Çin, tartışmalı kamplarla gündemde olan Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne Uygur kökenli yeni bir vali atadı.

Eski vali yardımcısı Erkin Tuniyaz'ın Sincan ataması dün geç saatlerde açıklandı.

Tuniyaz, bölgede kampların kurulduğu dönemde vali yardımcılığı görevini yürütürken, Pekin yönetiminin politikalarını şiddetle savunması nedeniyle sıklıkla eleştirilerin gündemindeydi.

Ekonomi ve hukuk eğitimi almış, Sincan'da da çeşitli görevlerde bulunan 59 yaşındaki Tuniyaz'ın Uygur kökenli olduğu biliniyor.

Bölgede en güçlü yetkili olarak, "kitlesel gözaltıları ve azınlıkların her şeyi kapsayan gözetimini denetlemekle" suçlanan Komünist Parti Sekreteri Çın Çuanguo bulunuyor.

Tuniyaz, şubat ayında Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin de katıldığı "Sincan Harika Bir Yerdir" temalı çevrim içi etkinlikte konuşarak, "Bu tesislerin tüm kursiyerleri Ekim 2019'a kadar mezun oldu ve şimdi istikrarlı işlere sahip ve normal bir hayat yaşıyor." iddiasında bulunmuştu.

 Gözlemciler, kamp sisteminin daha kalıcı tesislerle genişletildiğini söylerken, eski tutuklular "kendilerini geleneksel kültürlerinden ve dinlerinden ayırmayı amaçlayan acımasız koşullara ve siyasi telkinlere" maruz kaldıklarını ifade ediyor.

Associated Press (AP) ajansının araştırmasında, "yönetimin asimilasyon güdüsü altında Uygurları kısırlaştırmaya ve kürtaj yaptırmaya zorladığı ve son aylarda yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) savaşmak için onlara geleneksel Çin ilaçları içmelerini söylediği" savunulmuştu.

Kamplardaki birçok kişinin, "yurt dışındaki insanlarla temas kurmak, çok fazla çocuk sahibi olmak ve İslam'ı öğrenmek gibi nedenlerle gizli, yargısız yargılamalara mahkum edildiği ve yüksek güvenlikli cezaevlerine gönderildiği, kadınlar veya yaşlılar gibi daha az risk taşıdığı düşünülen kişilerin ise fabrikalarda bir tür ev hapsine veya zorunlu çalışmaya sevk edildiği" ifade ediliyor.

Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyunca eleştiriliyor.

Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise "yeniden eğitim kampları" diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.

Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.

Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.

AA