28 Ocak 2011 tarihinde İstanbul`da aralarında gazetemizin ve İslami Sivil Toplum Kuruluşları`nın bulunduğu birçok yere baskınlar düzenlendi. İnsan hakları ayaklar altına alınarak STK başkanlarının evleri bir hücre evi basılır gibi arandı. Baskınlar kapsamında gazetemiz yazarlarından Fikret Gültekin de gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece hakkında bir suç delili olmamasına rağmen tutuklandı.

 

Gazetemiz yazarı Fikret Gültekin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi`ne tutuklama kararına itiraz ile ilgili bir dilekçe yazdı. Gültekin itiraz dilekçesinde, “Açık yüreklilikle şunu ifade etmeliyim ki şu ana değin ne yazdığım makalelerde ne de yaptığım haberlerde şiddet, tehdit, terör vb. toplumsal barışımızı, kardeşliğimizi zedeleyecek hiçbir girişimim, görüşmem ve yazım olmamıştır” dedi.

HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINDI

Bir gazeteci olarak, tamamen yasal çerçevede kamu görevi olarak gördüğü gazetecilik mesleğini icra ederken hakkında hiçbir suç delili olamamasına rağmen tutuklandığını ifade eden Gültekin, “Tamamı telefon görüşmelerinden oluşan ifade tutanaklarında somut olarak ortaya konan hiçbir delil söz konusu değildir. Makale ve haber yazdığım Doğruhaber Gazetesi hakkında şu ana değin hiçbir soruşturma açılmamış ve bir sayısı bile toplatılmamıştır. Ancak ifade tutanaklarında kesinlikle ön yargılarla hareket edilerek verilen hükümde Doğruhaber Gazetesi terör örgütü güdümünde bir gazete olarak sunulmuştur. Gazetemiz hakkında hiçbir ceza kararı yokken bu hükme varan kolluk güçleri alenen suç işlemişlerdir” diyerek hukukun ayaklar altına alındığını ifade etti.

KARDEŞLİĞİ TAVSİYE ETMEK SUÇ MU?

“Şu ana kadar gazetede onlarca makalem yayınlandı. Birçok yayın kuruluşuna demeç verdim ve hiçbir söylemimde tahrik, tehdit, şiddet öğesi veya plan söz konusu olmadı” diyen Gültekin, “Yazdıklarımla toplumsal kardeşliğin tesisi için gayret ettim. Yazdıklarımdan bir tek kişi olumsuz etkilenip yasadışı sayılabilecek bir girişimde bulunmamışken ve yine üç yıla aşkındır telefonlarım dinlendiği halde hiçbir ortamda insanların şiddete, eyleme sürüklenmesine yol açacak girişimim olmadığı ortada iken yaptığım telefon konuşmaları polis tarafından yorumlanmış, mahkemede bundan yola çıkarak hakkımda tutuklama kararı vermiştir” ifadelerini kullanarak yaşanan hukuksuzluğa tepki gösterdi.

BU HUKUKSUZLUĞA SON VERİLSİN

Tamamı gazetecilik refleksiyle yapılmış telefon görüşmelerinin karşısına suç unsuru olarak çıkartılmasına bir anlam veremediğini belirten Gültekin, “Somut olarak tehdit, şantaj, terör içermeyen ve toplumun birlik -beraberliğinin tesisi için gerçekleştirdiğimiz konuşmalardan dolayı tutuklu kalmamızı gerektiren bir durum söz konusu değildir” diyerek bu hukuksuzluğa son verilmesi için yargıyı göreve çağırdı.

Şükrü Gündüz /doğruhaber