ABD destekli FETÖ darbe girişiminin yıl dönümü münasebetiyle sendika binasında basın açıklaması düzenleyen Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, 15 Temmuz hain darbe girişimini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi.
Engin, "15 Temmuz 2016, ülkemizi işgal etmek isteyen emperyalist güçlerin içimizden devşirdikleri hain kuklalar eliyle bağımsızlığımıza darbe vurmak, birliğimizi tarumar etmek, tarihsel misyonumuza son vermek için yaptığı kalkışmanın milletin güçlü iradesi ve imanı sayesinde bozguna uğratıldığı tarihî bir gündür. Milli iradeyi ipotek altına almaya çalışan, vatanımıza, milletimize, kutsallarımıza ve geleceğimize karşı girişilen hain darbe kalkışmasının üzerinden 5 yıl geçti. Milletin birlik ve beraberliği ve manevi ruhu sayesinde bu hain kalkışmadan kurtulan milletimiz 15 Temmuz’u asla unutmayacak, unutturmayacaktır. Gece Çanakkale ruhu ile vatanına, istiklaline, istikbaline sahip çıkan bu millet, Hakk’a ve halka rağmen bu ülkede darbe yapılamayacağını hep birlikte hainlere ve tüm dünyaya göstermiştir. O gece salaları ile gök kubbeyi inleten din görevlerimiz, hainlerin, jet, top, tüfek seslerini bastıran milletimizin manevi gücü, manevi kahramanları olmuştur." dedi.
15 Temmuz’da hiçbir hak, hukuk ve ahlakta sınır tanımayan, çıkarları uğruna her şeyi göze alan FETÖ'nün millî ve manevi değerleri istismar ederek, dinî vecibeleri çıkar aracına dönüştürdüğünü belirten Engin, milletin merhametini sömürerek, kökü dışarıda olan derin bağlantılardan aldığı talimatla büyük bir ihanete giriştiğini, kendi milletine namlu doğrulttuğunu ve kendi ülkesini işgale yeltendiğine dikkat çekti.
“Minarelerden okunan selalarla milletimizin varoluş kararlılığının coşkusu ve direnciyle tankın önüne yattık, namlulara göğsümüzü dayadık”
Darbenin ilk başladığı saatlerde bütün teşkilatlarıyla alanlara indiklerini belirten Engin, şöyle deva etti:
"Minarelerden okunan selalarla milletimizin varoluş kararlılığının coşkusu ve direnciyle tankın önüne yattık, namlulara göğsümüzü dayadık, hainlerin silahlarına karşı masumların cesaretiyle bütün hesapları bozduk. Yüzyıllardır bu topraklarda niçin var olduğumuzu dosta ve düşmana o gece bir kez daha gösterdik. Dünyanın dört bir yanında masumların ve mazlumların duasını alırken, küresel odakların ve işbirlikçilerinin yüreklerine korku saldık. Dünyanın unuttuğumuzu sandığı tarihsel misyonumuza duygu olarak yeniden döndük, misyonumuza sahip çıktık, hiçbir denklemin bizi hiçe sayamayacağını şehitlerimizin kanı, gazilerimizin cesareti, milletimizin dirayetiyle ortaya koyduk. Sendika olarak, özlük mücadelesini özgürlüğümüzden bağımsız düşünmedik. Emeğimizin hak ettiği değeri alacağı tek yerin vatanımız olduğunu hiç unutmadık. Alın terimizi de kanımızı da damlatacağımız tek yerin bu topraklar olduğu düşüncesinden hiçbir zaman sapmadık. Örgütlü olmanın hakkını vererek, üyemizi de ülkemizi de korumayı en büyük ödev ve görev belledik. Şehit düştük, gazi olduk ama ‘bekleyip görelim’ demedik; demokrasi nöbetlerinde de milletimizle kol kola olduk." (İLKHA)