Adana'nın merkez Yüreğir ilçesinde 2 Eylül 1994 yılında Cuma namazı sonrası sahibi olduğu kitabevinde silahlı saldırıya uğradıktan sonra âşık olduğu Rabbine kavuşan Vasfi Tekin, "Adana'nın ilk şehidi ben olacağım." sözünün musaddakı olarak hedefine ulaştı.

Güler yüzlü siması ve davetçi kimliğiyle çevresinin sevgisini kazanan Vasfi Tekin, bir Cuma namazı sonrası Marksist PKK tarafından gerçekleştirilen saldırı sonrası aldığı 4 mermi yarasıyla ebedi ahiret yurduna irtihal etti.

Aslen Batman'ın Gercüş ilçesine bağlı Gökçepınar köyünden olan Vasfi, şehid olduğunda henüz 35 yaşında bir gençti.

90'lı yıllarda dindarlara yönelik saldırılarıyla yüzlerce Müslümanı şehid eden PKK'nin Adana'da hedefine aldığı Vasfi Tekin, İslami kimliğiyle öne çıkan, çevresine daima örnek olan ve dava arkadaşlarına moral kaynağı olan bir şahsiyete sahipti.

 

Babasıyla hiçbir anısının olmamasından dolayı üzüntülü olduğunu ancak bir şehid evladı olduğu için de gururlu olduğunu dile getiren Hakan Tekin, İLKHA muhabirine babasının yaşamından kesitler aktardı.

Vasfi Tekin şehid olduğunda, 4'ü hayatta biri de anne karnında olmak üzere toplamda 5 çocuk babasıydı.

"Babamın en çok sevdiği şey gençlere İslam'ı tebliğ etmekti"

Şehid babasının Kur'an-ı Kerim'e olan aşkını anlatan Tekin, "Şehid babam, yerinde durmak nedir bilmezdi. Gün içerisinde farklı farklı camilere gidip Kur'an-ı Kerim dersi veriyordu. Şehid babam, Allah'ın davasının insanlara ulaşması için dava arkadaşlarıyla birlikte mücadele ediyordu. Babamın en çok sevdiği şey ise gençlere İslam'ı tebliğ etmekti. İslamın ilahi mesajlarını yaymayı çok sever ve bu uğurda çalışırdı. Şehid babam akraba ziyaretlerine çok önem verir, deyim yerindeyse çocukla çocuk olurdu." şeklinde konuştu.

Hakan Tekin

"Adana'nın ilk şehidi olmak istiyorum"

Şehid Vasfi Tekin'in sürekli "Adana'nın ilk şehidi olmak istiyorum." dediğini anımsatan Tekin, şehid babasının İslami mücadelesiyle çevredekilerin takdirini topladığını anlattı.

Oğul Tekin, "Babam, mürted örgütün hedefi haline geldiğinde evine çeşitli aralıklarla 2 tehdit mesajı geldi. Babam, yaşantısından asla taviz vermeyerek Yüreğir ilçesindeki Hicret Camii'nde Cuma namazı kıldıktan sonra sahibi olduğu kitapevine gitti. Burada saldırıya uğrayan babam, aldığı 4 kurşun yarasıyla şehid edildi." dedi.

"Davamız büyük olduğu için en değerlilerimiz bu uğurda feda oldu"

Babasızlığın eksikliğini ve zorluğunu ömrünün her anında iliklerine kadar yaşadığını kaydeden Tekin, yine de babasının şehadetinden dolayı gururlu olduğunu belirtti.

Vasfi Tekin'in şehadetini büyük bir kazanç olarak gördüklerini aktaran Tekin, şehadetin çok üstün bir makam olduğunun bilincinde olduklarını söyledi.

Şehid veren bir davanın asla son bulmayacağının altını çizen Tekin, İslam davasının çok büyük olması nedeniyle en iyilerin bu dava için feda olmasının gerektiğine inandıklarını söyledi.

Tekin konuşmasının devamında, "Allah babamın arkadaşları olan Müslüman ağabeylerden razı olsun. Babamın yokluğunu hissettirmemek için maddi ve manevi olarak bizi yalnız bırakmadılar. Babamın dava arkadaşları özellikle manevi olarak çok yardımcı oldular, kendimizi yalnız hissetmedik." şeklinde konuştu.

Şehid Vasfi Tekin

"Babamın dava arkadaşları fiili olarak birbirine ölümüne sahip çıkıyordu"

PKK'nin Şehid Vasfi Tekin'i katletmek için önceden de bir girişimlerde bulunduğunu fakat şu anda babasıyla yan yana mezarda yatan Şehid Hüseyin Şen'in PKK elemanlarını döverek uzaklaştırdığını ve olay sırasında pusuda bekleyen PKK elemanları tarafından uzun namlulu silahlarla çapraz ateşle yaralandığını hatırlattı.

Şehid Hüseyin Şen, dava arkadaşı Şehid Vasfi Tekin'i korumak amacıyla fedakârlık yapıp yaralandı ve vücudunda kalan kurşunun kansere yol açması nedeniyle Şehid Vasfi Tekin'den 4 sene sonra şehid olmuştu.

"Babamın dava arkadaşları sözle değil fiili olarak birbirine ölümüne sahip çıkıyordu. Hüseyin ağabey saldırıya uğradığında babam da olay yerine koştu. PKK elemanları korku içerisinde geri çekilirken babam, arkadaşı Şehid Hüseyin'e 'Ben Adana'nın ilk şehidi olacağım demedim mi? Neden kendini tehlikeye attın.' demiş. Babam 35 yaşında Hüseyin Şen ise 29 yaşında şehid oldu. Babam bu şekilde Adana'nın ilk şehidi oldu." diyen Tekin konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:

"Babam gibi aynı davada olan kişilerin birbirini sevmelerindeki tek sebep; Allah'ın rızasıydı. Babamın ve arkadaşlarının davaları çok büyüktür. Bu dava uğruna canlarını vermek için yarışıyorlardı. Birbirini Allah için sevmek lafla değil pratiğe dökerek gösterilmeliydi ve onlar da öyle yaptılar." (İLKHA)