Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Akdeniz ve Ege'deki yangınlara ilişkin Antalya'da açıklama yaptı.
Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Elbette tüm çalışanlarımız, orman çalışanlarımız ve diğer kurumlarımız, belediyelerimiz hep beraber bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar kendilerine destek veriyoruz. Bugün Tarım ve Orman Bakanımız Isparta Sütçüler’e gitti. O yangının da durdurulması için çalışıyoruz. Hem Isparta hem de Antalya Serik bölgesi için tehdit olabilecek bir yangın, dün başladı. Oraya da müdahaleler sürüyor.
"Ciddi bir dezenformasyon var"
Bugün ve yarın kritik. Rüzgar bakımından da yangının durdurulması bakımından da kritik günler. O nedenle herkes elinden geldiği kadar, bugün özellikle şu rüzgarla yangının daha fazla dağılmaması için ve kontrol altına alınması için çaba sarf ediyor. Biz de elimizden geldiği kadar arkadaşlarımıza her türlü desteği veriyoruz.
Ciddi bir dezenformasyon var. Bir afet olduğu zaman biz Türkiye olarak başka ülkelere yardım ettiğimiz gibi başka ülkelerin de bize yardım etmesini elbette kabul ederiz. Ufak tefek, küçük olan şeylerde kendi imkanlarımızla üstesinden gelebileceğimiz durumlarda teşekkür ediyoruz kendilerine, ihtiyacımız olduğunda arayacağız diyoruz. Ama bu büyük bir yangın.
Yangının başlamasıyla beraber birçok ülke, komşu ülkeler, dost ve kardeş ülkeler veya Avrupa’dan ülkeler aradılar. Herhangi bir ihtiyacınız var mı, biz nasıl yardımcı olabiliriz? Biz de kendilerine sorduk, 'ne yapabilirsiniz?' Bizim e en çok ihtiyacımız olan uçak ve tonajlı su taşıyabilecek helikopter. Yani havadan müdahale. Azerbaycan sağ olsun hem eleman gönderdi hem de bazı araç gereç de gönderdi. Bir tane de helikopter gönderdi.
Biz bu teklifler geldiği zaman 'ne gönderebileceksiniz?' Eğer ellerinde bu tür uçak ve helikopter varsa o bilgileri alıyoruz, Tarım ve Orman Bakanlığımıza iletiyoruz, arkadaşlarımız incelemesini yapıyor. Helikopterlerin kullandığı kovalara ilave belki ihtiyaç olur diye onlara da bakıyoruz.
Şimdi bu süreçte Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias da beni aradı. Ben de kendisine teşekkür ettim ve döneceğimizi söyledim. Arkasından Borrell beni aradı Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi biliyorsunuz. Kendisi de aynı şekilde sordu. Daha sonra kendilerinin bu konuyla ilgili bir birimi var. AB Sivil Koruma Mekanizması diye. Sivil koruma ve afetlerden sorumlu komisyonda da bir komiser var. Yani AB’nin bakanı gibi. O arkadaşlarımız da bizimle temasa geçtiler. Joseph’in yardımcısı ile benim yardımcım Faruk Kaymakçı temasta kaldılar. Kendilerine sorduk hangi ülkelerden ne gelebilir diye. Bazı ülkelerden ön bilgi gelmişti. Hırvatistan ve İspanya uçak verebileceğini söyledi.
"Bu duyurudan sonra 4 ülke geri döndü"
AFAD üzerinden buraya başvuru yapıldı. AB bu duyuruyu tüm ülkelere iletti. AB bu duyuruyu yaptıktan sonra 4 ülkeden dönüş oldu. Hırvatistan, Romanya, Fransa ve İspanya. Onların ne verebileceğine baktık. Özellikle uçak gönderebilecek, burada uygun şekilde kullanabileceğimiz ülkeler ise Hırvatistan, Fransa ve İspanya'ydı. Romanya’nın da bir uçağı vardı. Arkadaşlar incelediler. Kendilerine teşekkür ettik. Arkadaşların incelemesine göre bizim yangına pek uygun değil.
Başka ülkelerden de teklifler geldi. Yine uygun olanlarla temasa geçtik. Bu duyurudan sonra 4 ülke geri döndü. Fransa gönderemeyeceğini, İspanya bölgesinde de yangın olabileceğini söyleyerek Macron’un danışmanı büyükelçimizi arayarak Türkiye’ye bir uçak gönderemeyeceklerini söylediler. Yani tekliflerini geri çekmiş oldular.
"Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değildir"
Daha önce bir isteğiniz var mı diye soran Yunanistan'a da teşekkür ediyoruz ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri, bizim Atina Büyükelçimizi arayarak, 'size böyle bir öneride bulunduk fakat bizde de yangınlar olduğu için maalesef size herhangi bir uçak gönderemeyeceğiz' dediler. Kendilerine teşekkür ederiz. Hem teklif ettikleri için hem de AB’ye bu şekilde dönmedikleri halde bize dönüp de neden gönderemeyeceklerini izah etmeleri de elbette teşekküre şayan.
Biz bu konularda, yardım konularında nasıl başkalarına yardım elini uzatırken böbürlenmiyorsak, bunu severek yapıyorsak, bir dayanışma anlayışıyla yapıyorsak, başka ülkelerin ya da kurumların bize bu konuda yardım etmesinden de incinmeyiz. Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değildir. Bu bir afettir. Afet durumlarında veya zor şartlarda dayanışma önemlidir.
"Halkımız iddialara inanmasınlar"
Halkımız bu sosyal medyada veya bazı siyasilerin manipülasyonuyla ortaya çıkan iddialara inanmasınlar. Bu işlerin hepsini arkadaşlarımızla beraber, ilgili bakan ve kurumlarımızla beraber tek tek inceliyoruz, koordine ediyoruz. Almanya’dan da bir ön bilgi geldi. İki tane helikopteri gönderebileceklerine dair bir bilgi geldi. Biz Almanya’ya başvuruyu yaptık. Sonra bugün gelen bilgiye göre, Almanya da kendi helikopterlerini sel bölgelerinde kullanacağından Türkiye’ye helikopter gönderemeyeceğini söyledi.
"İnşallah hep birlikte üstesinden geleceğiz"
Zorlu şartlarda tüm arkadaşlarımız mücadele ediyor, kolay değil. Bugüne kadar görmediğimiz bir afetle karşı karşıyayız. Bu mücadeleyi de hep beraber verip inşallah hep birlikte üstesinden geleceğiz, gayretlerimizi sürdüreceğiz.
Kaynak: AA