Uluslararası statü bakımından desteğe ihtiyaç duyan KKTC için olumlu gelişmeler yaşanıyor. Garantör ülke Türkiye'nin teşvikleriyle devlet olarak tanınma noktasında temaslar yapan KKTC'ye Azarbaycan Meclisinden heyetlerin resmi ziyarette bulunması diplomatik anlamda önem taşıyor. 

Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi heyeti KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu ve Başbakan Ersan Saner tarafından kabul edildi.

Samed Seyidov başkanlığındaki heyet, ilk olarak Cumhurbaşkanı Tatar tarafından kabul edildi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin Azerbaycan ile yakınlığını büyük bir memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, "Bir millet üç devletiz. Hepimiz Türk soyundan geliyoruz." dedi.

Azerbaycan'dan milletvekillerini kabul etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Tatar, "Biz de bu günleri hep özledik. Biz bu ülkede çocukluğumuzdan beridir büyük bir mücadele içerisindeyiz." ifadesine yer verdi.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının Müslüman bir halk olduğunu, Rumların Kıbrıs'ı Helen Ada'sı yapmaya çalıştığını, bu nedenle çatışmaların yaşandığını ve Kıbrıslı Türklerin de hep mücadele ettiklerini anlattı.

Kıbrıs Türk halkının mücadelesini Karabağ'da verilen mücadeleye benzettiğine değinen Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) tek taraflı olarak Avrupa Birliği'ne alınmasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da dile getirdiği gibi, bir hukuksuzluk ve tarihi bir hata olduğu ifade etti.

"Biz devletimize sahip çıkmak zorundayız." diyen Tatar, Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargolar ve haksızlıkların amacının Türkiye'yi pes ettirmek olduğunu ancak Türkiye'nin her zaman Kıbrıslı Türklerin arkasında olduğunu kaydetti.

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından dolayı Türkiye'nin Kıbrıs'a her zamankinden daha fazla önem verdiğini belirten Tatar, "Türkiye'nin desteğiyle burada çok başarılı işler yapacağımız inancındayız." değerlendirmesinde bulundu.

Tatar, KKTC'de çok sayıda başarılı Azerbaycan Türkü'nün yaşadığına dikkati çekti. Tatar, Azerbaycan halkı ile Cumhurbaşkanı ve tüm milletvekillerine şükran ve sevgilerini iletti.

Azerbaycan'da da şehitler verildiğini, zulüm ve acılar çekildiğini belirten Tatar, "Sizlerin acısı bizim acımız olmuştur." dedi.

Tatar, Azerbaycan milletvekillerinin heyet olarak KKTC'ye gelmesiyle bir tarih yazıldığına işaret ederek siyasi bağların aşama aşama gelişmesi için birlikte hareket edileceğine ve kardeşlik duygularının daha da artacağına inancını dile getirdi.

Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolararası İlişkiler Komitesi Başkanı Seyidov da Kıbrıs Türk halkının çifte standartlardan kurtulması gerektiğine işaret ederek, "Kardeş kardeşin yanında olmalı. Türk Türk'ün yanında olmalı ve dünya da bunu görmeli." diye konuştu.

Seyidov, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC'yi ziyaretinde Azerbaycan milletvekillerinin de burada olacaklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Tatar’a heyeti kabul ettiği için teşekkürlerini ve derin minnetlerini sunan Seyidov, bundan sonra ilişkilerin artarak daha da devam etmesini temenni etti.

"Türkiye'nin gücü, Azerbaycan'ın gücüdür, KKTC'nin gücüdür." diyen Seyidov, KKTC'nin de gücüne güç katmasını ve Türk dünyasının birleşmesini diledi.

"Azerbaycan heyetinin aramızda olması uluslararası camiaya da güçlü bir mesajdır"
Daha sonra Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sennaroğlu, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı etkinlikleri için Seyidov ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Sennaroğlu, heyeti ülkede ağırlamaktan gurur duyduklarını ifade ederek, Azerbaycan meclisinin ülkeye ilk kez resmi bir heyet göndermesinin kendilerine güç verdiğini vurguladı.

"Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe ve esenliğe kavuşmasının 47. yıl dönümünde Azerbaycan heyetinin aramızda olması uluslararası camiaya da güçlü bir mesajdır." diyen Sennaroğlu, Karabağ'daki askeri zaferi de kutladı.

Sennaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Burada canlarını feda eden şehitlerimize Allah'tan rahmet gazilerimize de uzun ömürler dilerim. Burada olmanız Kıbrıs Türk halkının yalnız olmadığını on yıllardır maruz bırakıldığımız çifte standartların sürüp gidemeyeceğini herkese göstermektedir. Kuzey Kıbrıs’taki temaslarınızın verimli geçmesini temenni ediyorum. Azerbaycan’a Kıbrıs Türk halkının sevgi selamlarını götürün. Cumhurbaşkanı sayın Aliyev’e, mevkidaşım Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Sahiba Gafarova’ya da şahsım, divan üyeleri ve tüm Cumhuriyet Meclisi milletvekillerinin selamlarını iletiyorum."

İki ülkenin parlamentoları arasında resmİ ve kurumsal ilişkiler tesis edileceğini kaydeden Sennaroğlu, ziyaretin bu yönde atılacak adımlara öncülük edeceğine emin olduğunu vurguladı.

Seyidov da heyet olarak KKTC Meclisinde bulunmaktan duydukları memnuniyeti ifade ederek kabul dolayısıyla Sennaroğlu’na teşekkür etti.

Türkiye temaslarında ifade ettiği gibi tarihi günlerden geçildiğini bugün de KKTC dile getirdiğini belirten Seyidov, önceki gün Ankara'da gerçekleştirdikleri toplantılara değindi.

"Biz bir millet iki devletiz, üçüncüsü de artık buradadır"
Türk dünyasının genişlemesinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Seyidov, Türkiye'nin ve Türk dünyasının hem sevincine hem de kederine ortak olduklarını vurguladı.

"Biz bir millet iki devletiz, üçüncüsü de artık buradadır." diyen Seyidov, bugün Türkiye'nin ve Azerbaycan’ın gücüyle güçlendiklerini ve KKTC'nin güçlenmesiyle bütün Türk dünyasının güçleneceğini söyledi.

Kıbrıslı Türklerin bunca zaman izolasyonlar altında yaşadığını anımsatan Seyidov bunun artık son bulması gerektiğini kaydetti.

"Milli davamızda bizimle birlikte olduğunuz için sizlere yürekten teşekkür ediyorum"
Başbakan Saner de Seyidov ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti.

Azerbaycan'ın, Türkiye'nin yanında, özellikle Avrupa Konseyi'nde Kıbrıslı Türklerin mücadelesine katkı sağladığına değinen Saner, "Milli davamızda bizimle birlikte olduğunuz ve bizlere destek verdiğiniz için sizlere yürekten teşekkür ediyorum." dedi.

Saner, GKRY'nin Kıbrıs meselesinin 1974'te başladığı yönünde bir algı yaratmaya çalıştığına işaret ederek şöyle konuştu:

"Kıbrıs Barış Harekatı bizim açımızdan bir sebep ilişkisi değil, sonuç ilişkisidir. GKRY, hiç çekinmeden Kıbrıs’ta bir işgal olduğunu söylüyor. Halbuki esas işgal 1963 yılında GKRY'nin tek yanlı olarak Cumhuriyeti işgali ile başlamıştır. Kıbrıs'taki bütün kayıp sorunları da 1963-1974 arasındadır ve buradaki kayıplar ağırlıklı olarak Kıbrıslı Türklerdendir."

Kıbrıs Türk halkının, iki eşit egemen devlet temelinde bir çözüm için son cumhurbaşkanı seçiminde iradesini ortaya koyduğunu ve Tatar’ı cumhurbaşkanı olarak görevlendirdiğini vurgulayan Saner, hükümet olarak da Ulusal Birlik Partisi olarak da iki eşit egemen devlet statüsünde çözümün gerçekleşmesi için Cumhurbaşkanı'nın arkasında olduklarını, ona sonsuz destek sunduklarını bildirdi.

Saner, "İnanıyorum ki Azerbaycan'ın da bizlere bu konuda önümüzdeki süreçlerde ana vatan Türkiye ile birlikte desteği olacaktır." dedi.

"Avrupa Konseyi'nde KKTC'nin haklarını müdafaa edeceğiz"
Seyidov da Avrupa Konseyi'nde KKTC'nin haklarını ve adaleti müdafaa edeceklerini belirtti.

Azerbaycan Milli Meclisinin hem iktidar, hem muhalefet, hem de bağımsız üyelerinin KKTC'ye gelen heyette bulunduğunu aktaran Seyidov, Kıbrıs meselesinde Azerbaycan'da iktidar ile muhalefet ayrımının bulunmadığını vurguladı.

Heyet olarak Türkiye’den sonra Kuzey Kıbrıs'a geldiklerini anlatan Seyidov, "Bu da bizim toprağımız. Türk dünyasının Türkiye'si var, Türk dünyasının Azerbaycan'ı var, Türk dünyasının Kuzey Kıbrıs'ı var." dedi.

Azerbaycan'dan KKTC'ye "ilk kez" siyasi bir heyetin geldiğini ancak bundan sonra ziyaretlerin devamının olacağını kaydeden Sayidov, "Biz isteriz ki Kuzey Kıbrıs güçlü olsun. Türk dünyası yükselecek. Bunun için Türkiye Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs birlikte olmalı." dedi.

Heyette Azerbaycan Milletvekilleri Asim Mollazado, Erkin Gadirli, Nigar Arpadarai ve Nasib Mahamaliyev yer aldı.