Öğrencileri ve velileri zor durumda bırakan, çoğu zaman veli ile okul yönetimini karşı karşıya getiren bu durumun önüne ise bir türlü geçilmemesi dikkat çekiyor.
Yasak olmasına rağmen istenilen ek kaynakların masrafı okuldan okula değişirken bazı okullar yayın kuruluşu ve kırtasiye ismini vererek velileri kitap almaya zorlaması ise akıllarda soru işareti bırakıyor.
Vatandaş ek külfete tepki gösterirken okul idarecileri ise ücretsiz dağıtılan kitapların yetersizliğinden yakınıyor.
Bazı okul ve öğretmenlerin ek kaynak kitap alınması tavsiyesi üzerine veliler çocuklarının eğitiminin aksamaması için bir şekilde kitapları alırken maddi durumu olmayan aileler ise çocuklarına kaynak kitapları alamıyor.
Öğretmenlerin dersleri istenilen kaynak kitaplardan işlemesi ve öğrencilere ödevleri bu kitaplardan vermesi de ayrı bir mağduriyete neden oluyor. Söz konusu kitapları alamayan öğrenciler, bu durum nedeniyle derslerden geri kalıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından okullarda öğrencilere ücretsiz dağıtılan kitapların yanında öğrencilerden “kaynak kitap” adı altında yardımcı ders kitabı istenmesi velilerin tepki ile birlikte öğrencilerin de eğitimden geri kalmasına neden oluyor.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, Milli Eğitim Bakanlığı’nın konuyla ilgili genelgesine rağmen okulların öğrencilerden ek olarak kaynak kitap alınmasını zorunlu tutmasının doğru olmadığını belirtti.
Gök, Milli Eğitim Bakanlığı’nın her eğitim-öğretim yılında öğrencilere verdiği ücretsiz kitapları yetersiz bulan bazı okul idarecilerinin “yardımcı kaynak” adı altında öğrencilerden kitap almalarını istediğini ve dersleri de bu kitaplardan işlediğini bildirdi.
Yardımcı kaynak sorununa çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Gök, öğrencilere ücretsiz dağıtılan ders kitaplarındaki nitelik sorununa dikkat çekti.
Gök, ders kitaplarında olması gerekirken olmayan bilgilerin yardımcı kaynak kitaplarda işlenmesinin ve ödevlerin bu kitaplardan verilmesinin bir istismar zemini ürettiğini ifade etti.
Kaynak kitap sorununun ücretsiz dağıtılan kitapların içerik olarak zenginleştirilmesi ve daha nitelikli hale getirilmesi ile çözüleceğini belirten Gök, bu sorunun artık bir çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi.
Bu ciddi sıkıntının nereden kaynaklandığının bilimsel olarak tespit edilmesi ve ona göre nitelikli ders kitapları hazırlanması gerektiğini belirten Gök, kitapların nitelikli hale getirilmesi durumunda kaynak kitaba ihtiyacın olmayacağını ifade etti.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimin paydaşlarıyla istişare içinde olması, tespit ve önerileri dikkate alması ve gereğinin yapılması için mevzuya ciddiyetle yaklaşılması gerektiğini belirten Gök, ücretsiz dağıtılan kitapların kalitesinin kaynak kitaba ihtiyaç bırakmayacak şekilde artırılması için çalışmalara başlanılması gerektiğini ifade etti.
“Sosyal adaletin sağlanması için bakanlığın bir adım atması gerekiyor”
Ders kitaplarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ücretsiz dağıtılmasının faydalı ve ebeveynlere nefes aldıran örnek bir uygulama olduğunu ifade eden Gök, “Son 15-20 yıldır eğitim alanına diğer alanlarda yapıldığı gibi çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Bunlardan birisi de ders kitaplarının ücretsiz dağıtılmasıdır. Gerçekten hükümet bu noktada çok güzel adımlar attı, bütün öğrencilerin ihtiyaç duyduğu ders kitaplarını ücretsiz dağıtıyor. Ancak bazı okullarda ve kurumlarda ders kitaplarının yanı sıra yardımcı kaynak kitap seçiliyor. Bu da ders kitaplarının yetersiz kaldığı bazı noktaları kapatma açısından gerekli görülüyor. Gerçekten yardımcı ders kitaplarının gerekli olduğunu düşünen bir kitle var. Örneğin bunlar seçilmediğinde veliler okullara gelip ‘neden yardımcı kaynak seçilmedi’ şeklinde ifadelerde bulunuyor. Bir taraftan böyle bir kitle varken bir taraftan da gerçekten maddi durumu çok kötü olan, bu yardımcı kaynak kitabı alamayacak durumda olan bir kitle de var. Bunlar arasında sosyal adaleti sağlamak için bakanlığın bir adım atması gerekiyor.” dedi.
“Ders kitapları nitelikle hale getirilmelidir”
Ders kitaplarındaki eksiklilerin giderilmesi için bazı adımların atılması gerektiğini belirten Gök, “Bir an önce harekete geçilmesi ve ‘kitaplardaki eksiklikler nedir?’ uzman öğretmenlerle çalıştayların yapılıp eksikliklerin tespit edilmesi lazım. Çünkü bakanlık ve hükümet, bu ders kitaplarına dünyanın parasını harcıyor. Bu öğrencilere ücretsiz dağıtılıyor. Bunun yanı sıra veli birde gidip ekstra kaynak kitaba para vermek durumunda kalıyor. Dolayısıyla bunun çalışmasını bakanlık yapıp eksiklikleri tespit edip ders kitaplarını ekleyebilir. Yardımcı kaynak eğer lazımsa bununla ilgili bir çalışma yapılıp dezavantajlı öğrencilere yardımcı kaynak kitap temininde devlet yardımda bulunabilir. Bu iki adımdan bir tanesi atılırsa bu sorun çözülür diye düşünüyorum. Aksi halde bu parayı ödeyemeyecek durumda olan aileler ve çocuklar sıkıntı yaşıyorlar. Bu durum ister istemez aileye ve öğrenciye olumsuz yansıyor. Bunun telafisi içinde yapılacak olan tüm paydaşlarla bakanlık oturup görüşebilir. Bu paydaşların içerisinde kırtasiyecilerde yer almalıdır. Geçimini kırtasiyecilik üzerinden bir kitle de var ve kırtasiyecilerin de fikirlerinin alınması gerekiyor. Kırtasiyecilerinde buna dahil edilmesi gerekiyor. Bakanlık belki bunu tek kalemde bir yere ihale etmek yerine bütün kırtasiyelere yayabilir. Dolayısıyla küçük esnafa da dokunmuş olur.” ifadelerini kullandı.
Kaynak kitap sorununun çözülemeyecek bir sorun olmadığını belirten Gök, eğitim paydaşları ile bir an önce bir araya gelinmesi gerektiğini, ortak akılla güzel bir yol bulunarak bu meselenin çözüleceğini ifade etti.
“Bu sorun öğretmenlerin değil, yetkililerin çözmesi gereken bir sorun”
Kaynak kitap sorununun öğretmenlerle ilgili bir durum olmadığını belirten Gök, “Öğretmenlerimizin bu konuda en az bizim kadar duyarlı olduğunu biliyorum ve inanıyorum. Tüm öğretmenlerimiz ders ve kaynak kitapları tespit ederken öğrencilerin ihtiyaçlarını dikkate alıyorlardır ve dolayısıyla bu durum öğretmenlerimizle ilgili bir durum değildir. Bu sorun öğretmenlerin değil, yetkililerin çözmesi gereken bir durumdur. Bakanlığın yönetmeliği ortada, zaten bakanlığın yönetmenliğine göre yardımcı kaynak kitabı zorunlu tutamazsınız. Bu gönüllülük esasına bağlıdır. Kaynak kitaba yönelik bir talep olduğu için öğretmenler bu talebi karşılamak istiyor ve yardımcı kaynak kitap öneriyorlar. Dolayısıyla da burada öğretmenlerin herhangi bir suçu ve eksikliği söz konusu değildir. Burada tamamen talep söz konusu ve yardımcı kaynak kitap istenmesinden ziyade ‘yardımcı kaynak kitaba neden ihtiyaç var’ bunun sorgulanması lazım. ‘Yardımcı kaynak kitap ihtiyacı nasıl giderilebilir?’ bunun çözüme kavuşturulması lazım. Bu sorun çözüme kavuşturulurken dezavantajlı bölgelerde yaşayan ‘dezavantajlı yavrularımız da nasıl desteklenir?’ bunun konuşulması gerekiyor. Bu sorunu yetkililer kendi gündemlerine aldıkları takdirde en kısa zamanda çözebilecekleri bir konu diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu. (İLKHA)