Hatırlanacağı üzere Dicle Üniversitesi`nde PKK/BDP yanlıları tarafından Bilge Gençlik Kulübü öğrencilerine karşı 3 gün boyunca yürütülen saldırılar sonucunda 5 kişi yaralanmış ve öldürme kastıyla bıçaklı saldırıya uğrayan Muhlis Bayancuk ile Mahmut Durmaz ölüm tehlikesi geçirmişti.

Rehber TV`de her Cuma saat 21.00 canlı yayınlanan `Rehber`de Gündem` programı, yaşanan bu olayların şahidi ve Bilge Gençlik Kulübü üyelerinin Avukatı Abdulgani Orhan’ı konuk etti. Orhan, programda çarpıcı ve şoke edici bilgileri ilk kez kamuoyu ile paylaştı.

Söz konusu olayda yaşanan gerçeklere değinen Orhan, “Polislerin gözleri önünde 2 kişi bıçaklandı hatta 1 kişi ile ilgili öldü haberleri gelmesine rağmen polisler herhangi bir şekilde olaylara müdahalede bulunmadı.” diyerek aslında Polis’in tutumunun ne yönde olduğuna dair bilgilendirme de bulundu.

Olayların Konuşulmayan Yönlerini Anlattı

Bazı kesimler ve Medyanın bilinçli bir şekilde olayları çarpıtması üzerine Dicle Üniversitesinde yaşanan olayları olduğu şekliyle anlatan Orhan, “Bu olayların konuşulmayan yönleri var kısa süre içerisinde bir kaçını ifade edeyim. Bu iş Pazartesi gününden başlayan bir mesele değil öncelikle bunu ifade etmek istiyorum. 2005 yılından bu yana üniversite de okuyan gençler İslami bir dernek kurdular İkra Eğitim Derneği adında. Bu dernek faaliyetlerini başlatınca Üniversitede ki malum kesim son derece rahatsız olmaya başladı.

Üniversite de sürtüşme, tartışma ve benzeri durumlar olmasın diye İkra-Der’li öğrenciler faaliyet yapmadılar. Ardından başörtüsü meselesi ile ilgili durumlar gündeme gelince basın açıklaması yapmak istediler. Malum kesim bunu bile hazmedemeyip saldırılar da bulundu. Bunların tümüne ait kayıtlar vardır. Bu durumların üzerine Mütedeyyin öğrenciler üniversite de basın açıklaması ve faaliyetlerini yapmaktan vazgeçtiler sırf çatışma sürtüşme olmasın diye. 2005 yılından 2013 yılına kadar olan bu 7-8 yıllık süre boyunca mütedeyyin öğrenciler hep sabrettiler.

Her şeye göz yumuyorlardı. Düo-Der’li öğrenciler başka öğrencilerin yaptıkları faaliyetleri hazmedemiyor ve tahammülsüzlük gösteriyorlar. Mütedeyyin insanlar 1-2 defa basın açıklaması yapmaya çalışmışlardı daha önce fakat, Düo-Der’li öğrencilerin buna binaen kıyameti koparmaları ve sorun çıkarmaya çalışmaları durumundan dolayı İkra Eğitim-Der’li öğrenciler hep itidalli davranmaya çalıştılar. İkra Eğitim-Der’in kurucularından olduğum için süreci iyi biliyorum.

Baştan beri üyelerimize yönelik çok ciddi baskı ve sıkıntılar söz konusuydu. İkra Eğitim-Der olarak üniversiteye hitap eden bir eğitim derneği olmamıza rağmen, bu nedenden dolayı Üniversitede herhangi bir faaliyet yapmıyorduk.” diyerek aslında Dicle Üniversitesinde yıllardır diş geçirmeye ve hakim olmaya çalışan bunu da zorbalık ve şiddet yöntemlerini kullanarak yapan karanlık ve kirli odakları afişe etti.

Düo-Der Üniversite İçinde Çeteleşmiş

Zaman içerisinde İkra Eğitim Der’in gönüllüleri artınca üniversite içerisinde faaliyetler yapmaya yönelik ciddi anlamda talepler aldıklarını belirten Orhan, “Bunun üzerin bizlerde yönetim olarak karar aldık ve bu gençlerimizin taleplerine cevap vermeye çalıştık. Bu gençlerimiz bir kulüp kurmak istiyorlardı yaklaşık 1.5 yıl öncesinde. Bizde tamam dedik kurabilirsiniz gidip üniversite de hocalarınızla Rektörlükle yetkili organlarla görüşün.

Bunun neticesinde de gençlerimiz yasal bir dernek kurdular. Bilge Gençlik adı altında bir kulüp kuruldu resmi prosedürler yerine getirildi. Yine Üniversite içerisinde görsel olarak sırf sürtüşme ve çatışma olmasın diye herhangi bir faaliyet yapmadılar. Çünkü en ufak bir şey olmaya başladı mı Düo-Der’li öğrenciler sıkıntı çıkarmaya çalışıyorlardı.

Son zamanlara gelince, son zamanlarda diğer İslami dernekler bir takım faaliyetler yapmaya kalkıştı ve bu kesim onları da çok ciddi bir şekilde tehdit ederek onları üniversitenin dışına kadar çıkarmaya çalıştılar bunun üzerine bu derneklerin üst yönetim kurumları karşı tarafın artık ağabeyleri diyelim, onlarla görüşüp icazet aldıktan sonra faaliyet yapabilir duruma geldiler.” şeklinde konuşan Orhan, Düo-Der’in aslında Üniversite içerisinde çeteleşerek oranın tek hakimiymiş gibi bir tutum sergilediğini ve bunu yaparken de gerek kolluk kuvvetleri gerekse Üniversite yönetiminin herhangi bir müdahalede bulunmadığı gerçeğini ortaya çıkarıyor.

Provokasyonlar 1 Hafta Öncesinden Başlıyor

Düzenlenilmek istenilen Kutlu Doğum etkinliği için afiş asmaya çalışırken üyeleri saldırıya uğrayan Bilge Gençlik Kulübü’nün İkra Eğitim-Der’le birlikte çalıştığını söyleyen Orhan, “Bilge gençlik kulübü de Peygamber Sevdalıları Platformunun kurucularından olan İkra Eğitimi-Der’in üyesidir. Üniversite yetkililerinden aldığımız bilgiye göre 2 yıl içerisinde bin 500’e yakın faaliyet yapılmış ve üniversite içerisinde 120’ye yakın kulüp var bu etkinlikleri yapanlar bunlar.

Bilge Gençlik kulübü de Kutlu Doğum haftası münasebeti ile bir etkinlik düzenlemek istiyor öğrencilerin hepsine Resulallah’ı anlatalım diyorlar. Bunun için peygamber sevdalılarına da başvuruda bulunarak yetkili kurumlardan da gerekli izinlerini alıyorlar. Bu etkinliği gerçekleştirmek için afiş ve el ilanlarını fakültelerin uygun olan yerlerine asmaya çalıştılar. Fakat her ne hikmetse 1 hafta öncesinden asılmaya başlanan bu afişler yırtılmaya sökülmeye başlandı.

Bunun üzerine yine tepki gösterilmedi en ufak bir şey yapılmadı. Bilge Gençlik kulübüne üye öğrenciler yarın düzenlenecek etkinliğimiz için afişlerimizi asıp öğrencileri davet edelim haberdar edelim dediler. Yine itidalli bir şekilde kulübün bizzat yetkilileri bu afişleri asmak için fakültelere gidiyor. Bu öğrenciler mimarlık fakültesine de afişleri asmak için gittiklerinde orada organize olmuş onları bekleyen bir grup öğrenci ile karşılaşıyorlar.” diyerek olayların patlak verdiği anları anlatmaya başlıyor.

Polis Olayın Görüntülerini Yayınlamalı

Olayların nasıl geliştiğini anlatan Orhan, B”izim gençler de onlara konuşalım diyorlar konuşarak anlaşalım bu iş kavga ile olmaz diyorlar. Her iki taraftan 3 kişi masaya oturuyor. Bilge Kulübüne üye öğrenciler rektörlükten izin aldıklarını söyledikten sonra onlara sizi de davet ediyoruz Peygamber herkesin peygamberi gelin beraber katılalım diyorlar. Bunlar ise tepki gösteriyorlar hayır bu olmaz bizden izin almadan bunu yapamazsınız Rektörlükten Polisten hatta Cumhurbaşkanlığından bile izin almış olsanız yine biz müsaade etmedikçe bunu yapamazsınız diyorlar. Kendi aralarında konuşan karşılıklı 3 kişi var fakat arkalarında da 30 kişilik Düo-Der li öğrenciler var. Arkadaki grubun içerisinden biri gelip yumruğunu masaya vuruyor ardından orada ki bir gence yumruk sallıyor. Bunun (mimarlık fakültesi kantinindeki) görüntüleri Üniversite de ve Poliste var. Hatta Bakan beyin açıklamaları da bu görüntüleri izledikten sonra olmuştu. Bunlar basınla paylaşılmadı emniyet vermedi maalesef. Başka şeyleri basınla paylaşan polis karşı tarafın aleyhine olan bu durumları servis etmiyor ve o gün orada bu kavgaya sebep olan darp olaylarını gerçekleştiren şahıslardan 5 kişi tepki üzerine gözaltına alınarak akşamüzerine de serbest bırakıldılar.” dedi.

Bilge Gençlik Üyeleri Düo-Der’lilerin Sopalarını Alıyor

Olayları anlatmaya devam eden Orhan, “Düo-Der’liler kavga çıkarıyor insanları yaralıyor 3 gence 30 kişilik bir grup saldırarak tehdit ediyorlar. Hatta Türkiye cumhuriyetini yok sayan tehditler var, devlet yoktur burada devlet biziz diyenler gözaltına alınıp serbest bırakılıyor. Bunların hepsi Pazartesi günü yaşanan olaylardır. Bu gençler oradan çıkıyorlar o kalabalığın içerisinden, kavgadan çıkıyorlar dışarıya. Üniversiteyi terk etmek istiyorlar üniversiteden çıkmaya çalışırken tekrar saldırıya uğruyorlar.

Bunu duyan Bilge Gençlik kulübü üyeleri arkadaşlarının yanına gelip onların saldırıya uğramalarını engellemek için toplu bir şekilde yürüyüp üniversiteyi terk etmeye çalışıyorlar bunların görüntüleri de polislerde mevcut. O esnada birçok fakülteden bunlara gruplar halinde saldırı oluyor Eğitim Fakültesi tarafından 200 kişilik bir grup sloganlarla ve taşlarla gelip bunlara saldırıyorlar.

Bunlar bakıyor ki olmayacak bu böyle gitmeye çalışıyorlar ama bırakılmıyorlar ha bire saldırıya uğruyorlar. Ne yapalım en iyisi bunları geriye doğru itelim bir tepki görsünler geri çekilsinler ki buradan ayrılabilelim. Bunlar onlara doğru yönelmeye başlayınca Düo-Derli öğrenciler sopaları bırakıp kaçıyorlar. Bunlar da tekrar bize saldırı olur diye orada onların bıraktıkları sopaları alıyorlar tabi bunların hepsi kamera görüntülerinde kayıtlı.

Polisler bu görüntüler bizde var dediler, eğer emniyet bu görüntüleri yayınlamazsa dosyada yer vermezse onlarla ilgili de suç duyurumuz olacak. Bu öğrenciler tekrar saldırıya uğrayınca sopaları ellerine alan Bilge Gençlik üyesi öğrenciler püskürtme ve savunma amaçlı bunları kendilerinden uzaklaştırmaya çalışıyor. Bunun akabinde polis bakıyor ki bu adamlar geri püskürtülmüşler olaylar bitmek üzere. Bunun üzerine polis bunların üzerine tazyikli su sıkarak müdahale ediyor bu gençlere.” ifadelerini kullandı.

Medya Sansür Uyguluyor

Bilge Gençlik kulübü üyesi gençlere yönelik yapılan saldırılara dair görüntülerden hiç biri medyada yer almıyor diyen Orhan, “Fakat onları püskürtme amaçlı onlara ait sopaları alan Bilge Gençlik kulübü üyelerinin ellerinde toplamda 3-5 dakika ellerinde bulunan sopalarla bunlar suçluymuş gibi bir izlenim oluşturulmaya çalışıldı ve Medyada hep bu görüntüler çıkmaya başladı.” şeklinde konuştu.

(Hürseda Haber)