Kurban'ın ümmet fertleri arasında muhabbetin artmasına ve kaynaşmaya vesile olduğunu söyleyen Şenlik "Kurban sayesinde Müslümanlar birbirleriyle yakınlaşıyor. Zengin ve fakirin arasındaki uçurum kapanıyor ve yılın 12 ayında evinde et yiyemeyen bir insan et yediği zaman kurban kesen herkese dua ediyor. Dua etmese bile tadı hissettiğinde o hayır, kurban sahiplerine ulaşır." ifadelerini kullandı.
"Kurban kesmek Şafilerde sünnet-i müekkede, Hanefilerde vaciptir"
Kurban kesmenin fıkhen hükmüne de değinen Şenlik "Kurban kesmek İslam fıkhında Şafii mezhebine göre sünnet-i müekkededir. Hanefi mezhebine göre ise vaciptir. Hazreti Peygamber döneminde Bayram Namazı çok kalabalık olduğu için meydana çıkıp orda kılınırdı. Orda ilan ediyor, 'Durumu olup da kurban kesmeyen biri bizim musallamıza yani namaz kıldığımız yere yaklaşmasın.' diye." şeklinde konuştu.
İslam'da yer alan kurban çeşitlerini anlatan Şenlik "Kurban çeşitleri arasında Adak kurbanı vardır. Adak, kişinin bir işin son bulması halinde adadığı sözdür. Örneğin, 'Şu hastam iyileşirse, borçlarımı bitirirsem, kazadan beladan sağ salim kurtulursam kurban keseceğim.' dediği zaman o kişinin kurban kesmesi vacip olur ve onu kesmek zorundadır. O kurbanı kestiğinde onu yiyemez, ev halkına da yediremez ve dosta-komşuya da dağıtamaz. O et, sadece zekât düşecek fakirlere, yoksullara verilir. Adak olduğu zaman doğrudan kendisine zekât düşenlerin hakkı oluyor. Onların hakkını alıp başka birine veremezsiniz." dedi.
"Kurban bağışları için hayır kurumlarının tercih edilmesi daha isabetlidir"
Şenlik "Akika kurbanını ise çocuk doğduğundan yedinci güne kadar kesmek sünnettir. O süre içinde kesmese de sonra kesebilir on beş yaşına kadar. Çocuk buluğ çağına ulaşınca artık kendisine vacip olur, velinin üzerinden kalkar. Akika kurbanını kesen kişi ondan yiyebilir ama daha çok fakirlere ve komşulara verilir. Akikanın biraz farklı boyutları vardır. Bazı âlimlere göre pişirilip öyle verilir, kimi âlimlere göre kemikleri kırmadan dağıtılır. Bu kaidelere ve kurallara uyulmalı." diye belirtti.
Günümüzde kurbanları yerine ulaştırmak için kendini ortaya koyan hayır kurumları, vakıflar, medreseler, Kur'an kursları, cemiyetler ve derneklerin olduğunu dile getiren Şenlik, kişinin kurbanı alıp bu kurumlara verebileceğini hatta bu kurumların et dağıtma alanının daha geniş olduğunun altını çizdi.
"Kurban etine muhtaç fakirlerin olduğu unutulmamalı"
Dünyadaki birçok İslam ülkesinde yaşayan Müslümanların imkansızlıklarla geçen yaşamına değinerek onlara da yardım edilmesi gerektiğini hatırlatan Şenlik, şu ifadeleri kullandı:
Fakirler arasında da öncelik, sonralık vardır. Daha çok aç insanlar vardır; Afrika'da, Yemen'de, Filistin'de aç kalmış, evi barkı yıkılmış, savaş mağduru insanlar vardır. Oralara kurban gönderilmesi daha önemlidir, onlar daha muhtaçtır. 'Türkiye'deki fakirler oraların zenginidir' diyebiliriz. Çünkü adam orada kuru ekmek bulamıyor. Hayvan derisinin kurumuş olan postunu suya atıp kaynatan ve o su ile hayata tutunan insanlar var. Eti yenilmeyecek köpek, kedi gibi hayvanları kesip yiyen insanlar var. Rabbim bizi açlıkla terbiye etmesin.
Kurban Bayramı'nda durumu iyi olanın kurban kesmesi gerektiğini belirten Şenlik, "Hanefi mezhebinde evin reisi kesse diğerlerinin üzerinden kalkıyor. Şafii mezhebinde sünneti müekkededir. Sünnettir denildiği zaman sanki önemsizdir diye yanlış bir anlaşılma var. Şafi mezhebindeki sünnet-i müekkede, Hanefi mezhebinde vacibin karşılığıdır. O denkte bir ibadettir, bu ibadeti ihmal etmemek lazım. Gücü olan birinin Kurban Bayramı gününden teşrik günlerine kadar kurban kesmesini tavsiye ediyorum, kesmeleri de gerekir." ifadelerini kullandı.
"İslam mal sahiplerini kurban kesmeye, zekât ve sadaka vermeye teşvik etmiştir"
İslam'ın mali durumu iyi olanları hayır yapmaları konusunda teşvik ederken ihtiyaç sahiplerine kolaylıklar tanıdığının altını çizen Şenlik, "İslam; esnektir, fakir fukaradan yanadır, onlara tolerans tanımıştır. Mal sahiplerini, varlık sahiplerini sürekli teşvik etmiş, hayır yapmayı, kurban kesmeyi, zekât ve sadaka vermeyi teşvik etmiştir." diye belirtti.
Kurban kelimesinin manasına da değinen Şenlik, "Kurban, 'kerube' kökünden geliyor. Yakın olmak, yaklaşmak manasına gelir. İnsanlar kurban keserek Allah'a yaklaşıyor. Kestiğimiz kurbanın kendisi de kanı da Allah'a ulaşmıyor. Kanı yere dökülüyor, eti fakir fukaraya dağıtılıyor. Allah'a ulaşan takvamızdır. O takva ile kurban kesmek lazım. İmkânı olan kesmiyor, kaçıyorsa yazıklar olsun!" dedi.
Kurban Bayramı mesajını da ileten Şenlik, şöyle devam etti:
"Kurban Bayramı'nın bütün Müslümanların; huzuruna, mutluluğuna dini, dünyevi ve uhrevi saadetlerine vesile olmasını temenni ediyorum. Darda ve zorda bulunan kim varsa, ümmetin hangi coğrafyasında olursa olsun, Rabbim onlara hayır kapılarını açsın, bir ferec kapısını açsın, onları da genişliğe, mutluluğa kavuştursun. Bize de onlara yardımcı el olmayı nasip etsin. Şimdiden herkesin bayramını tebrik ediyorum." (İLKHA)