Davutoğlu; ''Afet zamanlarında genellikle her şeyi bırakıp omuz omuza veririz. Tam da bu afetlerle karşılaştığımız anda eğer ciddi bir zaaf sergilenmişse idarecileri, iktidardakileri uyarmak vazife haline gelir. Bir kriz yönetiminde yapılmaması gereken ne varsa yapıyorlar. Önce kriz masası kurarsınız. Tabloyu doğru okumaya çalışırsınız. Krizle ilgili tüm kurumları masa etrafında toplarsınız. Şimdi yangınlar başlayalı bir hafta oldu. Meteoroloji'nin uyarması lazımdı 'kısa sürede bu yangınlar yayılır' diye. Bir öngörü olması lazım. Orman Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı, THK, yerel yönetimlerle omuz omuza vermeliydi. Hala hatalara devam ediyorlar. Tarım ve Orman Bakanı açıkladı '9 uçağımız var, 6'sı antika olduğu için kullanılmıyor'. THK Başkanı yangın akşamı düğünde olduğunu söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanı günler sonra açıklama yapıyor ve diyor ki 'uçağımız yok, kiralayacağız.' Bu kaotik tabloyu bir mahalle içindeki küçük yangını söndürmek için harekete geçen vatandaşlarımız bile engellerdi.

Sadece cumhurbaşkanlığında 13-14 uçak var ama sadece kişisel kullanıma ayrılmış.

THK'nın kayyum başkanı Cenap Aşçı, THK'nın mütevelli heyeti üyesi Sezgin Baran Korkmaz. Devletin kurumunu Sezgin Baran Korkmaz'a emanet ederseniz, Rıza Sarraf gibi bir sahtekara hayırsever derseniz devleti böyle komik bir duruma düşürürsünüz.'' ifadelerini kullandı. 

Konya'daki katliama ilişkin konuşan Davutoğlu, "Yönetimde bulunanların ilk görevi derhal faillerinin bulunmasıdır. Eğer başta bulunanlar toplumsal gerginliğin tırmanmasına izin verirlerse sokağı sakin tutmak imkansızlaşır" dedi.