ABD ile Taliban arasında önceki Başkan Donald Trump döneminde yapılan bir anlaşma olduğunu ve 20 Ocak'ta göreve geldiklerinde önlerinde Afganistan'dan çekilme için 1 Mayıs tarihinin bulunduğunu açıklayan Blinken, ABD Başkanı Joe Biden'ın doğru kararı vererek çekilme yönündeki kararı sürdürdüğünü söyledi.
Blinken, Afganistan'da daha uzun kalmalarının ABD çıkarlarına uygun olmadığını savunurken Kabil'den yapılan tahliye sürecini de "başarılı" bir şekilde gerçekleştirdiklerini ve geride kalan az sayıdaki Amerikalıyı da çıkaracaklarını söyledi.
Tahliyeler için bir son tarihin olmadığını hatırlatan Blinken, yalnızca son birkaç gün içinde 50'den fazla Amerikan vatandaşını daha Afganistan'dan tahliye ettiklerini açıkladı.
Afganistan’da geri çekilme sonrası yaklaşık 100 ABD vatandaşının kaldığını ve ABD diplomatlarının hepsiyle defalarca temasa geçtiğini söyleyen yönetim, bazılarının geri çekilmeden sonra Taliban'ın vaatlerine uygun olarak ayrıldığını dile getirdi.
“20 yıl yeterli değilse bir yıl daha nasıl fark yaratsın?”
Blinken, ABD'nin kalması durumunda ülkenin istikrara kavuşacağına dair hiçbir kanıt olmadığını ve çöküşünü tahmin etmenin bir yolu olmadığını söyledi.
“Amerika'nın en uzun savaşını sona erdirmenin zamanı geldi. Daha uzun kalmanın Afgan güvenlik güçlerini veya Afgan hükümetini daha dirençli veya kendi kendini idame ettirebilir hale getireceğine dair hiçbir kanıt yok. 20 yıl ve yüz milyarlarca dolar destek, ekipman ve eğitim yeterli değilse, neden bir yıl, beş yıl ya da on yıl bir fark yaratsın?"
"Taliban ile yakın temas halindeyiz"
ABD'nin Taliban ile nasıl bir iş birliği içinde olduğuna ilişkin soruya yanıt veren Blinken, "Taliban ile hemen her konuda görüşüyoruz ve yakın temas halindeyiz. Tüm uluslararası toplum da Taliban ile yakın temas halinde" değerlendirmesini yaptı.
"Taliban ile yakın temas halindeyiz"
Taliban'ın açıkladığı hükümetin kapsayıcılıktan çok uzak olduğunu ve bu noktada uluslararası toplumun beklentilerini karşılamadığını savunan Blinken, hükümetin kadınlara yer vermediğine, Afgan halkının çeşitliliğini yansıtmadığına ve geçmişi sorunlu birçok ismi barındırdığını söyledi.
"Herhangi bir hükümetle ilişki kurarken çıkarlarımıza uygun olup olmadığına bakıyoruz ve bu çıkarlarımız çok açıktır. Taliban, bizim ve uluslararası toplumun koymuş olduğu seyahat özgürlüğünün devamı, Afganistan'ın (başka ülkelere) terör saldırıları için kullanılmaması, Afgan halkının temel haklarının korunması ve insani yardımların yerine ulaştırılmasına izin vermesi gibi temel beklentileri karşılamalı. Biz bu temellere göre Taliban öncülüğündeki hükümetle ilişki kurarız."