İSTANBUL (AA) -
Medipol Esenler Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Yılmaz, adet geciktirici ilaçlar hakkında bilgi verdi.
BU KİŞİLER KULLANMASIN!
Adet geciktirici ilaca, beklenen adet gününden en geç 3 gün önce başlanması gerektiğini bildiren Yılmaz, ilacın 2 hafta süreyle kullanılmasında bir sakınca bulunmadığını ancak daha uzun süreli adet geciktirilmesi isteniyorsa farklı yöntemler olduğunu aktardı. Yılmaz, bu amaçla doktor kontrolünde doğum kontrol haplarının aralıksız kullanılabileceğini belirterek, şunları kaydetti: "Geciktirici ilaç, adet olması arzulanınca bırakılır ve genelde en geç 1 hafta içinde adet olunur. İlacın bırakılmasından sonraki ilk adet yoğun gelebilir. Yazın tatil günlerindeki regl tarihini ertelemek için gelişigüzel kullanılan adet geciktiriciler yan etkileri bakımından risklidir. Bu hapları ailesinde kanser öyküsü bulunan, emziren, gebelik şüphesi, meme kanseri ve anormal kanaması olan kadınların kullanmamaları gerekir. Adet geciktirici hapları hekiminize danışmadan kullanmayın. Adet geciktirici ilaçların gebelikten koruyucu etkisi bulunmuyor.
EN SIK KULLANILAN ADET GECİKTİRİCİ
Adet geciktirici ilaçlar içinde en sık kullanılan, bir progesteron derivesi olan noretisterondur. Kadınların vücudunda adet döngüsünde östrojen ve progesteron isimli iki adet hormon bulunur. Adet döneminin ilk yarısında östrojen, sonrasında progesteron yükselir. Normal döngüde zamanla progesteronun düzeyinin düşmesiyle adet kanaması başlar. Bu ilaç sayesinde dışarıdan destekle vücuttaki progesteron düzeyi düşmeyeceği için adet kanaması olmaz. Sadece adet döngüsünü geciktiren bu ilaçların gebe kalmamaya yönelik bir etkisi yoktur."
DOĞAL ADET GECİKTİRİCİ
Yılmaz, özellikle medyada sıkça söz edilen doğal adet geciktirici olarak işaret edilen tarçın, maydanoz çayı, biberiye, salatalık, karpuz, elma sirkesine dair de bilgi verdi. Tatil planlarının tam ortasına gelen adet dönemlerinde ilaç desteği yerine doğal adet geciktiricilerinin de tercih edilebildiğini aktaran Yılmaz, bu konuda yeterli bilimsel veri bulunmadığını da kaydetti.