M.Zülfi Tan /doğruhaber /  haber-yorum

Tabi birçok söylem ve eylemin kapalı kapılar ardında, aralarında planlanan meseleler olduğu gerçeği de ortada duruyor. Ama her adımın da zamanı geldiğinde atılması da olması gerekendir.

Sonuçta bir görüşme ve bir mutabakat varsa bunun da gerekenleri yapılmalıdır. Verilen sözler yerine getirilmelidir.

Ama asıl sorun kimin, kimin adına ne sözler verdiğidir? Kimin kimi ne olarak kabul ettiğidir? Her kesin haddini bilmesidir. Yoksa bütün akil adamlar da bir araya gelse yinede bu sorun çözülmez. Eğer yapılan çalışmalar sadece bir göz boyama ise gerçekten çok kötü bir şekilde neticelenir. Veya kendileri çalıp kendileri oynuyorsa o zaman da bir facia olur. Bu değil hükümetin birçok şeyi temelinden sarsar.

Akil adamlar listesi tamam da, acaba asıl adamlar listesi de tamam mı? Asıl görüşülecek mağdur ve mazlumlar listesi de yapılıyor mu? Yoksa bu iş bu akil adamların keyfine mi kalmış? Eğer öyleyse inşallah bu akil adamlar akıllı davranır da bu işi akim bırakmazlar.

Çatışan tarafların çatışmayı bitirmek için birbiriye görüşsün, konuşsun bu meseleyi halletsin. Bu halkın özlem duyduğu bir durumdur. Huzur ve barışın sağlanması için bu olmazsa olmaz bir durumdur.

Ama herkesin de bildiği gibi sadece bu mesele tek başına bu sorunu çözmez. Tabi ki ilk çözülmesi gereken sorun budur. Ama bu sorun tek sorun değildir. Halkın sadece devletle de sorunu yok. Devlet gibi hareket eden PKK ile de sorunları vardır. Bu sorunu da bu akil adamlar görüşecekler mi?

Bu halkın sorunları PKK ile başlayan bir sorun olmadığı gibi onun son bulması ile de son bulmaz. O zaman sorunların asıl sahipleri olan halka inmek lazımdır. Devlet PKK ile, akademisyen akademisyenlerle, gazeteci gazetecilerle, sanayici sanayiciler ile, sanatçı da sanatçılar ile görüşürse halk yine ortada kalacaktır. Onun için daha çok halk ile görüşülerek, asıl sorunun sahipleri muhatap alınmalıdır.

Yine halkın gönül temsilcileri, medrese âlimleri, kanaat önderleri ile görüşülmelidir. Sivil toplum kuruluşları ile görüşülmelidir. Ama bu konuda hükümetin yaptığı ayırımı yapmadan, her kesim ile görüşülmelidir.

Ciddi meseleler sulandırılmadan işin ciddiyetine uygun yapılmalıdır. Bölge halkının sorunlarını içinden hissederek yaklaşmalıdır. İşi magazine dökmeden, reklama kaçmadan yapılmalıdır. Madem bu mesele ciddidir, ciddiyetle üstünde durulmalıdır. Gerçekten de bu işin büyük bir mesuliyeti vardır.

Hayırlı işlerde birbirimize yardımcı olalım. Ama herkesin hayrını düşünerek yapalım. Asıl olan halkın sorunlarını çözelim. Devletçi veya PKK’cı bir mantıkla hal etmeye çalışmayalım. Hakçı ve halkçı olalım.
 
Şu ana kadar kulislede konuşulanlar göre muhtemelen listede yer alan isimler şu şekildededir...
 
AKADEMİSYENLER :

*Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan,
*Prof. Dr. Mithat Sancar,
*Prof. Dr. Murat Belge,
*Prof. Dr. Doğu Ergil,
*Prof. Dr. Vedat Bilgin,
*Doç. Dr. Hüseyin Yayman
*Prof. Dr. Fuat Keyman,
*Prof. Dr. Beril Dedeoğlu,
*Doç. Dr. Levent Korkut,
*Doç. Dr. Vahap Coşkun

GAZETECİ/YAZARLAR

*Etyen Mahçupyan (Zaman)
*Ali Bayramoğlu (Yeni Şafak)
*Oral Çalışlar, (Taraf)
*Hasan Cemal,
*Hayrettin Karaman (Yeni Şafak)
*Nihal Bengisu Karaca (Habertürk)
*Hilal Kaplan (Yeni Şafak)
*Sibel Eraslan (Star)
*Ahmet Taşgetiren (Bugün)
*Avni Özgürel (Radikal)

Araştırmacı Tarhan Erdem, eski Milletvekili Abdurrahman Kurt, Haşim Haşimi gibi tanınmış kişilerin de listede adının olduğu öne sürülüyor.

LİSTEDEKİ SANATÇILAR
*Hülya Avşar
*Yılmaz Erdoğan
*Hülya Koçyiğit
*Kadir İnanır
*Orhan Gencebay

İŞ VE SİVİL TOPLUM

*TESK Başkanı Bendevi Palandöken,
*Hak İş Başkanı Mahmut Arslan,
*Mazlum Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal,
*İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan,
*TÜSİAD Eski Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ,
*İstanbul Barosu eski Başkanlarından Yücel Sayman,
*TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu