Kılıçdaroğlu, "Buranın afet bölgesi ilan edilmesi doğru bir karar. Bu kararı aldıkları için kendilerine teşekkür ederiz. Ama bu karar yeterli değil. Sanayinin ayağa kaldırılması lazım. O insanlara şöyle veya böyle, en azından eğer bir fedakarlık yapılacaksa, yani faizsiz kredi açılması lazım. Bu kredi ile ancak orası ayağa kalkabilir, dükkanlarını onarabilirler, tamir edebilirler. Burada çalışan en az 150-200 işçi var. Onlara da bir bedelin ödenmesi lazım. Bu vesileyle hükümete çağrıda bulunuyorum. Afet bölgesi ilan edilen yerlerde, iş yerleri açılıncaya kadar ve çalışıncaya kadar, o iş yerlerinde çalışan işçilere en azından asgari ücret düzeyince ücret ödenmesi gerekiyor. Bu çağrıyı biz yapıyoruz. Karşılarlarsa son derece mutlu oluruz.
Ülkeyi yönetenler eğer iklim değişikliği raporlarını dahi okumamışlarsa sağlıklı, tutarlı karar alamazlar. İklim değişikliklerinin getirebilecekleri değişiklikleri, dikkate alarak önlem almaları lazım. Eğer önlem alırlarsa bu tür olaylar meydana geldiğinde de sorun kendiliğinden çözülür. Karadeniz'i bilenler çok iyi bilirler. Karadeniz'in bütün nehirlerinde kemer şeklinde köprüler vardır. Bu köprüler neresinden bakılırsa 100 yıllıktır, 150 yıllıktır, 200 yıllıktır. Bu köprülerden hiçbirisi sel dolayısıyla yıkılmadı. Ama yeni yapılan köprüler şurada da görüyorsunuz hepsi, yıkıldı. Yüz yıl önce yapılan köprüler doğayı bilen insanlar tarafından tasarlanmış ve yapılmıştır. Yeni yapılan köprüler ise doğayı bilmeyen, geleceği bilmeyen öngöremeyen kişiler tarafından tasarlanmıştır. Eğer Karadeniz'i iyi tanımak istiyorsanız, Karadeniz'den yaşlı birisini dinleyin. O size bütün gerçekleri, alınması gereken önemleri anlatacaktır. Kriz ortaya çıktıktan, insanlar hayatını kaybettikten sonra önlem almanın bir yararı yoktur. Önlem başlangıçta alınacaktır ki insanlar hayatlarını kaybetmesinler." dedi.