ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin son günlerinde başkent Kabil’de düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden 7’si çocuk 10 kişinin ailesi, ABD’nin taziyesini ve özrünü kabul etmediklerini belirterek, güvenli bir ülkeye göç etmek istediklerini söyledi.

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie’nin, aynı aileden hayatını kaybeden 10 kişinin hepsinin sivil olduğunu açıklaması ve özür dilemesinin ardından kurbanların yakınları AA muhabirine konuştu. ABD’nin hava saldırısını savaş suçu olarak nitelendiren yakınlar, uluslararası toplumun olayın peşini bırakmamasını ve sorumluların uluslararası bağımsız mahkemeler önünde hesap vermesini istedi.

Aile, ABD’nin taziyesini ve özrünü kabul etmediklerini, kan parası ödenmesini ve ABD ya da başka bir güvenli ülkeye göç etmelerinin sağlanması gerektiğini kaydetti. 

Kabil’deki Uluslararası Hamid Karzai Havaalanı’na 3 kilometre uzaktaki havalimanı kuzeyinde bulunan Hocı Buğra mahallesinde yer alan eve düzenlenen saldırının enkazı ise, halen kaldırılmadı. Evinin ön cephesindeki kapı ve camlar kırılmış, duvarlar zarar görmüş haldeyken, bahçede ise enkaza dönen araçlar bulunuyor. DEAŞ’lı olduğu iddiasıyla hava saldırısında öldürülen mühendis ve yardım görevlisi 43 yaşındaki Zumaray Ahmedi’nin kardeşi Romel Ahmedi, olayda 3 çocuğunu kaybettiğini diğerlerinin ise, yeğenleri ve yakın akrabaları olduğunu söyledi.

Saldırı günü kendisinin de evde olduğunu aktaran Ahmedi, olayın önce bir intihar saldırısı olduğunu zannettiğini belirterek, şöyle konuştu: “ABD, gelip bizden özür dilerse affedebiliriz. Uzaktan durup özür dilemesini kabul etmiyoruz. Bizim suçlu olmadığımızı yakından görsünler. Bizimle irtibata geçsinler, yakından gelip özür dilesin, görsün bizim hasarlarımızı ve telafi etsin. ABD bize kan parası ödesin. Biz zaten önceden de suçsuzduk.”

ABD’nin DAEŞ ithamı nedeniyle bu sürede hedefe alındıklarını ve tehdit altında olduklarını belirten Ahmedi, “ABD, bizi de buradan götürsün.” dedi. Zumaray Ahmedi’nin dayısı Muhammed Nesim, uluslararası toplumun sorumluların peşine düşmesini ve hesap sormasını isteyerek, “Bu bir savaş suçudur, affedilir bir yanı da yoktur.” dedi. Sivil halktan olduklarını ve hiç bir grupla bağlantılı olmadıklarını daha önce ifade ettiklerini belirten Nesim, “Ancak, kabul etmemişlerdi. Sonunda geçen akşam basından öğrendik, dostlarımız da bizi aradı. ABD kendi suçlarını kabul etmiş. Özür dilemekle bizim elimize artık bir şey geçmeyecektir. Onlar tüm dünyada suç işeyip önce üzerini örtüp daha sonra özür dilerse o zaman dünyada insan kalmayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Aile avukatı Abdulaziz Şuayib ise, müvekkillerinin maddi ve manevi zarar gördüğünü kaydederek, ABD’nin, bunu telafi etmesi gerektiğini söyledi. Şuayib, “ABD bunların hepsini karşılamalı, aslına bakılırsa bu olay telafi edilemez. Çünkü insanlar hayatını kaybetti artık onlar dirilmeyecektir. Bu aile bitmiştir artık ancak, aileye destek olunmalı. Olayları yavaştan unutması için artık Afganistan’dan çıkartılmalı.” dedi.

Sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasının savaş suçu olduğunu kaydeden Şuayib, “Böyle saldırıları yapanlar, yasalara göre ya saldırı yapılan ülkede ya da kendi ülkelerinde, uluslararası mahkemeler tarafından sorguya alınır. Failler mahkemeye çıkartılsın. 10 kişinin ailelerine kan hakkı ödenmeli, bu kan hakkı miktarını da Afganistan yasaları belirlemeli.” diye konuştu. Aile avukatı Şuayib, ABD’nin şu ana kadar kendileriyle irtibata geçmediğini sözlerine ekledi.