Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile beraber sulu tarımın yaygınlaştığı Şanlıurfa'da, ilkbahar mevsiminde ekilen, bakım ve sulamanın ardından yaz mevsiminde hasat edilmeye başlanan biberler, kamyonlarla pazarlarla getiriliyor.
 

Geçimlerini isot satarak sağlayan ailelerin pazardan aldığı biberler, daha çok kadınlar tarafından ev veya bahçelerde yıkandıktan sonra sap ve çöplerinden ayrılıyor.

Kavurucu sıcağın biberin acısıyla birleşmesiyle çalışanların zorlandığı işlemlerde, biberler elle parçalanıp makineden geçirilerek naylonların üzerinde bir süre bekletiliyor.

Gün içinde yönü değiştirilerek güneşte tamamen kuruması sağlanan biberler, rengi koyulaştıktan sonra makinelerde çekiliyor.

Zeytinyağıyla harmanlanarak eşsiz tat ve parlaklığını kazanan biberler, bu zahmetli ve "acı dolu" yolculuğun sonunda isota dönüşüyor.

Şanlıurfa'nın tescilli ürünü olan isot, yıl boyunca küçük ev işletmeleri ya da baharatçıların tezgahlarında, kalitesine göre kilosu 50-80 liraya alıcı buluyor.

"Şanlıurfa'ya özgü isota daha çok sahip çıkılması lazım"

Şanlıurfa İsot Üreticileri Kooperatifi (ŞİKOP) Başkanı Bekir Polat, AA muhabirine, hava sıcaklıklarının 40 dereceyi aştığı kentte isot mevsiminin açıldığını söyledi.

İsotun, Şanlıurfa'nın vazgeçilmez lezzetlerinden olduğunu ifade eden Polat, şöyle konuştu:

"Çiftçilerin hal pazarına getirdiği biberler, üreticiler tarafından satın alınarak isot üretim alanlarına getiriliyor. Burada kadınlar tarafından sapı ve çöplerinden ayrıldıktan sonra makinelerde parçalanarak güneşte kurutulmak üzere alanda serilir. Kuruduktan sonra da çekilerek hazır hale getiriliyor. Geçen yıl salgın nedeniyle işlerimiz istediğimiz gibi geçmedi ama bu sene inşallah daha iyi olacağını bekliyoruz. Kooperatif olarak yıllık ortalama 20-30 bin ton isot üretimi yapıyoruz, amacımız bu rakamı 70-80 bin tona çıkararak Şanlıurfa, Türkiye ve yurt dışına pazarlamak istiyoruz. Bizim biberlerimizin farklı olması ve yaklaşık 45 derece güneşte kurutulmasından dolayı daha lezzetli oluyor ve talep görüyor."

Şanlıurfa'da üretilen isotu daha kaliteli ve daha iyi şartlarda üretmek adına yetkililerden destek beklediklerini ifade eden Polat, "Şanlıurfa'ya özgü isota daha çok sahip çıkarak tüm Türkiye ve dünyaya tanıtmamız lazım. Bu konuda yetkililerden destek bekliyoruz." diye konuştu.

Yaklaşık 10 yıllık isot üreticisi Hacı Çavcı ise havaların sıcak olması nedeniyle isot mevsiminin erken başladığını söyledi.

İsot fiyatlarının henüz tam olarak belirlenmediğini aktaran Çavcı, şu anda üretim yaptıklarını ancak pek talebin olmadığını, işlerin açılmasını beklediklerini dile getirdi.

Çavcı, ayrıca üretim yeri konusunda sıkıntı yaşadıklarını da ifade ederek, yetkililerden kendilerine yardımcı olmalarını talep etti.