DOĞRUHABER / Hasan Işık 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından, ağustos ayına ilişkin "Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri" raporu yayımlandı. Buna göre, ağustosta bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 6 trilyon 799 milyar 921 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2020 sonuna göre 693 milyar 480 milyon lira artış kaydetti.

SEKTÖRÜN NET KARI 48 MİLYAR 457 MİLYON LİRA OLDU

Bankaların kaynakları içinde, en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat, ağustosta, 2020 sonuna göre yüzde 13,2 artarak 3 trilyon 911 milyar 751 milyon liraya yükseldi. Aynı dönemde öz kaynak toplamı yüzde 8 artışla 647 milyar 845 milyon liraya çıktı. Sektörün ağustos sonu itibarıyla dönem net karı 48 milyar 457 milyon lira, sermaye yeterliliği standart oranı yüzde 17,26 seviyesinde gerçekleşti.

FAİZLER İSE İŞİN KREMASI NİTELİĞİNDE

Bir yıl daha ekonomik sıkıntılar ile biterken ve vatandaşın ekmeğinden bir dilim daha eksilirken geçen yıllar boyunca hemen hemen hiçbir zaman zarar etmeyen aktif büyüklüğü ve net karı sürekli artan bir sektör var; bankacılık sektörü!

Ekonomi işsizlik ve pahalılık buhranı içerisinde bocalarken, işçisinden memuruna; işvereninden esnafına vatandaşların büyük bir kesimi geçim derdi bunalırken bu sektör sanki bu ülke ekonomisinin bir paydaşı değilmiş gibi hiç olumsuz etkilenmiyor. Hiç zarar etmiyor. Hiç küçülmüyor...

Bilakis sürekli kar ediyor. Sürekli büyüyor...

İşsizlik ülkeyi kasıp kavururken bankalar; havale, EFT, nakit avans, fatura ödeme ücreti, kredi kartı işlemi gibi her türlü bankacılık işleminden masraf alarak krizi hiç hissetmiyor. Sektörün internet ortamına taşınması da bu masrafları azaltmadı. Aksine dijital kanallardan ve kartsız işlemlerden de işlem ücreti kesiyorlar. Verdikleri krediler üzerinden aldıkları faizler ise işin kreması niteliğinde...

Gerçi faizi bir meşru bir ekonomik kazanç olarak algılayan bir ekonomi düzeninden de başka türlü bir tablo beklememek gerek.

Emek ve alın terinin, üretimin, imalatın ve temiz ticaretin önünde bir takoz olan faiz düzeninin beline bitirici bir darbe vurmadan bu sektörün ülke ekonomisinin gerçek bir paydaşı olması ve ülke ekonomisinden hissesine düşen sorumluluğu alması zor gibi…