Türkiye temsiliyeti gözetilerek yapılan ankete göre, katılanların yüzde 89'u gelecekte susuzluk yaşanabileceğini düşünüyor ancak bu endişe su tasarrufuna yansımıyor.
Genç, iyi eğitimli ve çalışan kadınların içinde yer aldığı grup, toplumun susuzluk tehlikesi yaşaması konusunda tereddütlere sahip ama su tasarrufu konusunda yeterli çabayı göstermiyor.
Orta yaşlı, daha düşük eğitimli, ev kadını ve kalabalık hanelerin oluşturduğu diğer grup ise toplumsal değil ekonomik kaygılar nedeniyle su tüketimine dikkat ediyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 40'ı ülkenin su zengini olduğu kanaatinde. Özellikle çalışan erkekler Türkiye'yi su konusunda zengin olarak tanımlayan en kuvvetli kitle olarak öne çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, araştırma sonuçlarını da göz önüne alarak toplumda bilinçli tüketimi teşvik edecek eğitim seferberliği için düğmeye bastı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, su ile ilgili kısa, orta ve uzun dönem stratejileri belirlemek amacıyla başlattığı 1'inci Su Şurası kapsamında Türkiye'nin su tüketim alışkanlıklarını da ortaya koydu.
Türkiye temsiliyeti gözetilerek 26 ilde bin 200 kişiyle gerçekleştirilen anket çalışmasında çarpıcı sonuçlara ulaşıldı.
Gelecekte susuzluk yaşanabileceğini düşünenlerin oranı yüzde 89
Çalışmaya göre katılımcıların yüzde 40'ı ülkemizin su zengini olduğunu düşünüyor. Özellikle çalışan erkekler ülkemizi su konusunda zengin olarak tanımlayan en kuvvetli kitle olarak öne çıkıyor. Ankete katılanların yüzde 96'sı, "Gelecekte susuzluk yaşamamak için ciddi tedbirler alınmalı" görüşünü destekliyor. Gelecekte susuzluk yaşanabileceğini düşünenlerin oranı ise toplamda yüzde 89'a tekabül ediyor.
Görüşülenlerin yüzde 83'ü su tasarrufuna dikkat ettiğini düşünüyor
Ankete katılanların yüzde 83'ü su tasarrufuna dikkat ettiğini düşünüyor. Yüzde 31'i "Çok dikkatliyim", yüzde 52'si "Biraz dikkatliyim" diyor. "Çok dikkatli" olduğunu söyleyenlerin oranı kişi başı su tüketimi düşük olan kesimde yüzde 35'lere yükseliyor. Cevaplara daha detaylı bakıldığında tasarruf konusunda en dikkatli olunan dönem 40-44 yaş aralığı olarak öne çıkıyor. Eğitimli ve sosyo ekonomik statüsü yüksek bireylerin su tasarrufu konusunda daha az dikkatli oldukları görülüyor. Bölgesel ayrımda Akdeniz ile Doğu ve Güney Doğu bölgesinde yaşayanlar su tasarrufu konusunda daha dikkatli. Yine kalabalık aileler su tasarrufu konusunda daha dikkatli grubu oluşturuyor.
Toplumsal hassasiyet tasarrufa yansımıyor
Aynı ankette su tüketimi davranış kalıplarını ortaya çıkarabilmek için toplumsal ve bireysel hassasiyetleri ölçen analiz, su konusundaki endişelerin tasarrufa yansımadığını ortaya koyuyor. "Hanemdeki diğer fertleri su tasarrufu konusunda uyarıyorum", "Suyu israf etmemeye özen gösteriyorum", "Çamaşır ve bulaşık makinesi gibi ürünler satın alırken daha çok su tasarruflu modelleri tercih ederim", "Gelecekte susuzluk yaşayabileceğimizi düşünüyorum", "Gıda israfı aynı zamanda su israfıdır" ve "Gelecekte susuzluk yaşamamak için ciddi tedbirler alınmalı" cümleleri üzerinden yapılan analize göre su hassasiyeti konusunda farklılaşan iki toplumsal grup var. Genç, iyi eğitimli ve çalışan kadınların içinde yer aldığı grup, toplumun susuzluk tehlikesi yaşaması konusunda tereddütlere sahip ama su tasarrufu konusunda yeterli çabayı göstermiyor. Orta yaşlı, daha düşük eğitimli, ev kadını ve kalabalık hanelerin oluşturduğu diğer grup ise toplumsal değil ekonomik kaygılar nedeniyle su tüketimine dikkat ediyor.
Bakan Pakdemirli: Boşa akan su çocuklarımızın, hepimizin geleceği
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Türkiye temsiliyeti gözetilerek yapılan su tüketim alışkanları araştırmasının, toplumda su konusundaki farkındalığı artırıp, bilinçli tüketimi teşvik edecek uygulamaların hayata geçirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. İklim değişikliğinin etkileri de göz önüne alındığında suyun kıymetini bilerek hareket etmenin gerekliliğine dikkat çeken Bakan Pakdemirli, şunları söyledi:
Toplumumuza boşa akan suyun çocuklarımızın, hepimizin geleceği olduğunu anlatarak, bu konuda insanımızı harekete geçirecek adımları atmamız gerekiyor. Küresel iklim değişikliğinin etkilerini önümüzdeki yıllarda daha fazla hissedeceğimizi bilerek, su konusunda eğitim seferberliği için düğmeye bastık. Su bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması amacıyla anasınıfları da dahil su okur yazarlığı derslerinin ilköğretim müfredatına girmesi için ilgili kurumlarla görüşmelere başladık. Okulların yanı sıra başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm toplumumuzda farkındalık çalışmalarını hayata geçireceğiz. Bu konuyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları, STK'lar ve özel sektör temsilcileriyle suyun verimli kullanımına yönelik iş birliklerini değerlendiriyoruz. Toplumumuzu 'Su Vatandır' mottomuz çerçevesinde buluşturarak, geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Makineleri tam doldurmadan çalıştırmak su tüketimini artırıyor
Görüşülenlerin yüzde 73'ünün kadın, yüzde 27'sinin erkek olduğu ankette öne çıkan diğer başlıklar özetle şöyle:
-Haneler su tüketimine göre üç profile ayrılıyor. Hanelerin yüzde 38'i ortalama, yüzde 38'i ortalama altı, yüzde 24'ü ise ortalama üstü su tüketiyor.
-Aylık ortalama su faturası 88 TL.
-Ankete katılan her beş haneden dördünde (yüzde 81) bulaşık makinesi var. Bulaşıkları makineye dizmeden önce elde yıkamak her üç kişiden birinde alışkanlık haline gelmiş. Hanelerin yüzde 33'ü de makineyi tam doldurmadan çalıştırıyor. Ancak hem elde yıkamak hem makineyi tam doldurmadan çalıştırmak su tüketimini artırıyor.
-Görüşülen hanelerin yüzde 4'ünde sifon su akıtıyor. Arızalı bir sifonu olan haneler yaklaşık 4 aydır sifonlarının su akıttığını belirtiyor.
-Yine hanelerin yüzde 7'sinde damlayan bir musluk bulunuyor. Musluğu damlayan haneler yaklaşık 3 aydır musluklarının damladığını belirtiyor.
-Hanelerin neredeyse hepsinde (%98) çamaşır makinesi var. Ankete katılanların yüzde 67'si ön yıkamalı program kullanıyor ve bu su tüketimini artırıyor. Aynı şekilde katılımcıların yüzde 43'ü makinesini tam doldurmadan çalıştırdığını söylüyor. Bu da su tüketimini artıran bir durum.
Diş fırçalarken ya da el yıkarken suyu açık bırakmak israfa yol açıyor
-Görüşülenlerin yüzde 22'si diş fırçalarken suyu açık bıraktığını söylüyor ancak bu durum su tüketimini artırıyor.
-Ankete katılanların yüzde 52'si el yıkarken suyu açık bıraktığını belirtiyor ancak bu da su tüketimini artıran bir faktör.
-Duş almak en yaygın banyo yapma yöntemi. Duşta ortalama 13 dakika kalıyoruz. Kova ile banyo yapmak su tüketimini azaltırken, akan suyun altında duş yapmak da su tüketimini artırıyor.
Kamu spotları ve reklamlar en çok bilgi alınan kanallar
-Her 20 hanenin yaklaşık biri (yüzde 5) binasında yağmur suyunun kullanımına ilişkin bir sistem, yüzde 3'ü de gri suların arıtılıp tuvalet sifonlarında kullanımına ilişkin bir sistem bulunduğunu belirtiyor.
-Görüşülen kişiler su tasarrufu konusunda en çok televizyondan (yüzde 73) bilgi aldıklarını belirtiyor. Onu sosyal medya (yüzde 41) ve internet gazeteleri (yüzde 16) takip ediyor. Kamu spotları ve reklamlar, en çok bilgi alınan kanallar olarak öne çıkıyor. (İLKHA)