Hansen, meslektaşı Makiko Sato ile birlikte aylık bir raporda, sanayi kaynaklarından, özellikle de nakliyeden kaynaklanan sülfat aerosol emisyonlarının düşmesinin, küresel sıcaklıkların 2040'ta Paris İklim Anlaşması'nın öngördüğü seviyelerin çok ötesine geçmesine neden olabileceğini belirtti.

Columbia Üniversitesi Dünya Enstitüsü'ndeki İklim Bilimi, Farkındalık ve Çözümler Merkezi tarafından Ağustos ayında yayınlanan sıcaklık analizinde azalan sülfat aerosollerinin, bazı bulutların daha az yansıtıcı olmasını sağlayarak daha fazla güneş ışınının kara ve okyanus yüzeylerine ulaşacağı açıkladı.

Bununla birlikte, Hansen, politika yapıcıların sülfat aerosol kirliliğini azaltmanın iklim üzerindeki etkisini tehlikeli bir şekilde hafife aldıklarını söyledi:

"Sera ısınmasına ek olarak bir şeyler oluyor. Pasifik Okyanusu, ısınma belirtilerini geçici olarak azaltan La Niña aşamasında olmasına rağmen Temmuz ayında ortalama küresel sıcaklık ikinci rekorunu kırdı. 2040 yılına kadar küresel iklimin sıcaklığındaki artışın iki katına çıkması kaçınılmaz.”

Hansen, küresel iklimin 2040 yılına kadar toplam 2 santigrat derece ısınacağını öngördüğünü belirterek, Paris Anlaşması’nın ihlal edileceğini aktardı. 2 Aralık 2015'te imzalanan Paris İklim Anlaşması'nda küresel ısınmanın endüstri çağı öncesine göre 2 derecenin altında, mümkünse 1,5 derecede durdurulması hedefleniyor. Ancak yapılan ölçümlere göre küresel ısınma şimdiden 1,2 dereceye dayanmış durumda.

Tüm bunların yanı sıra, Hansen ve diğer araştırmacılar, hızlanmaya yol açan süreçlerin yeterince ölçülmediğini ve bunları ölçmek için gereken bazı araçların yerinde bile olmadığını söyledi.

NTV