“Rabbinizden erişecek bir bağışlanmayı ve öyle bir cenneti kazanmak için yarışın ki onun genişliği gökler ve yer kadar olup, takva sahipleri için hazırlanmıştır. O takva sahipleri, bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler ve insanların kusurlarını affederler. Allah da böyle güzel davrananları sever. Yine o takva sahipleri, çirkin bir iş yaptıkları veya günah işleyerek kendilerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp, O'ndan günahlarının affını isterler. Zaten günahları Allah'tan başka da kim affedebilir ki? Onlar, işledikleri günahlarda bile bile ısrar etmezler.  Onların mükâfâtı, Rableri tarafından bağışlanma ve içinde ırmaklar akan cennetlerdir. Onlar orada ebedî kalırlar. Böyle davrananların mükâfâtı ne güzeldir!”

(Âl-i İmrân Suresi 133-136)

Rasulullah (SAV) buyurdu ki:

"Her insan (her) sabah kalkıp (pazara çıkar), nefsini satışa arz eder. Kimi onu âzâd, kimi de helâk eder."

(Müslim, Tahâre l; Tirmizî, Daavât 85; İbn Mâce, Tahâre 5; Dârimî, Vudû 2; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 342,343)

“Önemli olan, bir adamın inancı hakkında neler söylediği değil, aksine bu inancın o adamı ne yaptığı, ne hale getirdiğidir.”

 (Roger Garaudy)