10 Ağustos’ta halsizlik ve aşırı öksürük şikayetiyle hastaneye başvuran Malatya Umut Kervanı Derneği Başkanı Ali Sağlık'ın, yapılan Covid-19 testi pozitif çıktı. Gün geçtikçe durumu ağırlaşan ve virüsün akciğere sirayet etmesiyle nefes darlığı çeken Sağlık, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastalığı ağır geçiren ve 15 gün hastanede tedavi gören Sağlık, şifa bulmasıyla taburcu edildi.

Başından geçen süreci İLKHA muhabirine anlatan Sağlık, bu süreçte insanın ölümü daha yakın hissettiğini ve Allah’ın verdiği bu bedenin sağlıklı iken zekatının, salih ameller yaparak verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Rahat nefes almanın ne kadar çok büyük bir nimet olduğunu insanın kaybedince daha iyi anladığını belirten Sağlık, insanın Allah’ın kendisine verdiği bedeni sağlıklı iken kıymetini bilmesi ve zekatını salih ameller yaparak vermesi gerektiğine dikkat çekti.

Sağlık durumunun iyi olduğu ve Covid-19’a yakalansa da hafif geçireceği umuduyla aşı olmayı ertelediğini belirten Sağlık, Covid’e yakalandıktan sonra aşının ehemmiyetini daha çok anladığını, aşı olanların hastalık sürecini daha rahat geçirdiklerini gördüklerini ve Covid-19 kaynaklı hastanede yatanların yüzde 90’nın aşı olmayanlardan oluştuğunu söyledi.

Ağır süreci atlattığını ancak nefes darlığını hala çektiğini kaydeden Sağlık, sağlıklı ve genç yaşta olmasına rağmen birçok insanın hastalık sürecini atlamadığını, tedbirli amaçlı, hastalığa yakalanmamak veya yakalandığı zaman da hafif geçirilmesi için aşı olunması gerektiği tavsiyesinde bulundu.

 

“Testim pozitif çıkınca 10 günü evde 15 gün de hastanede yattım”

Geçen ağustos ayının 10’unda Covid-19 testinin pozitif çıktığını ve tedavi sürecinin başladığını aktaran Sağlık, “Testim pozitif çıkınca ilaçlarımı aldım kullanmaya başladım ancak hastalık kuru bir öksürükle ilerleme sağladı. Nefes darlığı başlayınca hastanede tedavi görme ihtiyacı hissettim. 10 gün evde geçirdim 15 gün de hastanede yatarak tedavi gördüm. Virüs akciğere sirayet ettiği için ilaç desteğiyle nefes darlığımın giderilmesi için çaba sarf edildi. Daha sonra eve geçtim ama hastalığın etkisini hala hissediyorum. Allah’a (Celle Celaluhu) çok şükür o ağır süreci atlattım.” diye anımsattı.

“Rahat nefes almanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu insan kaybedince anlıyor”

Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözünü anımsatarak nefes almanın ne kadar çok kıymetli ve bir nimet olduğunu anlatmaya çalışan Sağlık, şöyle devam etti:

“Bir nefesin insan için ne kadar büyük bir nimet olduğu bir cihan padişahı ifade etmiş. Biz günlük yaşantımızda belki 10 bin defa nefes alıp veriyoruz ve bunun farkında değiliz. Allah’u Teala böyle bir nimeti vermiş ama çoğu zaman bu nimetin farkında değiliz. Ama bu hastalık sürecinde insan doğru dürüst bir dakika nefes alabilmek için Allah’a yalvarıyor. Çünkü hiçbir rahatlık yok. Diğer hastalıkların ameliyatların kendilerine göre ağrıları ve sıkıntıları oluyor ama nefes alamama bambaşka bir şey çünkü hiçbir şey yapamıyorsun. Doktor ve hemşireler sadece nefes alıp verebilmenin düzelmesini bekliyor. Tabi oksijen desteği sağlanıyor ama virüs akciğere nüfus ettiği için akciğer işlev göremiyor. Bundan dolayı sağlığımızın kıymetini bilmeliyiz.”

“Bu süreçte insan, ölüme daha çok yaklaştığını hissediyor

Hastalık sürecinde özellikle de ağır geçirilen süreçte insan kendini ölüme daha yakın hissettiğini ve manevi bir atmosfer içerisine girdiğini kaydeden Sağlık, “Serviste kaldığım süreçte diğer odalarda kalan hastaların virus kaynaklı vefat haberini alıyorduk. Bu süreçte insan imtihan sürecinin biteceğini ve ölümün daha çok yaklaştığını hissediyor. İnsan sağlıklı olduğunda ölümü kendine uzak görüyor ama bu süreçte insanın ölümle yüzleşmek durumuna geliyorsunuz ve yaptığınız ve yapamadığınız salih amelleri düşünüyorsunuz. Acaba ben bu amellerimle mahşer gününde Allah’ın huzuruna çıkarak hesap verebilir miyim? Tabi insan sağlıklı iken yapamadığı şeylerden dolayı pişmanlıkta duyuyor ve o zaman ciddiyetine daha çok varıyor. Artık günleriniz zikir ve duayla geçiyor, manevi bir yoğunluk oluşuyor ve dünya nimetlerinin pek bir kıymeti kalmıyor. İnsan sağlığın kıymetini o zaman anlıyor ve sağlıklı iken bol bol zaman varken Allah için yapmadığı şeyler için pişmanlık duyuyor. Bütün dünya nimetleri ve zenginlikleri sizin olsa bir dakika rahat nefes almak için her şeyinizi o anda feda edersiniz. Nefes darlığından dolayı her can verme ile karşı karşıyasınız. Ve artık hiçbir şey insanın gözü önüne gelmiyor. Bundan dolayı bu nimetlerin kıymetini insan sağlıklı iken bilmeli ve Allah’ın verdiği bu bedenin sağlığın zekatını Salih ameller yaparak vermeli ve ahirete yönelik manevi kazancı öncelemeli.” tavsiyesinde bulundu.

“Aşı olanların hastalık sürecini daha rahat geçirdiklerini hastane sürecinde gördük”

Covid-19’a yakalandığı süreçte aşının ehemmiyetini daha çok anladığını kaydeden Sağlık, “Covid-19'a yakalanmadan önce sağlık durumum iyiydi aşıyı sonra olurum diye erteliyordum. Çünkü etrafımda bulunan insanların yüzde 90’ı bu hastalığı geçirdiler ve çoğu zaman da bunlarla yan yanaydık bende herhalde vücudum dirençli birçoğu gibi bende ayakta geçiririm bugün yarın olurum derken ihmal ve ertelemeden dolayı aşı olmayı geçiştirdik. Tabi aşı olanların hastalık sürecini daha rahat geçirdiklerini hastane sürecinde gördük. Maalesef orada yatan hastaların yüzde 90’ı aşısız olanlardı. Gerçekten bu aşamada aşı bir tedbir. O hastalık sürecinde sıkıntılara maruz kalmak gerçekten büyük bir eziyet. Aşımızı olacağız ve takdiri Allah’a bırakacağız. Çünkü maalesef Covid-19 hastalığına bütün dünya maruz kalmış. Etrafımızdaki tanıdık ve akrabalarımızın bu hastalıktan dolayı vefat ettiğini görüyoruz. Normal şartlarda sağlıklı ve genç yaşta insanların bu hastalık sürecini atlamadıklarını görüyoruz. Tedbirli olmak ve hastalığa yakalanmamak veya yakalandığı zaman hafif geçirmek için aşı olunması gerektiğini tavsiye ediyorum.” dedi. (İLKHA)