Ortak Akıl ve Dayanışma Platformu merkezinde düzenlenen basın açıklamasına, Hukuki Araştırmalar Derneği İstanbul Şubesi, Uluslararası Adalet Platformu, Türkiye Aile Birliği, Türkmen Halk Hareketi ve Özbekler Birliği gibi çok sayıda STK destek verdi.

 

STK'lar basın açıklamasını okuyan Adalet Platformu Sözcüsü Adem Çevik, Türkiye'de yaşayan Türkmenistanlıların ülkelerine iadelerinin durdurulması ve her türlü can ve mal güvenliklerinin sağlanması gerektiğini söyledi.

Adem Çevik

"Türkmenistan Konsolosluğun yönlendirmesiyle basın açıklamasına katılmak isteyenler gözaltına alındı"

Çevik, "Türkmenistan'da rejim muhalifi  insanlara yönelik yaşanan insan hakkı ihlalleri ve yine ülkeleri  dışında yaşayan Türkmenlere karşı, Türkmenistan resmi makamlarının hukuk ile bağdaşmayan karar ve uygulamaları her geçen gün artmaktadır. Bu nedenlerle yaşadıkları bir kısım mağduriyetleri konu alan basın açıklaması için çok sayıda Türkmen vatandaşının 1 Ağustos 2021 tarihinde, Bakırköy ilçesinde Yeşilköy'de bulunan Türkmenistan Başkonolosluğu önünde toplanmışlardır. Yerel emniyet görevlillerince basın açıklaması daha başlamadan ve herhangi bir uyarı da yapılmadan konsolosluk onundekiler hatta sahildekiler hatta Marmaray metrodan Türkmen vatandaşlar konsolosluğun ricasıyla hukuksuzca gözaltına alinmislardir ve gözaltında bulunanların listesi emniyet tarafından konsolosluğa verilmiş konsolosluk da bunlar huzuru bozan bozguncular iddiasıyla emniyete başvurmuştur. Müteakiben, konsolosluk görevlileri ile irtibatlı bir takım sivil ajanlar tarafından, mahalde bulunan bazı Türkmen vatandaşlarına yönelik saldırı olaylarının gerçekleştirilmiştir." dedi.

"Türkmeni,stanlıların ülkelerine iade süreçleri durdurulmalı, her türlü can ve mal güvenlikleri sağlanmalı"

Gerçekleştirilen kötü muamele darp ve saldırılara maruz kalan Farhat Meymankulyyev, Aziz Mamedov, Merdan Batırov ile Merdan Jorojev ve Murad Kurbanov tarafından, "işkence, nitelikli yağma, silah zoruyla kaçirma ve alikoyma, silahla kasten yaralama, bu suçlara teşebbüs, bu suçlara azmettirme ve iştirak, bu suçlari işlemek amaci ile örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak" suçlarını işledikleri iddiası ile 5 konsolosluk görevlisi ve bağlantılı oldukları bir kısım sivil ajanlar hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet başvurusunda bulunulduğunu belirten Çevik, şöyle konuştu:

Soruşturma halen devam etmektedir. Bu şikayet başvurularından sonra, Türkmenistan makamlarınca, duydukları öfke nedeniyle yukarıda yazılı şikayetçilerin de içerisinde yer aldığı yaklaşık 28 Türkmenistan uyruklu siyasi muhalif ve aktivistin Türkmenistan'a iade sürecinin başlatıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu kapsamda; listede yer alan bazı isimler göz altına alınmışlardır. Diğerlerinin ise arandığını duyumları alınmıştır. Oysa siyasi muhalif ve aktivist bu kişilerin, Türkmenistan'a iadeleri halinde ülkeleri dışında bile saldırılara maruz bırakılan bu kişilerin Türkmenistan’da can güvenliklerinin tümüyle tehlikeye düşeceği aşikardır. Uluslararası hukuk, insan hakları sözleşme ve ilgili sair metinler; hayati tehlike durumunda mültecilerin iade edilmemesini amirdir. Bu kabil bir tehlikeye yol açılmaması bakımından iade süreçlerini durdurulması can güvenliklerinin korunması yönünde Türkiye makamlarının duyarlılığı beklenmektedir.

Basın açıklamasının ardından konuşan Türkmenistan Halk Hareketi gönüllüsü Cuma Türkmen ise, "Şu anda Türkmenistan'da iktisadi ve ekonomik anlamda çok problemler var. Onun için Türkiye'ye sığındık. Şu anda Türkiye'de güven içerisinde gezemez hale geldik. Onun için türkiye devletinden ve tüm insan hakları savunucularından bize yardım etmelerini talep ediyoruz. Burada Dursoltan Taganova adında bir ablamız vardı. Şimdi Türkmenistan'a gönderilmek için gözaltı alınmış. Eğer Türkmenistan'a geri gönderilirse çok zor durumda kalacak." diye konuştu.  (İLKHA)