Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine Türk Hava Kurumu (THK) Derneği Genel Başkanlığı, THK Gökçen İktisadi İşletmesi ve şubeler ile THK Havacılık Vakfı şirketlerinin 2009-2019 dönemine ilişkin tüm iş ve işlemleri ile hesaplarını denetledi.
THK Derneği Genel Başkanlığı ve vakıf şirketleri hakkında hazırlanan denetim raporunda, THK Havacılık Vakfı ve üniversitenin kurulması ve hızlı şirketleşme süreciyle birlikte 2011 yılı sonrası dönemde dernek faaliyetlerinin sınırlarının adeta bulanıklaştığı anlatıldı. Kurumun mali yeterliliği ve personelin yetkinlik kapasitesinin üzerinde bir faaliyet yoğunluğu ve çeşitliliği içine sokularak THK’nın kuruluş felsefesi ve amacından uzaklaştırıldığı belirtildi.
Bu süreçte alanında yetkin olmayan yönetici ve personelin kurumda istihdam edildiğinin anlatıldığı raporda, yöneticilerin plansız ve öngörüsüz kararları, tekrarlanan hata ve suiistimaller sebebiyle, THK Derneğinin 2019 yılı dönem net zararının 275 milyon 698 bin 776 TL’ye ulaştığı belirlendi.
THK’nın banka borçlarına bakıldı
Raporda, THK Genel Başkanlığı, Gökçen İktisadi İşletmesi ve tüm THK Havacılık Vakfı şirketlerinin banka borçlarının Yönetim Kayyum Heyeti tarafından yapılan mutabakatlarla yeniden yapılandırıldığı, buna göre THK’nın banka borçları toplamının 1 milyar 214 milyon 46 bin 587 TL, 71 milyon 776 bin 909 Avro ve 484 bin 476 ABD Doları olduğu tespit edildi.
Raporda, faaliyetleri devam eden 8 THK Havacılık Vakfı şirketinden 4'ünün 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı maddesi kapsamında "borca batık", 4'ünün ise "sermayenin tamamen kaybı" durumunda bulunduğu belirtildi.
Raporda, 2019 yılı itibarıyla THK mülkiyetindeki toplam 1330 gayrimenkulden 252 adedinin çeşitli banka kredilerine ilişkin olarak ipotek edilmiş olduğu tespiti de yer aldı.
THK Genel Başkanlığının 2002-2013 döneminde yardım toplama faaliyetleri kapsamında elde ettiği gelirlerden Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 22. maddesine göre ayrılan paylardan toplam 33 milyon 813 bin 277 TL’nin ilgili kurumlara ödenmediği de aktarıldı.
Yangın söndürme uçaklarının 15’i gayri faal durumda
Raporda, Haziran 2020 itibarıyla THK Genel Başkanlığı envanterinde kayıtlı 21 yangın söndürme uçağının bulunduğu bilgisi yer aldı. Yangın söndürme uçaklarının 15’inin gayri faal görünmekle birlikte diğer 6 uçağın bakımda ya da bakımı bekler durumda bulunduğu belirtildi.
THK envanterindeki bakıma ihtiyacı bulunan 6 adet CL-215 tipi yangın söndürme uçağıyla ilgili 2020 Haziran ayı itibarıyla güncellenen teknik rapora göre, 2 uçağın toplam 2 milyon 194 bin dolar değerinde malzeme bekler durumda olduğu, 1 uçağın bakım ve x-ray uygulamasının bulunduğu, bu üç uçağın dış yüzeyine korozyona karşı AD uygulaması yapılması gerektiği vurgulandı.
Diğer 3 uçağın da malzeme bekler durumda olduğu, ayrıca 2020 yılının mart ayında yapılması gereken AD uygulamasının ekonomik gerekçelerle yapılmadığının belirlendiği kaydedildi.
Raporda önerilere de yer verildi
DDK’nın raporunda, THK’nın etkinliğinin arttırılması ve gelecek nesillere güvenle emanet edilebilmesini sağlamak için yeniden yapılandırma önerileriyle birlikte, sorumluluğu bulunan eski THK başkan ve görevlileriyle şirket yetkilileri hakkında cezai, hukuki, idari ve mali değerlendirmeler de içeren toplam 116 öneri yer aldı.
Raporda, yeniden yapılandırma kapsamında Büyük Genel Kurul’un delege yapısı ve sayısında yeniden bir düzenleme yapılması, THK Genel Yönetim Kurulunun 6'ya 5, Merkez Denetleme Kurulunun ise 2'ye 1 çoğunluk oyunu oluşturacak şekilde kamu kontenjanı oluşturulması önerildi.
Ayrıca, Vakfa bağlı şirketlerin kapatılması, bu şirketlerin faaliyetlerinin geçmişte olduğu gibi Dernek ve THK Gökçen Havacılık İktisadi İşletmesi bünyesinde veya ticari gereklilikler çerçevesinde kurulacak Dernek şirketleri vasıtasıyla yürütülmesi de öneriler arasında yer aldı.
Ayrıca THK’nın esas faaliyetlerini daha etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirebilmesi, koordinasyon ve yönetim kolaylığı açılarından şube sayılarının azami her ile bir şube olacak şekilde belirlenmesi, gerekli görülen yerlerde çalışmaların temsilcilikler vasıtasıyla yürütülmesi önerildi.