Filistinli kanser hastası 11 yaşındaki Ahmed el-Kavasimi, babası Hicazi el-Kavasimi'nin işgal askerlerince gözaltına alınması sonrası yaşadığı şok nedeniyle kemoterapi seansını reddetti.
Hicazi el-Kavasimi'nin dün sabaha karşı siyonist rejim askerlerince gözaltına alındığı sırada oğlu Ahmed'la vedalaştığı ana ilişkin fotoğraf sosyal medyada gündem olmuştu.
Fotoğrafta üç çocuk babası Hicazi el-Kavasimi'nin bir çocuğu kucağında, diğeri yanındayken yatakta çaresizce yatan kanser hastası oğlu Ahmed'i alnından öptüğü görülüyordu.
Sağ bacak kemiğinin bir kısmı alınan ve kemoterapi gören kemik kanseri hastası Ahmed, babasının gözaltına alındığı anları ve duygularını AA muhabirine anlattı.
Ahmed, şafak vaktinde evlerine baskın düzenleyen rejim askerlerinin babasına gözaltına alınacağını ve kıyafetlerini hazırlamasını söylediğini aktardı.
Yaşadıkları karşısında şoka uğradığını belirten Kavasimi, "Babam bana veda ederken 'İnşallah geri döneceğim, seni çok bekletmeyeceğim. Endişelenme' dedi." ifadelerini kullandı.
Babasının son sözleriyle de kendisine moral vermeye çalıştığını söyleyen Ahmed, "Kemoterapi alıyorum ve babamın yanımda olmasını istiyorum. Türkiye'ye gittim ve bir ameliyat geçirdim, o zaman da babamın bana refakat etmesi engellendi. El-Halil'e geri döndüm ve şimdi babam tutuklandı. Onu aldılar." dedi.
Yaşadıkları karşısında gözyaşlarına hakim olamayan Filistinli çocuk, "İnsanlara mesajım: Babayı hafife almayın, çünkü o bizi en çok sevendir. Baba her zaman oğlunun yanında olmalıdır." diye konuştu.
Ahmed'in annesi Beyan en-Nitşe, babası gözaltına alındığı için oğlunun psikolojik olarak daha zor bir sürece girdiğini söyledi.
"Ahmed çaresiz bir şekilde ihtiyaç duyduğu babasının gözaltına alındığı baskınla uyandı. Şu an şiddetli bir kaygı ve stres hali yaşıyor." diyen Nitşe, Ahmed'in babasına çok düşkün bir çocuk olduğunu, gözaltına alındığı andan itibaren ağladığını ve hayatında büyük bir boşluk meydana geldiğini anlattı.
Küçük çocuk babasının gözaltına alınması sonrası kemoterapi seansına gitmeyi reddetti
Ahmed'in, babasının gözaltına alınması sonrası Kudüs'teki El-Muttali Hastanesinde salı günü kendisi için randevu verilen kemoterapi seansına gitmeyi reddettiğini belirten anne, "Ahmed sürekli 'Babamı neden aldılar? Ben hastayım, neden onu benden aldılar?' şeklinde sorular soruyor." diye konuştu.
Nitşe, "Dünyaya mesajım şu: Bu zulüm artık yeter. Kemoterapi gören bir çocuğun elinde güvenliğin ve sevginin sırrı çekip alınır mı?" ifadelerini kullandı.
Ahmed ve Murad el-Kavasimi adındaki iki kardeşi şehit olan ve kendisi de eski bir tutuklu olan Hicazi el-Kavasimi, rejimhapishanelerinde toplam 8 yıl kaldı.
Kavasimi'nin, müebbet hapis cezasına çarptırılan Hüsam ve Hüseyin ismindeki iki kardeşi de işgal hapishanesinde halen tutuklu.
Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler İşleri Komitesi Başkanı Kadri Ebu Bekir de, "Kavasimi ve oğlu Ahmed'in fotoğrafı işgalcilerin vahşetinin bir kanıtıdır." sözleriyle olaya ilişkin tepkisini dile getirdi.
Ebu Bekir, "İşgalciler, Filistinliler arasında ayrım gözetmeden ve hiçbir insani duyguya aldırmadan acımasızca gözaltılar yapıyorlar." diye konuştu.
İsrail güçleri El Halil kentindeki evine 14 Eylül sabaha karşı baskın düzenledikleri Hicazi el-Kavasimi'yi herhangi bir gerekçe bildirmeden gözaltına almıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te sık sık evlere baskın düzenleyen İsrail güçleri, çeşitli iddialarla Filistinlileri gözaltına alıyor.