Mehmet Sait Özcan
Geçtiğimiz Cuma günü itibariyle Afganistan topraklarına girişimizin üzerinden bir hafta geçti. Afganistan’da hafta tatili Müslümanların bayram günü Cuma günüdür. Sabah kahvaltı sonrası otelin en üst katından Tv için Kabil’i kameraya çekiyorum. Cuma yaklaşıyor, mihmandarımız Nimetullah Hoca gelip bizi alacak. Namaza bir saat kala geliyor Nimetullah hoca. Kendisine bizi büyük bir camiye götürmesini istiyoruz. “Tamam” diyor, “Sizi bir camiye götüreceğim, imamı bir yıl önce şehid edildi.”
Bahsettiği cami, Vezir Muhammed Ekber Han Cami. Şehid edilen imam, Dr. Muhammed Ayaz Niyazi. Afganistan’ın kıymetli alimlerinden. Birçok yerle birlikte El Ezher’den ilim tahsilli. İmanı ve ilmiyle amel eden kişiliği, hitabeti ve işgalcilerin yüzüne karşı hakkı haykıran cesareti, Kabil’deki halkın dilinde. Yaklaşık bir yıl önce işgalci konumundaki ABD ile Eşref Gani hükümeti döneminde bir akşam namazı sonrası cami çıkışında bombalı suikastle şehid edilmiş. Vaazlarında işgal karşıtı konuşmaları ile biliniyor. Şehadetinden bir süre önce bir vaazında şunları söylemiş: “Eğer Amerika’ya itaat etmek niyetindeyseniz Amerika için Afganistan bitti, bırakın Amerika’nın peşini. Yok eğer Allah’a itaat edecekseniz Allah(cc) her daim diridir, mutlak güç sahibidir. Ölmeyecek ilahımızdır.”
Şehid imamı yakından tanıyan Nimetullah Hoca anlatıyor biz dinliyoruz. Şehid Muhammed Ayaz’ın korkusuz olduğunu, hak bildiğini çekinmeden söylediğini ifade ediyor. Başından geçen bir anısını anlatmaya başlıyor: “Bir gün önceki hükümet döneminde çalışılan bir kanun üzerine hükümet yetkililerinin de hazır bulunduğu bir ortamda ABD’li yetkililerin kanuna istekleri doğrultusunda şekil verme girişimine karşı şehid imam karşı çıkmıştı. Ben de oradaydım. Şehid İmam Muhammed, kendilerinin Müslüman olduğunu, kanunları da kendi dinimize kültürümüze göre yapacağımızı ifade ederek, nasıl ki kendilerinin Amerika’nın sapkın uygulama ve kanunlarına karışmadıkları gibi onların da bizim kanun ve esaslarımaz karışmaya haklarının olmadığını cesaretle ortaya koymuştu. İmam Muhammed Ayaz bu çıkışları sonrası şehid edildi.”
Nice alimlerimiz, ne değerlerimizi yitirmişiz meğer… Bu topraklarda herkesin bir yarası var. Kimin ağzını açarsanız muhakkak ya bir şehid, ya bir gazi veya türlü türlü musibetlere düçar kalmışlar. Müslümanlar birlik olabilseydi böyle mi olurdu, diye iç geçiriyorum. Ah ne olurdu da tüm farklı mezhep ve düşüncelere sahip Müslümanların birbirlerine üstünlük sağlamadan Kur’an ve Sünnet ekseninde birlikte hareket edebilecek iradeyi ortaya koyabilselerdi. O zaman düşman böyle saldırabilir miydi Afganistan’a ya da farklı bir İslam coğrafyasına. Kesinlikle hayır...
Derken camiye varıyoruz. Kamerayı açıp cami bahçesi ve girişinden görüntü alıyorum. İçeriye girdiğimde minberde müthiş bir hitabete sahip bir alim cami cemaatine hitap ediyor. Usulca bir köşeye çekilip kamerayı bu hitabeti güzel insana çeviriyorum. Namaza uzun namlulu silahlarıyla gelen 15 kadar İslam Emirliği askeri sayıyorum. Vaiz, yaklaşık bir saat kadar konuştuktan sonra namazı sonradan ismini öğrenip tanıştığımız Kari İmam Muhammed Mehdi kıldırıyor. Sünnet namazından sonra cemaat dağılıyor. Vaizle tanışmak istiyoruz. Nimetullah Hoca sevinçle yanıma gelip vaizin Pakistan’da beraber kaldıkları eski bir dostu olduğunu, kaç zamandır kendisini nasıl bulacağını düşünürken böyle bir vesileyle karşılaştığını ifade ediyor. Vaizin yanına yaklaşıyoruz, eski dostlar sarılıyor ardından bizi tanıştırıyor. Adı Mevlana Şah Muhammed. Ayak üstü biraz sohbet ediyoruz, beraber resim çektirdikten sonra vaiz Mevlana Şah Muhammed’i yolcu ediyoruz. Mihmandarımıza vaiz Şah Muhammed’in cumada verdiği vaazda neler konuştuğunu soruyorum.
Vaizin anlattığına göre Taliban Afganistan’ın tümünü ele geçirme aşamalarında büyük zorluklar ve sıkıntılar yaşamış. Taliban’ın üç amacı olduğunu birincisinin; genel af ilan edildiğini, yani kişi ne kadar suç işlemişse veya Taliban üyelerini şehid etmiş olsa bile ya da farklı tüm suçlarda bulunsa bile affedildiğini yani herkese genel af ilan edildiği... İkincisi; Afganistan’a emniyet getirdiklerini ve daha da iyi bir hale getireceklerini.. Üçüncüsü; İslam şeriatiyle yönetilecek İslami bir hükümetin kurulacağı...
Tüm dünyayla birlikte Amerika’nın da İslam Emirliğini tanımasını beklediklerini ancak tanımak istemezse kendilerinin de çok umursamayacağını, amaçlarının İslami yönetim kurmak olduğunu ve bu konuda kararlı olduklarını, çünkü bunun için savaştıklarını ifade ediyor.
Mevlana Şah Muhammed, bilgili, imanından başka serveti olmayan cesur bir alim. Amerika’nın işkence üssü olarak kullandığı Kabil’e 1,5 saat uzaklıkta bulunan Bagram Üssü’nde 8 yıl esir kalmış. Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle özgürlüğüne kavuşmuş.
Biz de gitmeye hazırlanırken şehid imam Dr. Muhammed Ayaz Niyazi’nin kabrinin cami bahçesinde olduğunu öğreniyoruz. Gitmeye hazırlanan imama yetişip şehid imamla ilgili bilgi alıp ve kısa bir röportaj çekim yaptıktan sonra camiden ayrılıyoruz.
Mihmandarımızla şehir içinde biraz oyalandıktan sonra acıktığımızı hissediyoruz. Beraber bir şeyler atıştırdıktan sonra otelimizin yolunu tutuyoruz.