2021-2022 adli yıl açılışı dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Korkmaz, hukukun üstünlüğüne dayalı bir toplumda, bireyin ve toplumun en temel güvencesinin bağımsız ve tarafsız yargı olduğunu vurguladı.

Tarafsız ve bağımsız yargıya vurgu yapan Korkmaz, “Yeni yılımız siyasi vesayetin yargının üzerinden kalktığı, gölge etmediği aydınlık yarınlar getirdiği bir yıl olsun. Yeni Adli Yıl sağlık ve hukuk getirsin.” dedi.

“Yargı üzerindeki siyasi vesayeti atamamıştır”

Yargı bağımsızlığının hükümetlere meydan okumanın hukuki bir kılıf ya da politik bir misyon aygıtı olmadığını söyleyen Korkmaz, “Ülkemizde hakim ve savcılara tam anlamıyla bağımsızlık ve tarafsızlık kazandırılamamıştır. Adli yıl açılışlarının başladığı 1943 yılından beri hemen hemen tüm açılışlarda belirtildiği üzere yargı üzerindeki siyasi vesayeti atamamıştır. Hukukun üstünlüğüne dayalı bir toplumda, bireyin ve toplumun en temel güvencesi bağımsız ve tarafsız yargıdır. Türkiye’de cumhuriyet tarihi boyunca yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı hep sorun olmuştur. Geride bıraktığımız yıllarda yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlenmesi bir yana, yargının içinde olduğu içler acısı durum bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.” ifadelerini kullandı.

“Tutuklamalar evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilidir”

Tek taleplerinin siyasi saiklerin dışında hukuki yargılama yapılması olduğunu ifade eden Korkmaz,  “Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı sorunlarından dolayı yıllardır bir adım öteye gidemeyen yargımız, bu durumu en çok savunan ve yargıç bağımsızlığına değinen baroların yanında olacağına ertelenen seçimlerin genelgeler ile ertelenebileceğine karar vermiştir. Bizler her defasında yargının üç ayağına vurgu yaparken hep ötekileştirilmekten sıkılmış ve bunalmış durumdayız. Tek talebimiz siyasi saiklerin dışında hukuki yargılama yapılmasıdır. Tutuklamaların cezalandırma, korkutma, susturma amacı olarak değil, evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmesidir.” şeklinde konuştu.

“Gaziantep Adliyesinde sorunlarımız bulunmaktadır”

Gaziantep Adliyesinde yaşanan sorunlara da değinen Korkmaz, “Gerekçeli kararların yazım süresi, taleplerin değerlendirilme süresi, duruşma olmadan talep hakkında karar verilmemesi, duruşmalarda meslektaşlarımızın bekleme süresi, Bölge Adliye Mahkemesinde dosyaların bekleme süresi, savcıların dosya sayıları, kapalı kapılar, icra müdürlüğünün önlenemez çöküşü, sulh ceza hakimliklerinin durumu hakkında sorunlarımız bulunmaktadır. Çalışan hakim, savcıya daha fazla dosya verildiği yargı sistemimizde bir denetleme ve cezalandırma mekanizmasının tam anlamıyla işletilmemesi de bu sıkıntıların çığ gibi büyümesine neden olmaktadır.” diye konuştu.

“Yeni adli yıl sağlık ve hukuk getirsin”

“Aslında Türkiye’de hukuk ve adalet adına söyleyecek çok şey var.” diyen Korkmaz, “Tek talep daha fazla çalışan, gerçekten hukukun üstünlüğüne inanan, adil yargılanma hakkını göz önüne alan, Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasa’yı referans alan, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları başta olmak üzere yerleşik yüksek yargı içtihatları ışığında karar veren mahkemelerdir. 2020 yılı Yargıtay istatistiklerine bakıldığında karara çıkan dosyaların ortalama karara bağlanma süresi 2’inci Hukuk Dairesinde 79 gündür. Buna en yakın daire 140 gün ile 2’inci Ceza Dairesidir. Hukuki ve hızlı adaletin tecellisi için 2’inci Hukuk Dairesinin örnek alınmasını temenni ediyoruz. Bu minvalde her yıl artan iş sayısı karşısında bıkmadan usanmadan didinen faziletli hakim ve savcılara, avukat meslektaşlarıma sağlık ve başarılar dilerim. Yeni yılımız siyasi vesayetin yargının üzerinden kalktığı, gölge etmediği ve aydınlık yarınlar getirdiği bir yıl olsun. Yeni adli yıl sağlık ve hukuk getirsin.” temennisinde bulundu. (İLKHA)