ABD vatandaşı olduktan sonra Alpaslan Demir olan ismini değiştiren ve FETÖ'nün  gizli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi olduğunu kabul eden David Keynes hakkında, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, ABD'de vatandaşlık alarak Alpaslan Demir olan ismini değiştiren ve ByLock'un patentinin kendisine ait olduğunu beyan eden David Keynes hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.

Soruşturma kapsamında 9 Haziran'da tutuklanan Keynes hakkında "FETÖ silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianame, gönderildiği İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, FETÖ'nün yapısı ve örgüt mensuplarının gizli haberleşme için kullandığı ByLock programının özelliklerine değinildi.

İddianamede yurt dışında bulunmakta iken kendi isteğiyle gelmek istediğini ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini dilekçeyle bildiren sanığın kendiliğinden Türkiye'ye geldiği ve alınan ifadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini beyan ettiği belirtildi.

Bir kısım şahıslarla örgüt içerisinde faaliyetlerinin olduğunu, örgütle bağlantısının bulunduğunu beyan eden sanığın belirtmiş olduğu bazı isimleri teşhis ettiği, Bylock programı ile ilgili beyanlarda bulunduğu, bu programla ilgili kişileri teşhis ettiği kaydedildi.

İddianamede, mailine Apple uygulama mağazasından gelen bazı epostaları kendi rızasıyla sunan Keynes'in, bu haliyle TCK'nın 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması hususunun mahkemece değerlendirilmesinin gerektiği ifade edildi.

İddianamede şu ifadelere yer verildi:

"Şüphelinin örgütün evlerine gittiği, evlerde konakladığı, şakirtlik programına alınarak örgütün şakirdi haline geldiği, örgüt içerisinde görevler üstlendiğini, kütüphane sorumlusu ve belletmen görevlerinde bulunduğu, örgütün en önemli yapılanma alanı olan mahrem yapılanmada 'TSK Mahrem Yapılanması'nda Öğretmen (Grup Abisi) konumuna kadar yükseldiği, yaşamış olduğu olumsuzluklardan örgütü sorumlu tutması üzerine örgütle ilgili mahrem bilgileri köşe yazarına vermesi üzerine bizzat örgüt elebaşının şüpheli ile görüştüğü, şüphelinin sahip olduğu mahrem bilgilerden dolayı uygun olanaklar sağlanarak şüphelinin Amerika'ya gönderildiği, örgüt elebaşının talimatı ile örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programının alan adı kiralanması, Google Markete ve Apple Markete yüklenmesinde şüphelinin kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak yardımda bulunduğu anlaşılmıştır."