İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu "Teşrik tekbirlerinin müddetiyle ilgili bilgi verir misiniz?" sorusuna yanıt verdi.

Fetvada, şu ifadelere yer verildi.

Kamerî ayların sonuncusu olan zilhiccenin ilk dokuz gecesi ve sonrasında gelen mübarek Kurban Bayramı gerek maddi gerekse manevi olarak içerisinde bereketin en fazla bulunduğu günlerdendir. Arefe günü dahil olmak üzere bu mübarek ayın ilk günlerini oruçlu geçirmek, bayram günlerinde kurban kesmek ve hac farizasını yerine getirmek gibi İslam’ın en önemli ibadetlerinin eda edildiği bu günlerde ayrıca özel zikirlerle müminlerden Allah Teâlâ’yı anmaları istenmiştir. Arefe gününden başlamak suretiyle özel lafızlarla söylenen zikre Teşrik tekbirleri denir. İbn Abbas (radiyallahu anh) Bakara suresinde geçen "Sayılı günlerde Allah'ı zikredin!" ayetindeki “sayılı günlerin” bayramın birinci günü ile sonraki teşrik günleri olduğunu belirtir (Beyhakî, Şuʿabü’l-îmân III, 1383).

Arefe günü sabah namazıyla başlayıp bayramın sonuncu günü ikindi namazıyla son bulan Teşrik tekbirleri Şafiî mezhebine göre müekked sünnet, Hanefilere göre ise vaciptir. Teşrik tekbirleri sadece farz namazların akabinde değil; ayrıca kaza, nezir ve nafile namazların ardından da getirilir (Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc I, 862-863).