Bolsonaro, Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, göçmen problemi, Kovid-19 tedavisinde ilaç kullanımı gibi çeşitli konuları ele aldı.

Kovid-19 salgınının etkilerine değinen Bolsonaro, "Karantinalar enflasyonun yükselmesine neden oldu. Brezilya'da valilerin kararıyla evde kalan düşük gelirli 68 milyon kişiye 800 dolar yardımda bulunduk ve 2020'de 2019'dan daha fazla iş istihdamı oluşturduk. Bu yıl da 1 milyon 800 bin yeni istihdam alanı açıyoruz." dedi.

Bolsonaro, Amazonların yüz ölçümünün Batı Avrupa'ya eşit olduğunu hatırlatarak, "Yasa dışı ormansızlaşmayı ortadan kaldırmak için çabalarımızı iki katına çıkardık. Ormansızlaşma, ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 azaldı." diye konuştu.

Brezilya Devlet Başkanı, ülkesinin enerji üretiminde örnek olduğunu söyleyerek, üretilen enerjinin yüzde 83'ünün yenilenebilir kaynaklara dayandığını belirtti.

"Hristiyan Afganlara insani vize vereceğiz"

Bolsonaro, Brezilya'nın her zaman göçmen kabul ettiğini dile getirerek, ülkesine Venezuela'daki siyasi krizden kaçan 400 binden fazla Venezuelalı göçmen geldiğini aktardı.

Brezilya'nın Afgan göçmen kabul edeceğini duyuran Bolsonaro, "Afganistan'ın geleceği bizi derinden endişelendiriyor. Hristiyan Afganlara insani vize vereceğiz." ifadesini kullandı.

"Aşı çalışmalarını destekliyoruz"

Bolsonaro, hükümetinin şu ana kadar 260 milyondan fazla Kovid-19 aşısı tedarik ettiğine dikkati çekerek, "140 milyondan fazla Brezilyalıya, yani yetişkin nüfusun yüzde 90'ına en az bir doz Kovid-19 aşısı yapıldı. Yerli halkın yüzde 80'i de Kovid-19'a karşı aşılandı." şeklinde konuştu.

Kovid-19 aşısı yaptırmayan Bolsonaro, "Aşı çalışmalarını destekliyoruz ancak yönetimim aşı pasaportu veya benzeri zorunluluğu desteklemedi. Federal Tıp Konseyimizin tavsiyesini takiben, erken tedavi arayışında tıbbın özerkliğini destekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bolsonaro, Kovid-19 vakalarında ilk tedavinin uygulandığı, farklı hastalık için üretilen ilaçların kullanımına ilişkin şunları kaydetti:

"Ben de ilk tedavi görenlerden biriydim. Kullanılacak ilaca karar verirken ve 'off-label' kullanımda (ilacın kullanım talimatları doğrultusunda belirtilen alanı veya şartları dışında kullanımı) doktor-hasta ilişkisine saygı duyuyoruz. Medyanın büyük bölümüyle birçok ülkenin neden ilk tedaviye karşı çıktığını anlamıyoruz. Tarih ve bilim, herkesi nasıl sorumlu tutacağını bilir."