Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz
Bu küçük analizimizde, Afganistan’da son 20 senede yaşanan savaşın küçük bir analizini yaparak gençlerin son günlerde Afganistan’da yaşanan hadiseleri daha iyi anlamasını sağlamak istiyoruz. ABD’nin Afganistan’ı terk etmesi ve Taliban’ın 20 sene süren savaştan sonra yeniden iktidarı ele geçirmesi, gerçekten çok önemli ve o kadar da büyük tarihi bir olaydır. Şüphesiz, Allah’ın izni ile bu yenilginin büyük sonuçları olacaktır. Fakat, Batı’nın bu denli hezimetine çoğu Müslüman hala inanmamaktadır ya da olayların ABD’nin veya Batı’nın kurmuş olduğu dünya sisteminin istediği şekilde geliştiğine inanmaktadır. Bazıları, Taliban’ın elde ettiği zaferi Müslümanlar için bir zafer gibi görse bile, ardından başarısızlık ve hayal kırıklığı geleceğine inanıyorlar. Çünkü, zamanımızdaki gençlerin çoğu 20 yıl önce neler yaşandığına, Batı’nın Afganistan’da neler yaptığına şahit olmamışlardır. Dolayısıyla, Batı’nın kontrolündeki medya kuruluşlarının aracığıyla bilgilendirilen bugünkü neslimiz, Afganistan savaşından gereken dersleri çıkarmakta zorlanıyor.
ABD VE NATO AFGANİSTAN’DA HEZİMETE UĞRADI MI?
Evet, hiç şüphesiz ABD ve NATO Afganistan’da daha önce hiç yaşamadığı büyük bir yenilgiyi yaşadılar. Bu, Batı’nın son 20 yılda İslam dünyasında yaşadığı ilk hezimetidir. ABD Başkanının açıklamalarına, İngiltere'nin Savunma Bakanının açıklamalarına, Angela Merkel’in açıklamalarına ayrıca ABD, Fransa, İngiltere, Almanya gazetelerine bakınız, hepsi Afganistan’da yaşanan hadisenin utanç verici büyük bir hezimet olduğunu kabul ediyorlar. “İndependent” bile, Batı’nın Afganistan’daki işgalin küçük düşürücü bir bozgun ve hezimet ile sonuçlandığını yazmıştı. Bu çekilmenin, ABD’nin isteği üzerine ve yaşanan olayların hepsinin ABD’nin gizli planları üzerine gerçekleştiğine inananlara gelince, biliniz ki ABD herhangi bir nedenle kendi ordusunun itibarını asla riske atmaz ve gerçek olmasa yenilgiyi asla kabul etmez. Çünkü, ABD Ekonomik üstünlüğünü ordusunun üstünlüğü ile kuran bir devlettir ve askeri itibarını sarsmanın ekonomi için ciddi sonuçları olması beklenir. Dolayısıyla, dünyadan gizlediği bir plan için ABD’nin açıkça hezimetini kabul etmesi akıldışı bir adım olurdu. “The Ekonomist” gazetesi “Afganistan’daki Fiyasko” adı altında bir makale yayımlamıştı. Bu, Amerika'nın itibarına ezici bir darbe. France 24 yazısını şu sözlerle bitiriyor, “Gözlemcilere göre Amerika'nın büyük bir güç olarak itibarı artık zarar gördü”. İngiltere’nin “Middle East Eye” gazetesi, “Amerika'nın Afganistan hezimeti Dünya Tarihinde Bir Dönüm Noktası Olabilir” başlıklı bir makale yayınladı. Şuanda ABD’de Biden iktidarı ile ciddi alay söz konusu ve siyasetçiler tarafından ciddi eleştiriler yöneltilmektedir. Eğer, ABD yürüttüğü savaşta Afganistan’da herhangi bir başarı elde etmiş olsaydı, itibarını kaybetmemek için şuanda onu açıklardı ve dünyaya alay konusu olmazdı. Gerçek şu ki, ABD’nin elinde kendini savunmak için hiçbir arguman bulunmamaktadır. Taliban, ABD ile savaşırken ABD’de dört başkan değişti. Onlardan biri şöyle demişti, “Eğer bir yerde kendini boşlukta hissedersen, Taliban'ı Taliban'la değiştirmenin Amerika'ya dört başkana, trilyonlarca dolara ve milyonlarca hayata ve 20 yıla mal olduğunu hatırla!”
Biz şuanda Taliban’ın yeni döneminden bahsetmiyoruz. Bizim, ele aldığımız konu Amerika’nın yenilmezliği ve Batı’nın güç olarak diğer milletlerden üstün olup olmadığıdır. İlk olarak şunu bir daha belirtelim, ABD Afganistan’da hiç şüphesiz büyük bir yenilgi yaşamıştır. Şunu bir göz önüne getirin, ABD ve NATO üyesi 30 ülke ve diğer onlara yardıma giden ülkeler Taliban’ı iktidardan atıp Afganistan’da demokrasiyi! yerleştirmek amacı ile Afganistan’ı işgal etmişti. Ancak, tam tersi yaşandı. ABD ve NATO Taliban’ı yok edemedi. 20 yıl boyunca dünyanın en gelişmiş teknolojilere ve en gelişmiş ordulara sahip olan 40 devlet, hiç teknolojik imkanları olmayan, dünyadan haberi bile olmayan bir avuç medrese öğrencisine yenildi. ABD sonunda Taliban ile görüşmeye başladı fakat, Taliban İslam devletinden ve İslam Şeriatından hiç vazgeçmedi. Sonuçta ABD Başkanı Amerikan’ın tarihinde gördüğü en güçlü düşmanın Taliban olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. ABD’nin 20 yıl boyunca bir başarı olarak söyleyebileceği şey, Afganistan’da ABD’yi tehdit edecek unsurlara yer vermeyecekleri konusunda Taliban ile yapılan anlaşmadır. Bu anlaşma, milyonlarca insanı öldürmeden, trilyonlarca para harcamadan itibarını kaybetmeden, binlerce askerinin tabutunu ülkelerine taşımadan da yapılabilirdi.
BATI’NIN İSTİHBARAT İMKANLARI VE SÜPER ASKERİ GÜCÜ
Afganistan savaşı ciddi bir araştırma konusu olacak bir savaştır. İslam dünyası için ise Afganistan savaşında büyük dersler ve büyük ibretler vardır. Her zaman Batı’nın elindeki teknolojik imkanlarını büyütüp duruyoruz. Batı her Müslüman’ın ne yaptığını, kime selam verdiğini bile biliyor şeklindeki anlayışın bir aldatmaca olduğu gerçeği Taliban örneğinde ortaya çıkıyor. Bu analizimize bir sonraki yazımızda devam edeceğiz.