Marmara bölgesinde gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında Balıkesir'e gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, kentteki temasları kapsamında ilk program olarak ulusal ve yerel medya mensuplarıyla düzenlenen kahvaltı programında bir araya geldi.

Genel Başkan yardımcılarından Abdullah Aslan, Şeyhmus Tanrıkulu, Genel İdare Üyesi Cemil Genç ve Balıkesir İl Başkanı Orhan Dikgöz'ün de hazır bulunduğu programda konuşan Yapıcıoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Edremit ve Bigadiç'te çarşafa hakaret

Edremit ve Bigadiç belediyelerinin, kurtuluş günü törenlerinde çarşaflı bir kadını zincire vurduğu görüntülere değinen Yapıcıoğlu, "Her iki belediye, kurtuluş törenleri münasebetiyle, olmaması gereken bazı görüntüler serdettiler. Çarşaf üzerinden tesettürlü kadına ve İslam'a saldırı asla kabul edilemeyecek bir şeydir. Elbette, her yerin bazı özel günleri vardır. Bu özel günlerde bazı ritüellerle bazı kutlama programları düzenleniyor ama kurtuluşu, kadının tesettüründen algılamak veya böyle algılanmaya sebebiyet verecek şekilde resmetmek, sahnelemek hem yanlış hem de çok çirkin bir şey." dedi.

Merhum Aliya İzzetbegoviç, "Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir." sözüne atıfta bulunan Yapıcıoğlu, "Kadının tesettürüne bu şekilde saldırmak, kurtuluş törenleriyle asla bir araya gelmemesi gereken bir görüntüdür. Bu çirkin oyunu sahneleyenleri şiddetle kınadığımız belirtmek istiyorum." diye ekledi.

Seçim barajı

Seçim barajını eleştiren Yapıcıoğlu, "Seçim barajı; temsilde adaletin, yönetimde istikrara feda edilmesidir, kurban edilmesidir. 12 Eylül askeri cuntasının yapmış olduğu seçim yasalarıyla getirilen insafsız bir barajdır yüzde 10'luk seçim barajı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra hangi oranda olursa olsun herhangi bir seçim barajının bulunmasının ahlaki, hukuki bir gerekçesi kalmamıştır. Bu nedenle seçim barajının tamamen sıfırlanması gerektiğini söylüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Erken seçim tartışmaları

Bir gazetecinin erken seçimin mümkün olup olmayacağı yönündeki soruya Yapıcıoğlu, şu yanıtı verdi:

İktidar partisi ve Sayın Cumhurbaşkanı ısrarla seçimlerin zamanında, yani 2023'ün haziran ayında yapılacağını söylüyor. Fakat seçimlerin öne çekilmesi de bana göre güçlü bir ihtimaldir. Çünkü seçimler yaklaştıkça özellikle muhalefet partileri, 2 dönem cumhurbaşkanlığı yapmış birisinin üçüncü dönem için cumhurbaşkanlığı adayı olamayacağını, bunun hukuken mümkün olamayacağını söyleyecekler. Ve bu, gündemin üst sıralarına tırmanacak.

Böyle bir durumda Sayın Cumhurbaşkanının adaylığı en azından tartışmalı hale gelecek. Bu adaylığının hukuken mümkün olup olmadığına yönelik tartışmaları bertaraf etmek için erken seçim getirebilir. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanununa göre ikinci dönem cumhurbaşkanlığı yapan kişi eğer Meclis, erken seçim kararı alırsa, yani seçimlerin yenilenmesine karar verirse bu durumda cumhurbaşkanı olan kişi üçüncü dönem için de aday olabilir. Böyle bir tartışmanın önünün kapatılması için Meclis tarafından erken seçim kararı alınabilir.

Eğer bu karar alınırsa yeni seçim çok yakın bir gelecekte olmaz bence. Çünkü seçim kanununda bir değişiklik yapılırsa, üzerinden bir yıl geçmeden o değişiklik seçimde uygulanamaz. Değişiklik bir yıl sonraki seçimde uygulanabilir.

AK Parti ve ortağı MHP'nin yeni bir seçim kanunu hazırlığı içerisinde olduğu biliniyor. Meclis açıldığında bunu geçirmeyi düşünüyorlar. Kuvvetle muhtemeldir ki bu kanun, Meclis'ten geçtikten ve üzerinden de bir yıl geçtikten sonraki bir tarihte erken seçim kararı alınabilir.

 

"İlkelerimize uygun bir ittifak davetiyesi olursa bir ittifakta yer alabiliriz"

Yapıcıoğlu, herhangi bir partiyle ittifak kurup kurmayacakları yönündeki bir soruya, "Şu veya bu ittifaka angaje olmuş durumda değiliz. Şu ana kadar herhangi bir partiyle ittifak görüşmeleri veya ittifakta yer alma gibi bir konuda varmış olduğumuzu bir anlaşma hatta bir görüşme mevcut değildir Ama HÜDA PAR, ilkelerine uygun bir ittifak davetiyesi olursa veya böyle bir anlaşma zemini olursa bir ittifakta yer alabilir." yanıtını verdi.

Yeni anayasa çalışmalarına değinen Yapıcıoğlu, ülkenin halen 12 Eylül 1980'deki askeri darbenin ardından yapılan anayasa ile idare edildiğini söyledi.

O günden bu yana anayasada onlarca kez değişikliğin yapıldığını hatırlatan Yapıcıoğlu, yeni anayasanın mutlaka sivil, adil ve her kesimi kapsayan bir anayasa olması gerektiğini kaydetti. (İLKHA)