Dermatoloji Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, evde en çok meydana gelen kazaların başını çeken yanıklara nasıl müdahale edilmesi hakkında bilgi verdi.
Evde meydana gelen yanıklarda ıslak pansuman yapılması ve bunun sık sık değiştirilmesi gerektiğini belirten Salman, "Evdeki temiz bir tülbent, gazlı bezi sık sık musluk suyuyla ıslatıp yanık bölgesinin soğuk kalması sağlanmalı. Yanığa yoğurt, diş macunu gibi ürünler sürmek doğru değil. Bunlar enfeksiyona eğilimi artırabilir. Amacımız hasar gören deriyi serinletmek, soğutmak olmalı. Bunu suyla yapabiliriz." açıklamasında bulundu.
Tereyağı gibi şeyler sürmeyin
Yanık çok şiddetli değilse yanık bölgenin soğutulması gerektiğini vurgulayan Salman, "Yanık bölgeyi hemen soğuk musluk suyuna tutun veya soğuk-ıslak kompresler uygulayın. Bunu yaklaşık 10 dakika ya da ağrı geçene kadar yapın. Enfeksiyona neden olabileceğinden yanığa merhem, diş macunu, tereyağı gibi şeyler sürmeyin. Antibiyotikli krem uygulamayın. Günde 2-3 kez vazelin uygulayın. Yanığı yapışmaz, steril bir bandajla örtün. Su kabarcıkları oluşursa alanı kapalı tutarken, kendi kendisine iyileşmesine izin verin. Patlatmayın ya da soymayın. Ağrıyı hafifletmek için ağrı kesici ilaç alınabilir." dedi.
Yanık bölgeyi güneşten koruyun
Yanık bölgenin mutlaka güneşten korunması gerektiğinin altını çizen Salman, "Yanık iyileştiğinde SPF 30 veya daha yüksek faktörlü güneş koruyucularla, şemsiye altında, gölgede kalmaya dikkat edilmeli, koruyucu giysiler giyilmeli. Güneşten korunmak, yanık kaynaklı kızarıklık bazen haftalarca sürebildiği için yara izini en aza indirmeye yardımcı olacaktır." hatırlatmasında bulundu.
Tedavi yanığın şiddetine göre olmalı
Birinci derece yanıklarda kızarıklık olan bölgenin kapatılmasına gerek olmadığını söyleyen Salman, "Akut durumda ıslak pansuman ile yanma hissi giderildikten sonra nemlendirici kremler sürülmesi ve yanık bölgenin açık bırakılması yeterli olur. Ancak 2. ve 3. derece yanıklarda su kabarcıkları ve açık yaralar oluşacağı için yanığınızın şiddetine uygun, doktorunuz tarafından önerilen kremlerle kapalı pansuman yapılması uygun olacaktır. Yaranın kuruması için açık tutulması düşüncesi yanlıştır." dedi.
Yanık alanı genişse mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalı
Sadece kızarıklık olması durumunda birinci derece yanık olarak değerlendirilebileceği ve evde tedavinin yeterli olacağını belirten Salman, "Ancak bebek ve küçük çocuklarda ya da yaşlılarda vücudun geniş bir alanının yanması durumunda yanık birinci derece de olsa bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Bunun dışında su toplaması olması, açık yaraların oluşması durumunda, derimizin derin katmanlarının da etkilendiği bilinmeli ve mutlaka bir sağlık kuruluşuna vakit kaybetmeden başvurulmalı." uyarısında bulundu.
Yanıklar tedavi edilmezse eklem kısıtlılığı gelişebilir
Yanıkların uygun tedavi edilmemesi durumunda ikinci derece yanığın üçüncü dereceye ilerleyebildiğine dikkat çeken Salman, "Yanığa bağlı iz kalabilir. Eklem bölgesinde oluşan yanıklar tedavi edilmediğinde kontraktürler oluşur ve eklem kısıtlılığı gelişebilir. Açık yaralar enfekte olabilir, bu bölgelerden ciddi su kaybı olabilir ve bu durum hayati tehlike oluşturabilir." açıklamasında bulundu.
Koyu tenli kişilerde leke kalma ihtimali daha yüksek
Deri rengine ve güneş ışığına verdiği yanıta göre 6 tip deri olduğunu söyleyen Salman, "Bunlardan birincisi açık beyaz renk deriye sahip olan kolayca yanan hiç bronzlaşmayanlardır. Altıncısı ise siyah deri rengine sahip olan hiç yanmayan sadece bronzlaşan kişilerdir. Yani açık deri rengine sahip olanlar yanıklara karşı daha hassastır ancak oluşan yanık geçtikten sonra oluşan lekeler açık tenlilerde daha az kalıcıdır. Koyu tenlilerde yanık daha zor oluşsa da leke kalma ihtimali daha yüksektir." dedi. (İLKHA)