15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla yaptıkları çalışmalar hakkında İLKHA muhabirine konuşan 15 Temmuz Derneği Eğitim Kültür Sanat Komisyonu Başkanı ve Sözcüsü Zekeriya Erdim, sivil direniş destanı olan 15 Temmuz'un gelecek nesillere aktarılması için kültürel ve sanatsal çalışmalara ağırlık verdiklerini ifade etti.
15 Temmuz ruhunun canlı tutulması için sadece devlet tarafından yılda bir defa anma etkinliklerinin yapılmasının yeterli olmadığını kaydeden Erdim, yapılacak tüm çalışmalarda Sivil Toplum Kuruluşları başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin el ele vererek hareke etmeleri gerektiğini vurguladı.
"15 Temmuz Derneği 2 amaç üzerine kuruldu"
Erdim, "15 Temmuz Derneği, 15 Temmuz direniş sürecinin içerisinden çıktı. O gecenin ardından kamuoyunda 'demokrasi nöbetleri' diye nitelendirilen ama direnişin devamı mahiyetindeki meydan buluşmalarından hemen sonra kuruldu. Kurucuları arasında şehit ailelerinden, gazilerden ve direniş sürecinde aktif görev alanlar var. Kuruluş sırasında 2 temel amaç belirlendi. Birincisi; şehit ailelerine ve gazilere yönelik çalışmalar, onların her türlü sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunlarıyla ilgilenmedi. İkinci hedef ise 15 Temmuz'da ortaya çıkan sivil diriliş ve direniş ruhunun geleceğe taşınması, gelecek nesillere aktarılmasıdır. Kurulduğu günden bu yana kesintisiz olarak bu 2 başlık altında ele alınabilecek çalışmaları yaptık ve yapıyoruz." dedi.
"15 Temmuz ruhunun gelecek nesillere aktarılması için Hafıza 15 Temmuz kuruldu"
15 Temmuz'un doğru tanımlanabilmesi için 2 farklı pencereden bakılması gerektiğini söyleyen Erdim, "Birincisi; failleri, hainleri ve onların destekçileri açısından bakıldığında 15 Temmuz sadece darbe değil aynı zamanda bir işgal ve iç savaş girişimidir. Millet açısından bakıldığında ise 15 Temmuz bir sivil diriliş ve direniş destanıdır. Bu 2 mesajın toplum hafızasında diri tutulmasına, geleceğe taşınmaya ihtiyaç vardı. Bunun kurumlaştırılmasının iyi olacağını düşündük. Bunun üzerine nasıl bir merkez kurulması gerektiğine yönelik çalışmalar yapıldı. O dönemin Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Turizm Bakanlığı işbirliğiyle 15 Temmuz Derneği'nin daha çok mesajını oluşturmaya yönelik ortaya çıkan çerçeve kapsamında Hafıza 15 Temmuz oluşturuldu. 11 dönümlük bir park içerisinde 251 şehidi temsilen 251 ağaç var ve her ağacın dibinde şehitlerin künyeleri yazılıyor. Kümbet şeklinde yapılan bir şehitler makamı var. Kubbesi sonsuzluğu temsil ediyor. Çünkü Allah'u Teâlâ şehitler için 'onlar diridirler ama siz farkında değilsiniz' diye buyuruyor. Kubbenin altındaki bağlantı unsurları da milletin birbirine kenetlenmiş olmasını temsil ediyor. Bu kompozisyonun içerisinde sadece 15 Temmuz'u değil dünyanın çeşitli ülke ve bölgelerinde yaşanmış olan darbelerin görseller, materyaller bulunuyor. Ayrıca 15 Temmuz şehitlerinin belli eşyalarının, özellikle ayakkabıların, tanklarla ezilen araçların ve benzeri objelerin bulunduğu bir merkezdir." diye konuştu.
"15 Temmuz ruhunun gelecek nesillere aktarılması için kamu kurumları, STK'lar ve özel sektör firmalarıyla işbirlikleri yapmaya başladık"
Dernek olarak 15 Temmuz ruhunun gelecek nesillere aktarılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini belirten Erdim, bunun da en etkili yolunun 15 Temmuz sivil diriliş ve direniş ruhunun eğitim, kültür, sanat etkinliklerine dönüştürmesi olduğunu söyledi.
Erdim, "Bunun için gerek kamu kurumları, gerek STK'lar, gerek se de özel sektör firmalarıyla diyalog ve işbirliği içerisinde bir takım çalışmalar yapmaya başladık. Kültür Bakanlığının desteğiyle '15 Temmuz sinema haftası' süreci başlattık. Her yıl bir tema belirleyerek geleneksel hale getireceğiz. Bu yıl 'darbe, direniş, özgürlük' temasını tespit edip 4'ü yerli 13'ü yabancı olmak üzere bir film haftası organize ettik. Ayrıca, 'bir salaya bakar' kısa film çalışmamız oldu. Onun da ana teması 15 Temmuz sonrasında istatistiklere göre en çok çocuklara verilen ismin Ömer Halisdemir olmasıdır. İsim verilirken çocukların sağ kulağına ezan, sol kulağına ise kamet okunur. Ezan da sala da bir çağrı, aynı zamanda bir meydan okumadır. 15 Temmuz gecesi de minarelerden yükselen sala ile büyük bir coşku ile meydanlara indi. Ona atıfta bulunarak bu çalışma yapıldı." şeklinde konuştu.
"15 Temmuz için 15 ödüllü yarışma yapılacak"
Her sene bir tema üzerinden 15 Temmuz Sempozyumu organize ettiklerini, bu sene 5'incisini düzenlediklerini hatırlatan Erdim, ileriye dönük yapacakları çalışmalar hakkında şöyle konuştu:
Marmara Üniversitesi ile işbirliği içerisinde bu senenin teması 'darbelere dış müdahaleler' oldu. Medeniyet Üniversitesi ile yaptığımız işbirliğiyle 'Darbe Araştırmaları Enstitüsü' kurulacak. Bu anlamda geleceğe yönelik çalışmalarımız var. Ayrıca eğitim, kültür, sanat etkinlikleri ve ürünleri oluşturmaya yönelik olarak da bu günlerde anons ettiğimiz, gelecek sene 15 Temmuz'un yıl dönümüne kadar tamamlamayı planladığımız 15 Temmuz için 15 yarışmamız olacak. Masal, hikâye, deneme, şiir, roman, tiyatro, senaryo, resim, karikatür, afiş, slogan, kamu spotu, kısa film, belgesel, beste, fotoğraf ve video gibi 15 farklı alanda ödüllü yarışmalar organize edeceğiz.
"15 Temmuz'a sadece devletin değil toplumun tüm kesimleri sahip çıkmalı"
15 Temmuz Derneğinin ismiyle müsemma bir dernek olduğunu vurgulayan Erdim, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"15 Temmuz darbe girimine karşı ortaya konulan sivil diriliş ve direniş ruhunun yaşatılmasıyla ilgili en geniş belgeye, bilgiye, arşive, dokümana, bilgiye, iletişim ağına sahip bir ihtisas kurumudur. Dolayısıyla bu kurumun birikimlerinden istifade ederek işbirliği yapın. Birlikte projeler hayata geçirelim, sizin projelerinizi destekleyelim, bizim projelerimizi destekleyin tarzında bir mesaj vermeye çalıştık. Altını çizdiğimiz hususlardan birisi de 'mademki bu sivil bir diriliş ve direniş destanıdır o zaman bu ruha STK'lar sahip çıkmalı' mesajı oldu. Sadece devlet eliyle yılda bir tekrar edilen anma etkinlikleri düzeyine düşmemesi gerekir. Yılın tüm zamanlarına yayılacak, toplumun tümüne hitap edecek şekilde sivil bir mesaj ve etkinlik haline getirilmelidir." (İLKHA)