Kimimiz kitaplarımızı gözümüz gibi koruruz, onları hiç kimseyle paylaşmak istemeyiz. Okunacak yığınla kitabımız sırada bekliyor olsa da yine kitapların albenisine kapılıp, kitaplığımıza yeni eklemler yaparız. Elimizde az para olmasına rağmen mutlaka bir kısmını yeni bir kitap almak için ayırırız.
Bazılarımız ise, aldığı kitapları mümkün olduğunca çok kişiye ulaştırmaya çalışarak, onların da okumasını sağlarlar. Onlar sadece kitapseverlerdir. Paraları olmadığında ya da azsa bunu illa kitap alacağım diye çırpınmazlar, paylaşımcıdırlar.
Kitaba merak duymanın Fransızcada iki karşılığı var: Bibliyofil ve Bibliyoman… Yani "kitapsever" ve tabiri caizse "kitap manyağı" anlamına gelen bu iki sözcük, her ne kadar kitap ve okumakla iniltili olsa da aralarında belirgin bir fark söz konusu.
KİTAP MUHİBBİ BİBLİYOFİL
Muhibbi, insanı bir olguya ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık gösterme anlamına geliyor. Bu tanımı kitabı kendi zevkine, kültürüne göre seçen kitapseverler için kullanabiliriz. Bibliyofil, kitapsever anlamına gelmektedir. Aldığı ya da okuduğu kitapları yakın çevresiyle, arkadaşlarıyla, dostlarıyla paylaşmaktan imtina etmez.
Okuduklarını başkalarına da tavsiye etmeyi sever. Kitaplığından başkalarının da faydalanmasını isteyebilecek kadar cömert ve paylaşımcıdır. Kitapların elden ele, kişiden kişiye ulaşmasını savunarak, okumanın evrensel bir boyut kazanması yönünde çaba sarf eder. Eğer bu tanım sizi tarif edeyorsa, “Bibliyofil” kategorisinde yer alıyorsunuz demektir.
BİBLİYOMAN
Yunanca biblion “kitap” ve mania “hastalık” kelimelerin kaynaşmasıyla anlam kazanan Bibliyoman’nın kaba tanıtımını yapacak olursak, “kitap manyağı” anlamı taşıdığını söyleyelim.
Kitaba hastalık derecesinde bağlı olan kimseler için kullanılan bir tabirdir. Kitaplara asla doymaz, gözüne kestirdiği her kitabı mutlaka almaya çalışır. Aldıklarını biriktirir, belli bir sıra halinde okumayı tercih eder. Kocaman kütüphaneye sahip olmak isterler ve asla paylaşımcı değiller.
KİTAP DÜNYASINI YAKINDAN TAKİP EDERLER
Bibliyofiller, kitaplarıyla yatar, kalkar. Kitap dünyasını son derece hâkimdirler. Hangi kitabın ne zaman nerede, kim tarafından yayınlanacağını yakından takip ederler. Kütüphanelere sık sık gidip, burada verimli okumalar yaparlar.
Oda dolusu kitapları olmasına rağmen çevresiyle kitaplarını paylaşmayı istemezler. Kitap kokusuna kapaklarına büyük tutkuyla bağlıdırlar.
Sahaf ve kitap festivallerini kaçırmamaya özen gösterirler. Bibliyomanların bu takıntıları psikolojik hastalıktan ileri geldiğini de belirtmekte fayda var.