişlemesi imkanları sağlayacak. Eximbank’ın sermayesinin ve kaynaklarının artırılacak olması ise ihracatçımızın kredi hacmini artıracak, krediye erişimini kolaylaştıracak, ihracat desteklerini ve finansman ihtiyaçlarını uygun bir zemine taşıyacaktır. Bir diğer önemli müjde ise fuar merkezi ile ilgili.
Üretimimizle, ihracatımızla, iç ve dış pazarlardaki başarılarımızla büyüyen ihracat ailesi olarak, geldiğimiz noktada mevcut fuar kapasitemizin gelişen ekonomimizi kaldırmadığı açık olarak gözüküyor. Son 20 yılda, ekonomimizi 4 kat büyütmeyi, dış ticaret hacmimizi 5 katına çıkarmayı hep beraber başardık. Bu dönemde, İstanbul’daki fuar alanlarının kapasitesi ise sadece yüzde 20 arttı. Bu terazi artık bu sıkleti çekmiyor. Büyüyen ve gelişen ihracat ailemizin kaydettiği başarıların, daha büyük bir fuar merkezi vitriniyle taçlandırılmasına yönelik atılan bu adımın çok önemli bir gelişme olduğuna inanıyoruz. Cumhurbaşkanımız, bu husustaki taleplerimizi de genel kurulumuzda müjdelediler.”
- “İhracatı ve ihracatımızın tüm paydaşlarını inovasyonla buluşturmaya gururla devam edeceğiz”
Asya, Avrupa ve Afrika’nın buluşma noktası olan İstanbul’u, küresel bir fuarcılık merkezine dönüştürecek projenin süratle Türkiye’ye kazandırılacağını vurgulayan Gülle, “TİM olarak biz de sürece gerekli katkıyı sağlayacağız. İhracatçılarımıza modern, ferah ve geniş fuar merkezleri kazandıracağız. Bu üç önemli hamle ile inşallah, 300 milyar dolara giden ihracat yolculuğumuzda önemli kilometre taşları olacaktır.” dedi.
Eylül ayı içerisinde gerek ekonomik güven endeksi verilerinde gerekse TİM’in görev gücü içerisinde olduğu küresel inovasyon endeksi sıralamalarında oldukça sevindirici gelişmeler olduğunu anımsatan Gülle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın destekleri ve kurumların katkıları ile küresel inovasyon endeksinde Türkiye bu yıl 10 basamak sıçrayarak tarihi zirveye çıktığını dile getirdi.
Gülle, TİM olarak hazırladıkları Türkiye Yol Haritası ve Eylem Planı’nın bu başarıya sağladığı katkılardan gurur duyduklarını belirterek, “Bu yıl 41. sıraya yükseldiğimiz endekste, en büyük sıçrama kaydeden ülkeler arasında ise ikinci olduk. Bu başarıyla orta-üst gelir grubunda 4. sıraya yükseldik. TİM olarak, geçmişte olduğu gibi, bundan sonrasında da ülkemiz endekste hak ettiği yere gelene kadar ihracatı ve ihracatımızın tüm paydaşlarını inovasyonla buluşturmaya gururla devam edeceğiz.” diye konuştu. .
Gülle, İmalat Sanayi Kapasite kullanım oranının 78,1 puanla son 40 ayın, ekonomik güven endeksinin ise 102,4 puanla son 41 ayın en yüksek seviyesine geldiğini hatırlatarak, “Endekslerdeki bu yükseliş, ihracatta, istihdamda ve yatırımlarda da yükselişe işaret ediyor. Üretiyoruz, ihracat yapıyoruz, istihdam sağlıyoruz, değer üzerine değer inşa ederek, bu topraklarda yeni yatırımlara zemin hazırlıyoruz.” şeklinde konuştu.
- “Eylül ayında 23 sektörün ihracatı artırdı”
Gülle, eylül ayında ihracatın detaylarına bakıldığında sektörlerin performansında önemli bir artış gördüklerini belirterek, eylül ayında tam 23 sektörün ihracatı artırdığını bildirdi.
Çelik, hazır giyim, tekstil, makine, hububat, mobilya, madencilik ve meyve-sebze mamulleri sektörlerinin dahil olduğu 8 sektörün tarihlerinin en yüksek aylık ihracat rakamını gerçekleştirdiğini ifade eden Gülle, şunları kaydetti:
“Eylülde 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren çelik sektörümüz ilk sırada yer alırken, 2,5 milyar dolara yaklaşan otomotiv sektörümüz ikinci ve 2,3 milyar dolara ulaşan Kimyevi Maddeler sektörümüz ise üçüncü oldu. Çelik sektörümüz, geçtiğimiz yılın eylül ayına göre ihracatını 1,5 milyar dolar artırarak sektör sıralamasında tarihinde ilk kez birinci sırada yer aldı. Diğer dikkat çekici artışlar ise, geçtiğimiz yıla göre ihracatını 677 milyon dolar artıran kimyevi maddeler, 401 milyon dolar artıran demir ve demir dışı metaller ile 257 milyon dolar artıran tekstil sektörlerimizde yaşandı. İhracat birim ihracat birim fiyatımızda da oldukça pozitif bir ivme görmekteyiz.
Birim ihracat değerimiz ocak-eylül döneminde yüzde 14 artışla 1,22 dolara yükseldi. Eylülde birim ihracat değerini en çok artıran sektörlerimiz, yüzde 102 artışla gemi ve yat, yüzde 71 artışla çelik ve yüzde 27 artışla kimyevi maddeler sektörlerimiz oldu. Katma değerli ve markalı ihracatımız arttıkça, ürünlerimizin değeri daha da artacak. Eylülde, miktar bazında ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23,7 artarak, 17,5 milyon ton olarak gerçekleşti. İlk 9 ayda ise yüzde 19,5 artışla 131,7 milyon ton ihracat gerçekleştirdik.”
- “170 ülkeye ihracatımızı artırma başarısı gösterdik”
Gülle, Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, “Herkes için ihracat” vizyonuyla hareket ettiklerini belirterek, bu vizyon doğrultusunda, TİM KOBİ ihracat seferberliği programımız çerçevesinde Anadolu’nun dört bir yanındaki ihracatçılar ve ihracatçı adaylarıyla buluştuklarını, 17. programlarını Malatya’da gerçekleştirdiklerini, ihracata duyulan yoğun ilgi, eylül ayında ihracatçı firma sayısına da yansıdığını, 1.558 firmanın, eylül ayında ilk kez ihracat yaparak ihracat ailesine katıldığını bildirdi.
Yeni firmaların, eylül ayında 83,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini vurgulayan Gülle, “Yıl başından bu yana 13 bin 600’ü ilk defa ihracat yapanlar olmak üzere toplam ise 84 bin firmamız bu ihracatın gerçekleşmesinde gayret gösterdi.” dedi.
“170 ülkeye ihracatımızı artırma başarısı gösterdik. Aralarında ABD, İspanya, Belçika, Kolombiya ve Şili’nin de bulunduğu, 27 ülkede, aylık ihracat rekorlarına imza attık. Eylülde ihracatçılarımızın en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk 3 ülke; 1,7 milyar dolarla Almanya, 1,4 milyar dolarla ABD ve 1,3 milyar dolarla Birleşik Krallık oldu. İhracatımızı tutar bazında en çok artırdığımız ülkeler, 450 milyon dolarlık artışla ABD, 278 milyon dolarlık artışla Belçika ve 257 milyon dolarlık artışla İspanya oldu.
Ülke gruplarına göre ihracata baktığımızda ise en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği’ne (AB-27) ihracatımızın yüzde 26 artışla, 8,5 milyar dolarlık bir hacme ulaşarak yüzde 41 pay aldığını görüyoruz. AB haricindeki diğer Avrupa ülkelerini de topladığımızda, Avrupa kıtasının, eylül ayı ihracatımızdaki payı da yüzde 55 oldu. Eylül ayında diğer ülke gruplarında, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine 3,4 milyar dolar, Afrika Kıtası’nın tamamına 1,9 milyar dolar, Kuzey Amerika ülkelerine 1,6 milyar dolar, ve Uzak Doğu’ya ise 1,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik.”
İsmail Gülle, Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak Avrupa’nın yanında, diğer pazarlarda da etkinliklerini artırmak adına var güçleriyle çalıştıklarını aktararak, “Küresel navlun fiyatları tüm ihracatçılarımızın malumu. Bizler, küresel ölçekte yaşanan lojistik sorunlarına çözüm bulmak üzere ihracatçılarımız ile lojistik sektörü arasında dijital bir köprü vazifesi görecek olan Türkiye Lojistik Portalı çalışmalarımızı tamamladık. İnşallah, 11 Ekim’de portalımızı ihracatçılarımızın kullanımına sunarak, bu küresel sorunla mücadelede yeni bir dönemi başlatmış olacağız.” diye konuştu.
Eylülde 66 ilin ihracatını artırdığını belirten Gülle, 16 ilin İstanbul, Kocaeli, Gaziantep, Hatay, Kayseri, Adana, Samsun, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Eskişehir, Zonguldak, Karabük, Balıkesir, Uşak, Aksaray ve Edirne tarihlerinin en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdiğine dikkati çekti.
Gülle, eylül ayında en çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 ilin sırasıyla 8,5 milyar dolarla İstanbul, 1,7 milyar dolarla Kocaeli, ve 1,3 milyar dolarla Bursa olduğunu ifade ederek, ilk 3 ilimiz dışında, en dikkati çekici artışlara imza atan illerin ise ihracatını 343 milyon dolar artıran Hatay ve 239 milyon dolar artıran İzmir olduğunu kaydetti.
Eylül ayında Avro/dolar paritesinde yaşanan düşüşün ihracata etkisinin negatif yönlü 55 milyon dolar olduğuna işaret eden Gülle, yılın geneline bakıldığında, pozitif yönlü 3,9 milyarlık dolarlık bir etki olduğunu söyledi.
- “180 ülkeye toplam 6,1 milyar tutarında TL ile ihracat gerçekleştirildi”
Gülle, TL ile açılan beyannamelere göre, 180 ülkeye toplam 6,1 milyar tutarında TL ile ihracat gerçekleştirildiğini bildirerek, “TL ile ihracat eylül ayında yüzde 24 arttı. 7 bin 521 firma ihracat işlemlerinde TL'yi tercih etti. TİM, ikili ticarette yerli para birimlerinin kullanılmasını desteklemeye devam edecek.” diye konuştu.
Salgının, dünyada milyonlarca cana mal olmasının yanı sıra küresel ticaretin dengelerini de alt üst ettiğini anımsatan Gülle, şunları kaydetti:
“Mal ticaretinin durma noktasına gelmesini, lojistikte navlun bedellerinin artması ve konteyner krizi takip etti. Paralel olarak emtia fiyatlarında tarihi artışlar yaşandı. Salgın kaynaklı krizler şimdi de enerji piyasalarında kendini göstermeye başladı. Tüm bu gelişmeler ışığında küresel ticarette, tedarik zincirleri eksenli derin bir dönüşümün içerisindeyiz. Her platformda, ürettiğimiz her içerikte bu dönüşümün altını çizdik. Yıl başında yayınladığımız İhracat 2021 Raporumuzun odağına Küresel Tedarik Zincirleri’ndeki dönüşümü yerleştirmiş olmamızın ne kadar isabetli olduğunu gördük.
Salgına karşı alınan tedbirlerin gevşemesiyle beklenenden daha fazla artan enerji talebini arz karşılayamıyor. Salgın döneminde 20 dolara düşen petrol, 80 doları gördü. Küresel piyasalarda doğal gaz fiyatı bir yılda 7 katına, kömür fiyatı 3 katına çıktı. Avrupa’da fosil yakıtlardan kaçış ve yenilenebilir enerjiye olan talep artışı ile elektrik ve doğalgaz fiyatlarında sıçramalar yaşandı. Bu nedenle hükümetler enerji fiyatları ile ilgili önlemler almak zorunda kalırken, İngiltere’de enerji kaosunu yönetmek için ordu görevlendirildi, Çin, ülke genelinde elektrik kesintilerine gidiyor. Karbon emisyonunu sınırlamak için başlayan elektrik kısıntıları özellikle üretim tesislerini olumsuz etkiliyor. Buna bağlı olarak Çin’in sanayi PMI verisi eylül ayında 50’nin altına inerek daralmayı gösterdi.”
Gülle, enerji alanında yaşanan bu gelişmelerin güvenilir tedarikçi ihtiyacını en yüksek seviyeye çıkardığına işaret ederek, Türkiye’de enerji arz güvenliğine yönelik atılan adımların önemini bu dönemde daha fazla hissedeceklerini söyledi.
“Her ne kadar küresel enerji krizinden etkilenecek olsak da rakiplerimize göre avantajlı bir konumda olacağız.” diyen Gülle, son dönemde faaliyete geçen yatırımlarla, Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimin 3 katına çıktığını, Türkiye’nin dünyada jeotermal enerji alanında en fazla üretim artışının kaydedildiği ülke olduğunu, elektrik üretiminin yüzde 43'ünün yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor olmasının avantaj olduğunu dile getirdi.
TANAP, Mavi Akım, Türk Akımı, Ceyhan boru hatlarıyla Türkiye’nin enerji ve özellikle doğal gaz konusuna merkez olmayı başardığını vurgulayan Gülle, “Ayrıca, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de keşfedilen enerji yatakları da yakın gelecekte enerji piyasasında hem dışa bağımlılığımızı azaltmasının yanı sıra ihracatta maliyet avantajı sağlayacak. Bu sayede el birliğiyle dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefimize ulaşacağız.” diye konuştu.
Gülle, ihracatçılar sayesinde, tüm bu krizler silsilesinde üretimini aksatmamayı, siparişleri yetiştirmeyi başaran tek ülke olarak Türkiye’nin öne çıktığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Dünya bunun farkında, fuarlarımızda görüyoruz ki yabancılar sırada bekliyor. İhracatçılarımız müsterih olsunlar, mallarına güvensinler. Şu an tam kapasite çalışmamızla gelen taleplere yetişemememiz daha yeni yaşadığımız olaylar. Bu aşamada ciddi bir istihdam ihtiyacı da Türkiye’nin her ilinde karşımıza çıkmakta. Kritik 200 milyar dolar eşiğini aştıktan sonra, ihracat artışında vites yükselteceğimizi birçok mecrada, defaatle dile getirdik. İnşallah 2026’da, 5 sene gibi kısa bir sürede 300 milyar dolara ulaşacağız. Bu rakamı, ekonomik verilere, dünyadaki gelişmelere dayanarak rasyonel bir zeminde ifade ediyoruz. İhracat ailesi olarak, bu badirelerin sonunda aydınlık bir geleceğe ulaşacağımızın farkındalığıyla, üretime ve ihracata ara vermeden, katma değere, markaya, teknolojiye, inovasyona odaklanarak yarınlara hazırlanıyoruz. Yarınlara dair umudumuz yüksek. çünkü biliyoruz ki Türkiye ihracatla yükselecek.”